Işık Kansu
Işık Kansu kansu@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Ya Sarraf konuşursa…

28 Mayıs 2016 Cumartesi

Getiren götürmeye karar verdi gibi gözüküyor. Götürme manivelası da Rıza Sarraf olacak.
ABD’deki gelişmeleri Türk kamuoyuna yansıtan deneyimli gazeteci Yılmaz Polat, abc haber sitesinde, Sarraf’ın ikinci duruşmasının 16 Haziran’da yapılacağını ve ünlü savcı Bharara’nın “kara para aklamak, banka sahteciliği, ABD çıkarlarına karşı komplo kurmak”la suçladığı Sarraf için ek iddianame hazırladığını bundan bir hafta önce duyurmuştu. Polat, Sarraf’ın tutuksuz yargılanmak için, Emine Erdoğan ve Bilal Erdoğan’la bağlantılı TOGEMDER ve TÜRGEV’e yaptığı milyonlarca dolarlık bağışların belgesini mahkemeye sunduğunu da yazmıştı.
Öyle anlaşılıyor ki, Sarraf, ABD adalet sistemindeki “konuşur, diğer suçluları açıklar, bilgi verirsen cezan düşer” diye özetlenebilecek uygulamalarından yararlanacak. O zaman da iş, Sultan’a değin uzanacak.
Sarraf’ın “konuşması” ABD’nin Türkiye’den ayrıntılı bilgi, belge istemesi anlamına geliyor. Saray’ın hiç işine gelmeyen durumlar ortaya çıkacağından şimdiden önlemler alınmaya başlandı bile.
Örneğin, geçen ay TBMM’den ivedilikle “Cezai Konularda Uluslararası Adli İşbirliği Kanunu” çıkarıldı. Yasa, yabancı devletlerin adli işbirliği istemlerinin “Türkiye’nin egemenlik hakları, milli güvenliği, kamu düzeni veya diğer temel çıkarlarının ihlal edilmesi” gibi gerekçelerle reddedilmesi konusunda hükümete yetki tanıyor.
Özetle, ABD Sarraf ile ilgili bilgi ister, Saray’ı sıkıştırırsa, Binali hükümeti bilgi vermekten kaçınma zırhını üstüne giymiş durumda. ABD’nin getirdiğini götürme kararlılığı ise her şeye karşın süreceğe benzer.

Taktik
Kemal Kılıçdaroğlu’nun dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda AKP’ye verdiği 21 kişilik desteği anlayan beri gelsin.
Taktikmiş…
Olsa olsa tik tak olabilir böyle bir davranış… “Tik dediler”, “tak yaptım” gibi bir şey.
CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen, anayasa değişikliğini, Cumhurbaşkanı ve yolsuzlukla suçlanan 4 bakanı da içerecek biçimde “kapsamın genişletilmesi” istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne götürüyor.
Doğrusunu yapıyor. Muhalefet dediğin böyle olur.
Diğeri, majestelerinin muhalefeti oluyor çünkü.

Cerrattepe kampanyası
Cerrattepe kıyımı uluslararası alanda bir kampanyaya neden oldu:
Kampanya, 131 ülkeden 335 sendikanın üyesi olduğu İnşaat ve Ağaç İşleri Enternasyoneli ile Türkiye’den Tarım Orman-İş ve Yeşil Artvin Derneği’nin ortaklığında yürütülüyor.
Dileyenler, “https://www.labourstartcampaigns. net” bilgisunar adresinden kampanyaya katılabilirler.

Sübyan mektebi
Eğitim-İş Başkanı Veli Demir, “Sübyan Mektebi” adı altında birtakım yerlerin, çocukların gencecik beyinlerini karanlığa sürüklediğini duyurdu.
Sözde dini eğitim veren kreşler, anaokullarıymış bunlar. Veli Demir diyor ki:
“Din istismarına göz yuman kamu yöneticilerinin, 3-6 yaş grubu çocukların bile cinsel farkındalıkla yetiştirildiği bu kurumlarda; zaman zaman cinsel istismar konularının ortaya çıkmasına şaşırmış gibi yapmaları inandırıcı olmaktan uzaktır. Dinselliği ve cinselliği ön planda tutan Cumhuriyet karşıtı bu kurumlar, eğitim sisteminin içini bir kurt gibi kemirmeye devam etmektedirler.”

Burun
Sinan Tartanoğlu, acar bir gazetecidir. Tuttuğunu koparır.
Sinan, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün “ispiyonculuğu” kurumsallaştırdığını yazdı. Soruşturma açtılar.
İspiyonculuk, jurnalcilik; başımızdakilerin “Ulu Hakan Abdülhamid Handiye tanımladıklarının burnu büyüğün döneminde doruk noktasına ulaşmıştı.
Bugün ikinci burun vakası ile karşı karşıyayız. Yaşantımızın her alanına giren bir burun bu.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları