Işık Kansu
Işık Kansu kansu@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Kozmik Oda Uydurması

21 Mart 2015 Cumartesi

Nazilerin 1933 Reichstag Yangını neyse, AKP’nin ABD’ye sığınmış vaizin cemaati ile işbirliği içinde yürüttüğü Bülent Arınç’a suikast soruşturması” da odur. Naziler, kendi çıkardıkları yangını kullanıp tüm muhaliflerinden kurtulmuşlardı. AKP de, cemaatin casusluk kokan operasyonu aracılığıyla ulusal-laik orduyu tasfiye için “suikast” uydurmasını kullandı.
Bu değerlendirmemizi, kimilerin yaptığı gibi, “Kozmik Oda araştırması derin devleti ortaya çıkardı” gibi bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan yorumlara dayandırmıyoruz.
Açtık, sözde Arınç suikastına ilişkin Ankara Cumhuriyet Savcılığı’nın kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin yaklaşık 60 sayfalık kararını, okuduk.
İşte o karardan çıkan sonuçlar:
Hâkime soruşturma yaptırmışlar: Ceza Muhakemeleri Yasası’nda, devlet sırrı niteliğindeki bilgiler içeren belgelerin ancak “dava açılan” mahkeme hâkimi veya heyeti tarafından incelenebileceği öngörülmesine karşın Türk hukukuna da aykırı biçimde bir hâkime “soruşturma evresinde delil araştırması” yaptırılmış. Üstelik bu hâkim, Fethullah Gülen davasında beraat kararı veren mahkeme heyetinden.
Sanık askeri personel Arınç’ı değil, bir albayı izliyormuş: Arınç’a suikast hazırlığı gerekçesiyle haklarında soruşturma açılan Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı’ndaki askeri personelin Çukurambar semtinde Arınç’ı değil, aynı semtteki Bürümcük Apartmanı’nda oturan İslamcı yazar Nuri Pakdil’i sık sık ziyaret eden Albay Baki Kaya’yı izledikleri belirlenmiş. Albay Kaya’nın verdiği ifadedeki bilgiler ile sanık askeri personelin telefon kayıtlarının incelenmesi sonrası, Baki Kaya’nın dönüşümlü olarak yaklaşık bir yıl süreyle izlendiğini kanıtlamış.
Sanık askeri personelin elinde bulunduğu söylenen krokilerin, Arınç ile uzaktan yakından ilgisi yokmuş: Cemaatçi polislerin “suikast hazırlığı krokisi” diye uydurduğu “Sokullu, HP, Oltu Çağ Kebap, Toyota, köprü üstünden çık” yazılı krokinin Arınç’ın evini değil, Seferberlik Bölge Başkanlığı’nın bozuk bilgisayar yazıcısının onarım için gönderildiği “HP Tüketici Ürünleri Bölge Onarım Merkezi”ni tarif ettiği kanıtlanmış. Yine cemaatçi polislerin “sanık subay yutarken ağzından çıkardık” dedikleri ve Arınç’ın ev adresinin yer aldığı ileri sürülen kâğıdın üzerindeki yazının sanık subayın el yazısı ile uyuşmadığı da belirlenmiş. Dosyaya, cemaatçi polisler tarafından “Abdullah Gül ve Recep Tayyip Erdoğan’ın yakın dostlarının oturduğu apartmanın zil fotoğrafı” diye eklenen fotoğrafın, izlenen Albay Baki Kaya’nın ziyarete gittiği yazar Nuri Pakdil’in 15 yıldır kiracı olduğu apartmana ait olduğu saptanmış.
Abdullah Gül ile ilgili yasadışı bilgi toplama faaliyeti diye sunulan belge de uydurmaymış: Soruşturulan subay Erkan Yılmaz Büyükköprü’nün evinde bulunan ajandadaki Abdullah Gül ile ilgili bilgilerin yer aldığı notların, subayın oğlu tarafından okunan “Musa’nın Gülü” adlı kitaptan çıkarılan küçük özetler olduğu anlaşılmış.
Bülent Arınç’ın izlendiğine ilişkin yapılan ihbar da gerçekdışı: Cemaatçi polisler, soruşturulan askeri personelin Arınç’ın evini gözlediklerine ilişkin 19 Aralık 2009 tarihinde saat 14.50’de Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne ihbarda bulunduklarını ileri sürmüşlerdi. Oysa savcılık araştırması, ihbarın yapıldığı telefondan o tarihte saat 14.45-14.55 saatleri arasında Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün ilgili telefonunun aranmadığını ortaya çıkarmış. Savcılık ayrıca, olay günü nöbetçi amir olarak görev yapan komiser yardımcısı hakkında, “ihbar tutanağını gerçeğe aykırı olarak düzenlediği” gerekçesiyle soruşturma başlatmış.
Bu kadar yalan ve uydurma ile bir ülkenin kozmik odasına giriliyor, belgeler alınıyor, bilgasayar görüntüleri kopyalanıyor. Neden?
Geçen hafta Orhan Bursalı’nın dediği gibi, bir tek neden olabilir:
“Belki de asrın en büyük casusluğu.”
Öyle, böyle değil. Bünyesinde 22 bölge başkanlığı barındıran bir yapının toptan ortadan kaldırılmasına yol açan bir casusluk!

Ankara’daki Olası Adaylar
CHP örgütlerinden iyi koku alan kaynaklarımız, Ankara’daki iki ayrı bölgede kontenjanda ve önseçimde şanslı olan adları sıraladılar:
1. bölge kontenjan: Sencar Ayata (genel başkan yardımcısı), Bülent Kuşoğlu (Kemal Kılıçdaroğlu’nun arkadaşı, milletvekili), Levent Gök (Grup başkanvekili).
1. bölge önseçim: Önder Sav (eski genel sekreter), İlyas Güven Eroğlu (eski CHP milletvekili Zeki Turgut Eroğlu’nun oğlu, mühendis), Hakkı Süha Okay (eski genel başkan yardımcısı), Durdu Özbolat (milletvekili), Aylin Nazlıaka (milletvekili), Hikmet Tepe (hukukçu), Emre Doğan (hukukçu, eski gençlik kolları başkanı), Bülent Tanık (eski Çankaya Belediye Başkanı).
2. bölge kontenjan: Seyhan Erdoğdu (genel başkan yardımcısı), Tekin Bingöl (genel başkan yardımcısı).
2. bölge önseçim: Yücel Artantaş (eski milletvekili), Ayhan Yalçınkaya (eski gençlik kolları başkanı), Nihat Yeşil (eğitimci-mimar), İbrahim Aksöz (mühendis).  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Dişli ile Dişsiz 21 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları