Hilmi Türkay

Evine Otobüsle Giden Başkan

15 Ağustos 2014 Cuma

O Türk futbolunun beyefendisiydi. O, kulübü yokluk içindeyken ayakta tutmaya çalışandı. O, evine otobüsle giden tek başkandı. Bir gün olsun lüks arabalara bindiğini görmedim. O, paraları çarcur etmezdi. Onun kulübünde kebaplar değil kuru fasulye-pilav kaşıklanırdı. Beşiktaş kaybettiğinde çok sinirli olurdu. Sigaraları peş peşe yakardı. Transfer aylarını hiç sevmezdi. Gerilir de gerilirdi. Yaşadığım bir anımı anlatayım.
1985-86 sezonu; Beşiktaş, Gökhan Keskin’in attığı golle Trabzon’u yeniyor ve şampiyon oluyor. Birkaç gün sonra sözleşmeleri bitenlerle görüşmelere başlanacak. Tek tek çağrı yapılıyor. Ali, Gökhan, Feyyaz, Metin gibi. İçeri giren “anlaşamadık” diye çıkıyor. En son kaleci Zafer Öğer’e sıra geliyor. Zafer’in o dönemki performansı muhteşem. Bakıyorum Zafer’in görüşmesi diğerlerinden de kısa sürüyor. Ne oldu diye soruyorum Zafer’e. Yanıtı: “Olmadı, para çok gelmiş.” (60 milyar istemişti) Tam bu sırada biri bağırıyordu koridorlarda. Öyle böyle değil. “Bunlar beni öldürecek, bunlar beni öldürecek.” Hey gidi Süleyman Ağabey. Para konuşulduğunda başlardı eli ayakları titremeye. Oynadığı dönemlerde bir krampona transfer olanları duymuştum. Tesis yok, sahalar kötü, forma yok, çorap yok, ayakkabı yok. Yok da yok. Karın tokluğuna oynamışlar. Bir de şimdiye bakalım. Bir röportajım olmuştu kendisiyle. Zar zor ikna etmiştim. Çünkü pek konuşmayı sevmezdi. Sorulara fazla tahammülü yoktu. Ağzından çıkacak sözlere çok dikkat eder, “Sakın yanlış yazmayın” diye de uyarırdı. Beşiktaş onun nikâhıydı. Babamı sevdiğim kadar sevdim bu insanı. Saygıda bir gün olsun kusur etmedim. Gün oldu elini öptüm, gün oldu karşısında ceketimin düğmelerini ilikledim. Biliyorum ki milyonlarca seveni de hep böyle yapıyordu. Dün telefonda başsağlığı dileyen birçok dostumun ağladığına şahit oldum. Bugün son yolculuğunda herkes naaşına el atacak, ben de eğer ulaşabilirsem omuz vereceğim. Mekânın cennet olsun, yerinde rahat uyu büyük başkan. Ha, bıraktığın başkanlık koltuğu da hâlâ dolmadı “boş duruyor” bunu böyle bil.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bu kaçıncı? 21 Aralık 2024
Rahat yok! 16 Aralık 2024
Kartal'ın suçu neydi? 12 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları