Torku Konya, ligde Fenerbahçe’ye çelme takmıştı. İki takım bu kez kupanın yarı final ilk ayağında karşı karşıya geldi. Aykut Kocaman ülkemizin sayılı başarılı teknik direktörlerinden. Aziz Yıldırım’ın hafta için yaptığı basın toplantısında Kocaman da nasibini aldı. F.Bahçe Başkanı, Ersun Yanal gibi Aykut Hoca’nın da isminin üzerini çizdi. Şu unutulmamalı ki; Aykut Kocaman’ın yerinde 3 Temmuz sürecinde başka bir teknik adam takımın başında olsaydı eminim bırakırdı. O kaçmadı, zor günde bütün futbolcularıyla ilgilenip herbirini motive etmeye çalıştı. Gitmek isteyenler oldu, engelledi. Yöneticiler, ortalarda görünmezken o kulüple, Samandıra arasında adeta mekik dokudu. Zaman oldu, gecelerini uykusuz geçirdi, zaman oldu fazla düşünmekten yorgun düştü. Hatta saçları dahi ağardı. Bu Aykut Hoca’ya ben laf söyletmem. Aykut, Fenerbahçe’nin çocuğudur. Fenerbahçe aşığıdır. En zor günlerde taşın altına elini sokandır. Şimdi Aziz Başkan’a soruyorum; Bu kocaman yürekli adam kulübün kapısından içeriye neden giremez? Size karşı bir suç mu işledi yoksa? Ya da diğerlerinde olduğu gibi Aykut’u da mı sevmediniz? Açıklama yaparsanız aydınlatmış olursunuz.

Ah Tolga Özkalfa ah...
Avrupa’ya göre bizim liglerde iyi futbol gördüğümüz maç sayısı çok azdır. Mücadele üst seviyeye çıktığında hakem düdükleri çalınır ve bu düdükler iyi geçmeye aday maçı kötüleştirir. Tolga Özkalfa FIFA kokartlı hakemlerimizdendi. Ancak doğru dürüst maç yönetemediğinden, yönettiğinde de kötü performans gösterdiğinden bu kokartı geri alındı. Dün gece trafik polisinden farkı yoktu. Neredeyse olur olmadık her pozisyonu kesti. Göstermediği kartların sayısı fazlaydı. Pereira sahaya değişik onbir sürdü. Özellikle savunmada uzun süre oynamayanlar Şener, Kadlec, Ba gibi isimler aşırı hata yaptı.
Atılan goller rövanş için avantaj. Volkan’ın olsun, Nani’nin olsun gollerini beğendim. Kapanışı Robin van Persie yaptı. Unutmuştum. Kaleci Fabiano’nun çok sayıda kurtardığı toplar da vardı.