Fenerbahçeli taraftarlar, Trabzonspor mücadelesinde Şükrü Saracoğlu Stadı’nı neredeyse tamamen doldurmuş, takıma müthiş bir destek vermişti. Karşılaşmanın ardından da yöneticiler, futbolcular ve İsmail Kartal taraftarlara övgüler yağdırmıştı. Hepsinin umudu, dün geceki maçla Saracoğlu’nda benzer bir tablonun ortaya çıkmasıydı. Pazar akşam saatlerine kadar satılan bilet sayısı sadece 1600’dü. Sonraları bu sayı biraz olsun yükseldi. Yine de yeterli değil. Artık küslük bırakılmalı. Bu takım şampiyonluğa oynuyor ve seyirci desteğine ihtiyaç var. Tamam, anladım. Transfer yapılmadı, hoca öyle şaşaalı biri değil. Ancak futbolcular da iyi, hoca da başarılı. Beşiktaş ve G.Saray’ın çok sayıda transfer yaptığını düşünürsek F.Bahçe ‘transfer dönemi’ni sadece tek bir oyuncuyla (Diego Ribas) geçiştirmişti. Sarı - Lacivertlilerin çizdiği grafik bana göre olağanüstü (Dün gece hariç). Bir de artıları, her hafta üzerine katarak oynamaları. Seyirci maç seçmemeli. Ben bu statta 50 binleri gördüm. Şimdi yarısını dahi göremeyince gerçekten üzülüyorum. F.Bahçe seyircisi bu olamaz. Artık kritik haftaların içerisindeyiz. Şu anda görünen o ki yine 3 büyük kulüpten birisi şampiyon olacak. Araya bir başka takımın girme olasılığı çok zor ihtimal. Hataların telafisi yok. Puan kaybına uğramışlar ‘ağır yaralı’ sayılacak. Malzemeyi en iyi kullanan, az kayıpla yürüyen, az ceza alan, az sakatı olan, iyi oynayan, iyi mücadele eden, formasını en çok ıslatan mutlu sona ulaşacak. Hakem kararları da elbette önemli. Canı yanan takımlar oluyor. Hele ligin sonlarına doğru kıyamet üstte de altta da kopacağa benziyor. Geçmişlerde örnekleri çoktur. Hafta içinde F.Bahçe’nin tecrübeli isimleri Volkan Demirel ve Emre Belözoğlu, takım arkadaşlarıyla bir toplantı yapmış. “Son haftalarda bizlere karşı olan tavırları hepiniz görüyorsunuz. Gerek saha içerisinde gerekse saha dışında birçok olaylar yaşıyoruz. Bunun yanı sıra TFF’den de sürekli cezalar alıyoruz. Tüm bu gelişmeler bize sanki birilerinin bizi şampiyon yapmak istemediği şeklinde bir hissi veriyor. Şurası bir gerçek, bizim bizden başka dostumuz yok. Hem başkanımıza hem de camiaya ‘4. yıldızı takacağız’ diye sözümüz var. Herkesi yenip şampiyonluğa ulaşacağız.”

***

İstanbul trafiği malum. Köprüler insanları taşımaz oldu. Kadıköy’e gelmek için yola çıkanlar yoğun çaba gösterseler de Akhisar’ın erken attığı golü maalesef göremedi. Şanssızdılar. Çünkü Güray’ın ağlarla buluşan vuruşu ayakta alkışlanacak güzellikteydi. Bana göre alışı ve vuruşuyla Avrupai bir gol. F.Bahçe’de şokta, planlar altüst oluyor. Tribünlerden yeterince destek gelmiyor. Emenike, kale çizgisi üzerinden zoru yapıyor. Topu tribünlere gönderiyor. Saçını başını yolanları görüyorum. Biraz ıslık biraz yuhalama biraz da alkış... Morali bozuluyor Nijeryalının... İşin ilginç yanı sahadaki F.Bahçe de kötü. Ama Emenike herkesten kötü. Bir ara tribünlerle ağız dalaşı yaptığına tanık oldum. Olmaz, taraftarla kavga ayıp. Akhisar dersine iyi çalışmış. Meireles’in füzesi eşitliği getiriyor. Seyirci biraz keyiflenir gibi. İlk bölümün özeti: karşılıklı birer gol, kötü futbol ve kötü hakem. Özgür Yankaya resmen dağıldı. Kararlarının birçoğu tartışılır. İkinci yarı; tribünler Webo’yu beklerken İsmail Hoca, Emenike’de ısrarlı. Hakem Yankaya’nın hataları ayyuka çıkıyor. F.Bahçe yönetiminden biri ya da birileri eminim ki hakemle ilgili çıkıp konuşacaklardır. Susacaklarını hiç sanmıyorum. F.Bahçe daha derli toplu. Gökhan Gönül iki net pozisyonu kaçırıyor. Biri olmalıydı. Tribünlere gelince, kaçırdıklarına çıt çıkmıyor. Dakikalar eriyor konuk ekip pes etmeye niyetli değil. Roberto Carlos,
4. hakemden uyarı alıyor. Sow’un direkte patlayan vuruşu... Alper yok. Selçuk ise yine ‘kurtarıcı’ görevini üstleniyor. Sonra da Diego Ribas. İsmail Kartal ne yapsa olmuyor. Rakibin attığı gol sürpriz değil. Trabzon maçında F.Bahçe 2 puan kaybetmişti. Dün gece de Akhisar karşısında 2 değil, 3 puan kaybetti. Yani bu 2 maçta 5 puan demek oluyor. F.Bahçe, ‘DİKKAT!’