İlhan Selçuk

Halkımız Akıllıdır...

16 Ocak 1997 Perşembe

PENCERE


Halkımız Akıllıdır...

Son yıllarda bizim meslek her alanda yolunu bu­luyor. Bir örnek vereyim: Genç gazeteci, ses, sah­ne, eğlence, siyaset, medya ve üniversite çevrele­rinden gözüne kestirdiği ünlü kişileri telefonla ara­yıp soruşturma yapıyor.

Ne konuda?..

Lafın gelişi diyelim ki:

- İmam nikâhı için ne düşünüyorsunuz?..

Yanıt kısa olacak, fotoğraflanacak, soruşturma bir mozaik oluşturacak, ilgi çekecek, işin içinde hem erkek var, hem kadın; diyelim ki ünlü bir mankenin o biçimde çıplak fotoğrafı yayımlanıp altına yazıla­cak:

“İmam nikâhına bayılırım.”

Kızın hemen yanına, üniversiteden bir bilim ada­mıyla bir tarikat şeyhinin yanıtlarını da ekledin mi al sana ilginç bir soruşturma!..

*

Peki, “o onu dedi, bu bunu dedi” iyi de dergi, gazete, radyo ya da televizyon hangi yandan?..

Diyorlar ki:

“Efendim, biz yansızız!..”

Şeriatçılıkla laiklik, demokrasi ile dikta, özgürlük­le kölelik arasında yansızlık ne anlam taşır?.. Kadı­nı insandan saymayan bir düzen karşısında suspus kalan yayın organı, yansız olur mu?.. Televizyonlar­da son günlerde ‘reyting’ hesabına dincileri pazar­lıyorlar. Bir dinci ile bir akıllı kişiyi yan yana getirirsen sonuç ne olur?

İnanç tartışılır mı?..

Tartışılmazı!.. Tartışılmadığı için inanç olmuştur, tartışılsaydı inanç değil, fikir olurdu. Tartışma ‘eleştirel akıl’ işidir. Eleştirel akıl da ancak ‘Aydınlanma Çağı’nda devreye girebilmiştir. İnanç, akılla tartışıl­dığı anda inanç olmaktan çıkabilir, çünkü ‘bilimsel kuşku’ya dönüktür gerçek tartışma...

*

‘Muta’ dinsel nikâhın bir türü!.. Şiiler arasında geçerli. Sünnilerde pek yaygın değil. Mutada erkek kadını bir süre için nikâhlıyor. Süre bir gün, birkaç ay veya yıl olabilir. Karşılığında kadına bir şey vermek gerek; bu, bir avuç buğdaydan tutun, giysi, para ya da başka bir şey olabilir. Hazreti Ömer mutayı yasaklamış. Ancak bu yasak bir anlam taşımıyor. Mutaya ilişkin yüzlerce hadis var; İslam coğrafyasının çoğu yerinde bu tür nikâh geçerli...

Medyanın televizyonlarında ‘muta tartışması’ nasıl bir renge bürünüyor;

“İmam nikâhı iyi.

Muta kötü.”

Oysa ne biri iyi, ne de öteki kötü. İkisi de çağdışı hukukun ürünü. İkisi de dinsel ve toplumsal iki olgu. İkisinin de kendine özgü kuralları var. Peki, bu konuda aydınlatıcı tartışma nasıl olur?.. ‘Muta’ ile ‘imam nikâhı’ ve ‘medeni nikâh’ sözleşmelerinin hukuk açısından koşullarını ve sonuçlarını kıyaslayarak irdelemekle aklı ve bilimi devreye sokabilirsin.

*

Aziz Nesin’in öteki dünyada kulakları çınlasın, bana göre halkımız akıllıdır.

Neden?..

Çünkü önce ‘Belediye Evlendirme Dairesi’nde kızına nikâh kıydırır, Orta Avrupa’nın burjuva hukukuna göre kadının maddi haklarını sağlayıp işini sağlam kazığa bağlar; sonra sıra imam nikâhına gelir, bir yandan şeriat hukukunu reddetmekle birlikte öte yandan imam efendiyi işin içine katmış olur.

Arap’ın Nasrettin Hoca’sı sayılan Cuha, koyun çalar kurban kesermiş, soranlara da dermiş ki:

- Kurbanın etini dağıtıp hırsızlığın günahını bağışlatıyorum, koyunun derisiyle boynuzları bana kâr kalıyor.

(16 Ocak 1997 tarihli yazısı)



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Patrikhanenin Sicili... 11 Haziran 2012
Mumcu'nun Saptamaları... 7 Haziran 2012

Günün Köşe Yazıları