Jorge Jesus’un Fenerbahçe’ye aşıladığı en önemli şey tempolu oyun ve devamlılık. 11’ini neredeyse her maç değiştiriyor ama futbolcular isteğinden, baskılı futboldan ve hücum iştahından hiçbir şey kaybetmiyor. Takımın fizik gücü yüksek, temaslı oyunda ikili mücadeleleri kazanıyor. Her şeyden önemlisi özgüveni yüksek bir Fenerbahçe izliyoruz. Alanyaspor, ligin kaliteli ekiplerinden ama geriden pasla oyun kurma sevdaları bitmiyor. Hele rakip sahada çok iyi baskı yapan, alan daraltan ve kısa mesafede oynayan Sarı-Lacivertlilere karşı da bu taktiği uygulayınca henüz 5. dakikada Rossi golle cezayı kesti. Sonra da fark geldi. 

ALKIŞLAR CRESPO’YA 

Crespo tek kelimeyle mükemmel oynadı. Tam bir görev insanı, enerjisi bitmek tükenmek bilmiyor. Dönen topları alıyor, dripling yapıyor, fırsat bulduğunda da dünkü gibi şık bir vuruşla golünü atıyor. Fenerbahçe’nin tek eksisi, haftalardır söylediğim gibi, öndeki baskılı oyunun parçası olarak savunma hattını çok ileride kurduğu için arkada boşluk vermesi. Alanyaspor da birkaç kez böyle fırsatlar yakaladı. Ancak skor yapmayı çok iyi başaran Sarı-Lacivertliler bu dezavantajını kapatmayı biliyor. Son söz; Kadıköy uzun sürenin ardından tıpkı eski günlerde olduğu gibi yeniden Fenerbahçe’nin kalesine dönüştü. Sarı-Lacivertliler şiir gibi futboluyla ve coşkusuyla zevk veriyor.