Kayıp Aranıyor (09.12.2013)

09 Aralık 2013 Pazartesi

“Kayıp üç milyon silah aranıyor(!). Milyarlarca mermi, yüz binlerce el bombası, mayın, tanksavar mühimmatı ve en önemlisi kimyasal silahların bir miktarının kimin elinde olduğu bilinmiyor.” Bu kayıp ilanı Ortadoğu’daki gazetelerde bugünlerde yer alırsa sakın şaşırmayın. Sınırlarımızın hemen dibinde yaşanan savaşlar nedeniyle Irak ve Suriye’nin askeri depoları son 10 yıldır yağmalanmış durumda. ABD Senatosu Araştırma Komisyonu’na göre Irak’a gönderilen silahların yüz binden fazlası yerine ulaşmış gözükmüyor. Buna bir de yağmalanan askeri envanteri eklediğinizde yukarıdaki rakamlar oldukça masum gözüküyor.
Bu rakamları abartılı bulanlara, Lübnan’da ordu dışı güç olan Hizbullah’ın silah envanterinden birazcık bahsedeyim. Çeşitli çap ve menzillerde kırk binin üzerinde füzeye sahipler. Bu füzelerin isimleri “Katyuşa, Raad, Zilzal, Hayber ve savaş başlığı taşıyabilen Fatih-110 füzeleri”. Hizbullah Suriye’den getirttiği Scud serisi füzelerle menzilini 600 km’ye kadar çıkartmış gözüküyor. Bu envantere hafif çaplı silahları hiç dahil etmediğimi ayrıca belirtmek zorundayım. Şimdi beni okumaya razı olabildiniz mi?
Kara sınırlarımızın büyük çoğunluğu bu tip silahların kaybolduğu ülkelerle çevrilmiş durumdadır. Çatışmalar devam etmekte ve kendine eğitim alanı arayan bütün yapılar da bu sahada yer almaktadır. Güney sınırımızda hangi amaçla ve nereden geldiğini bilmediğimiz yaklaşık 100 binin üzerinde insan mevcuttur. Bu rakamlara Suriye devleti yanında savaşmak için gelen kişiler de dahildir. Bu rakamlar bizi niçin ilgilendiriyor diye soranlara küçük bir anekdot aktarmak istiyorum. SSCB Afganistan’ı işgal ettiğinde hepimizin bildiği üzere ABD, istihbarat örgütü vasıtasıyla direnişçileri silahlandırmıştı. Direnişçilerin dengeyi sağlaması adına omuzdan atılan Stinger füzeleri vermişti. Bu füzeleri verdiğinde bazı şartları vardı. Kullanıldığında boş kapsülü geri getireceklerdi. Savaş bittiğinde direnişçilerin elinde kullanılmayan bu füzelerden bir miktar kalmıştı. Bu silahların geri alınması için bile ayrı bir operasyon düzenlendi ve milyonlarca dolar harcanarak ancak bir kısmı bulunabildi.
Bırakın kontrolü mümkün olamayan güçlerin elindeki silahların geri alınmasını, NATO birçok kritik silahı kontrol altında tutabilmek için üye ülkelerde denetimler yapmaktadır. Karşılıklı anlaşmalar gereğince depolarda seri numaraları üzerinden bu silahların sayımlarını gerçekleştirmektedir. Amaç bu silahlardan bir tanesinin bile terör örgütlerinin eline geçmesine engel olmaktır.
Maalesef o sakındıkları özel silahlardan şu anda binlercesi kayıp durumdadır. Bu silahların nerede, nasıl kullanılacağı da belli değildir. Üzülerek bir kez daha hatırlatmak zorundayım. Bu kayıp silah envanteri bölgemizde gün geçtikçe kabarmaktadır. Ayrıca bunları kullanma yeteneğine sahip özel eğitimli insanlar da sınırlarımızın dibinde savaşmaktadır. Yarın ne olacağını kimse bilemez ama riski en üste kabul ederek tedbir alınmak zorundadır. Bu silahları ya kullanılmadan dolu bir şekilde ya da kullanıldıktan sonra suç delili olarak boş olarak bulabilirsiniz. İnşallah ikincisi gerçekleşmez.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları