Mehmet Ali Güller

Soros istedi, AKP Türkiye’yi ‘tampon ülke’ yaptı

09 Mayıs 2022 Pazartesi

AKP-FETÖ kumpaslarının medya ayağında görev yapmış Nagehan Alçı’nın, Ekrem İmamoğlu’nun Karadeniz gezisine davet edilmesine tepki gösterenlere karşı “Ben demokrat yazarım” demesi mi, yoksa mafya lideri Alaattin Çakıcı’nın Ümit Özdağ’ı “Adliye yolu varken sokak kabadayılığı yapmakla” suçlaması mı daha absürt, bilemedim...

Ama bir absürtlük listesi yapılacaksa, AKP yöneticilerinin önüne geleni Sorosçulukla suçlayabilmesini, bu listenin en başına yazabilirim.

SOROS’UN İŞARET ETTİĞİ O ANLAŞMA

George Soros, kurucusu olduğu Açık Toplum Enstitüsü’nün faaliyetleri ve sığınmacı sorunuyla ilgili temaslar için Kasım 2015’te Türkiye’ye gelmişti. 8 Kasım 2015’te WSJ’den Emre Peker’in sorularını yanıtlayan Soros iki mesaj vermişti:

“1- Sığınmacılar Türkiye’de kalmalı, bu daha ucuz ve verimli çözümdür.

2- Avrupa’ya giden mültecileri Türkiye’de durdurmak için işbirliği şart ve başta Almanya Başbakanı Angela Merkel olmak üzere Avrupalı liderler bu işbirliği için istekli.”

Soros’un bu mesajından dört ay sonra, AKP hükümeti ile AB arasında, 20 Mart 2016’da “yeni düzensiz göçmenlerin geri kabulü” anlaşması imzalandı. Bu imzayla birlikte, Türkiye’den Avrupa’ya çeşitli yollarla geçen sığınmacılar, 4 Nisan’dan itibaren Türkiye’ye gönderilmeye başlandı!

Soros’un mesajı ve Merkel’in liderliğindeki AB’nin AKP’yle imzaladığı bu anlaşma sonrası, Türkiye iki yönlü sığınmacı akınına uğradı: Hem Suriye’den Türkiye’ye gelişler devam etti hem de Türkiye’den Avrupa’ya geçenler yeniden Türkiye’ye gönderildi. Böylece Soros’ların, Merkel’lerin isteğiyle AKP hükümeti Türkiye’yi Avrupa’nın önünde bir “tampon ülke” haline getirdi.

Önceki yazımda dikkat çekmiştim. AKP hükümetinin Başbakanı Binali Yıldırım da Soros’un işaret ettiği ve Merkel’in imzalattığı bu anlaşmadan sekiz ay sonra, 24 Kasım 2016’da TRT’de şöyle diyordu: “Türkiye olmasa, akın akın mülteciler Avrupa’yı istila edecek.”

SOROSÇULUK: TOPLUMLARI NEOLİBERALİZME AÇMA

Soros, “Sığınmacılar Türkiye’de kalmalı, Avrupa’ya geçmemeli” diyerek liderlik ettiği “açık toplum” anlayışının gerçekte ne olduğunu ortaya koyuyordu: Avrupa, sığınmacı Suriyeliler için “açık toplum” değil ama Türkiye sığınmacı Suriyelilere “açık toplum” olmalı...

Kendine “demokrat yazar” Nagehan Alçı ve benzerleri, çok sevdiği ve işbirliği yaptığı Sorosçuları yıllarca Türk toplumuna “demokrasi, insan hakları, özgürlükçülük” savunucuları olarak pazarlayıp durdular. Bizler ise kısıtlı imkânlarla bunun bir büyük yalan olduğunu anlatmaya çalıştık. Soros’un açık toplumculuğu, pratikte, eski sosyalist ülkeler başta olmak üzere bizimki gibi kamuculuğu bir şekilde hâlâ sürdüren ülkeleri, toplumları dizginsiz bir şekilde neoliberalizme açma işiydi.

Bu bakımdan 3 Kasım 2002’de Soros’ların, Bush’ların desteğiyle daha bir yıllık parti olan AKP’nin sandıktan tek başına iktidar olarak çıkarılması, aslında Gürcistan ve Ukrayna’dan bile önceki, ilk Turuncu darbeydi! Nitekim Soros’un Açık Toplum Vakfı’nın Türkiye şubesi de tam bu süreçte, 2001’de faaliyete geçti!

Sonuç mu? AKP’nin Başbakan Yardımcısı olan Ali Babacan 2013’te TBMM’de şöyle övünüyordu: “Bizden öncekiler 8 milyar dolarlık özelleştirebildi, biz tek başımıza 42 milyar dolar özelleştirdik.”

Evet, Sorosçuluk, toplumları neoliberalizme açma işidir ve bu nedenle en Sorosçu olan da AKP iktidarıdır: 2013’te 42 milyar dolarlık Sorosçu olan bu iktidar, 9 yılda üstüne ekledi ve 2022’de 63 milyar dolarlık Sorosçuluk mertebesine yükseldi!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Teğmenler meselesi 21 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları