Hilmi Türkay

Keşke o ‘taşlar’ atılmasaydı

17 Aralık 2015 Perşembe

Tuzla tarihi günlerinden birini yaşadı dün. Belli ki Fenerbahçe’nin gelişi hepsinde ayrı bir heyecan yaratmış. Biz de bu heyecanlarına tanık olduk. Stat kapasitesi 2 bini zar zor tamamlıyor. Uzun süredir böyle statlara gelmemiştim. Bir an için eski günleri hatırladım. (Vefa, Beylerbeyi, Fenerbahçe Dereağzı, Paşabahçe gibi) Kapılarda izdaham yaşandı. Yoğun güvenlik önlemleri vardı. Haliyle içeriye giremeyenler oldu. Erken saatte maç izlemeyi özlemişim.
Kupa maçlarını gerçi hiç sevmem. Bunları hep “gereksiz maç” olarak yorumlarım. Para getirisi yok. Bir yabancı futbolcunun maç başına para aldığını düşünürsek maçlar zarardan başka bir şey değil. Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım da defalarca bu kupayı desteklemediğini ifade etmiştir. Tuzla Stadı tek tribünden oluşuyor. Sol tarafında Tuzla Camii, oturduğumuz tribünün karşısında evler, sağ tarafta E-5’e bakıyor. Zemin suni çim, sakatlanmalara müsait. Her kulüp gibi Tuzla da ekonomik krizi yaşayanlardan. Parasal yönden hayli sıkıntıda olduklarını öğrendim. Koca bir sezon içerisinde futbolcuların üzerine giydikleri sadece 2 formaları varmış. Kriz başa bela.

Dostluk rüzgârı
İki taraf arasında dostluk rüzgârları esiyor. Tuzla’nın ‘mavi’sine Fenerbahçe ‘beyaz’, Fenerbahçe’nin ‘sarı’sına Tuzla da ‘lacivert’ karşılığı veriyor. Amigolar öpüşüyor kucaklaşıyor. Taraftarların boynunda iki kaşkol bir arada, Tuzla yönetimi Pereira’ya çiçek veriyor, fotoğraf çektiriyorlar. Futbolumuzda uzun zamandır görmediğimiz güzel bir dostluk manzarası. Keşke hep böyle olsa, zor olan bir şeyi istiyorum değil mi? Bu dostluk umarım güne mahsus bir şey değildir.

Çirkin hareket
Her şey güzel giderken stadın dışından zemine taşlar geliyor. Böylesini de görmemiştim. Düşünebiliyor musunuz, Tuzla’nın 9 numarası Haluk’a sahanın ortasındayken taş isabet ediyor. Taşların elle atıldığını sanmıyorum ancak sapanla falan olmalı.
Ve maç; İki taraf da bazen hatalar bazen de iyi işler yaptılar. Pereira, gençlerden oluşan bir kadroya yer verdi. Goller de genç oyunculardan geldi. Top iki üç kez stat dışına kaçtı. Mücadeleye bakıldığında bir mahallede oynanan halı saha maçını andırıyordu.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bu kaçıncı? 21 Aralık 2024
Rahat yok! 16 Aralık 2024
Kartal'ın suçu neydi? 12 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları