“Yüzyıllık Yalnızlık” ve “Kırmızı Pazartesi” gibi dünyaca ünlü romanlarıyla tanınan Kolombiyalı yazar Gabriel Garcia Marquez aynı zamanda önemli bir muhalif gazetecidir. \n

Marquez, “Her zaman ölenden yana olmak gerekir..” diye yazmıştı. \n

Geçenlerde Odatv davasında tutuklu yargılanan Soner Yalçın tahliye edildi. \n

Silivri’ye gönderildiği ilk bir ay boyunca yaşadıklarını, duygularını, davalarla ilgili görüşlerini yazdığı kitabı “Samizdat”ı okuduğum zaman bu davaların aslında medyanın durumunu anlattığını düşünmüştüm.\n

Yalçın, iddianamelerdeki tutarsızlıkları, delillerin, tanıkların yetersizliğini, olayın arkasındaki karanlık planları anlatırken bunları sürekli gündeme getiren basını izliyordu bir yandan da...\n

Bazıları geçmişte birlikte çalıştığı, dava arkadaşlığı yaptığı insanlardı...\n

*** \n

Hapse atılmış bir gazetecinin, kendi meslektaşlarının, onun ve aynı durumdaki başkalarının yaşadıklarına bakışını ve yorumlarını izlemesi ilginç bir süreç. \n

Kişisel husumetler, ideolojik farklılıklar anlaşılabilir. \n

Ama bir gazetecinin, yazarın, entelektüelin, savcı ve polisin her söylediğini savunup içeri attıklarını anında suçlu ilan etmesi herhalde anlaşılacak şey değil...\n

Daha anlaşılmaz olanı, son birkaç yıldır gazetecilerin, bu türden suçlamaları araştırmaları, bu tür iddiaların kaynağını bulmaları, özel haberler yapmaları beklenirken tam tersine “suçlama”ları olduğu gibi kabullenmeleri...\n

*** \n

Bazıları bu işle görevli olabilir. Bazıları doğrudan bir misyon için çalışabilir. Bazıları kişisel hırsları ve kinleri nedeniyle bunları yapabilir. \n

Ne yazık ki 30 yıla varan meslek hayatımda artık bunlara şaşırmamayı öğrendim. \n

Ama ya ötekiler? \n

Kendileri de çeşitli nedenlerle mağdur olduklarında aynı sıkıntıları yaşadıkları halde şimdi başkalarına bunları yapabilenler? \n

“Samizdat”, yalnızca uzun zamandır tartışılan davalarla ilgili ayrıntıları, son derece çarpıcı gözlemleri, onların tarih içindeki benzeşlerini ortaya koymuyor; bence en önemlisi, medyanın içinde bulunduğu sürecin ilginç yanlarını bize hatırlatıyor.