Hayalleri vardı bir ömre bedel...
Yüzde 50 oy!
400 milletvekili!
Hem yoksulların oylarını alacaklardı hem yolsuzlukluk yapanları aklayacaklardı.
Güneydoğu’da büyük kentlerde Kürtlerin, İç Anadolu’da milliyetçilerin...
Tek başına iktidar!
Başkanlık!
Ak Saray!
Devlet!
Devletin valisi, kaymakamı, Emniyet müdürü...
Giderler milletin vergilerinden.
7 Haziran öncesiydi...
Alanlar dolup taşıyor, ak troller görevlerini yapıyor, din üzerinden siyaset zirveye taşınıyordu.
Oyunu 7 Haziran akşamı milletin oyu bozdu...
Hesap bozuldu!
Koalisyon hesapları yapılmaya başladığı dönemde, can dostlar, dindaşlar, sözün özü IŞİD sahne aldı Suriye topraklarında, hem de yanı başımızda...
Şimdi ne yapmalı etmeli, hayallerin gerçek olması için planlar hazırlamalı.
Kurtuluş o yönde mi?
“Şanlı ordu haydi savaşa!”
Haberlere bir bakın hele. Havuz medyası titreyip atağa kalktı...
Savaş çığlıklarını duyuyor musun ey halkım!
Bizim havuzcular savaşa hazır!
Savaş giysilerini giymişler, kalemlerini bilemişler...
İktidar medyası, paralele karşı ya, 40 yıl sonra paraleli tanıdılar ya!
Bir şeyler yapıp geçmişi unuttursunlar yine!
Bir çürümüşlüğün sarmalında “şanlı ordu savaşa” çığlıklarıyla Suriye topraklarına girecek bizim havuzcular...

***

Can Dündar, belgeleriyle kanıtladı şu MİT TIR’larının öyküsünü...
Bir saldırı başlattı havuzcular Can’a ve Cumhuriyet’e karşı...
RTE küplere bindi, 7 Haziran’da sandıktan yüzde 50 alıp Meclis’e 400 milletvekili soksaydı neler olurdu neler!...
Şu MİT TIR’larıyla ilgili konuşan paralel-maralel hikâyesinde zindana tıkılan savcı, saydırdı...
Anımsatayım size:
O TIR’lar cihatçılara, köktendinci terör örgütlerine mühimmat ve silah taşıyor muydu?
Niğde, Reyhanlı ve Cilvegözü saldırıları, katliamı adına ne derseniz deyin, o vahşet...
Bu kanlı olaylardan devletin istihbarat birimlerinin haberi hiç olmadı mı?
Ne çabuk unuttunuz Reyhanlı’daki patlamada 53 kişinin öldüğünü!
Cilvegözü’nde 14, Niğde’de IŞİD eyleminde bir polis, bir asker ve bir de sivil yurttaş...
Haberler ve iddialar peş peşe geldi...
Suriye sınırımız yol geçen hanı oldu; Avrupa ülkelerinden gelen köktendinci teröristler önce İstanbul’a, buradan Hatay’a bir kuş uçuşuyla Suriye’ye geçti...
El Nusra cephesini anımsayın!
Türkiye’de yatıp kalkıyorlardı ve Suriye topraklarında savaşıp akşam Reyhanlı’ya dönüyorlardı.
Tüm dünya bu gerçeği sanki bilmiyor...
Gidin Hatay’a, Şanlıurfa’ya ahali anlatsın size neler olup bittiğini; cihatçıların, töreristlerin Türkiye tarafından nasıl kollanıp korunduğunu...

***

Tüm hayaller yıkılınca, şimdilerde savaş çığlığı atıyor yandaşlar, ak troller...
“Şanlı ordu savaşa!”
Bunun adına ben çürümüşlük, kokuşmuşluk, diyorum, siz ne derseniz deyin...
Üstelik bir de demokrasi ve özgürlük dersi veriyorlar ki sormayın gitsin...
TSK’yi Suriye’ye sokarsanız o bataklıktan çıkamazsınız...
Köktendinci terörist militanları yıllarca koruyup kollayıp karnını doyuracaksınız, silah, mühimmat yardımı yapacaksınız...
Sonra!
Kendinizi kurtarmak için Mehmetleri kan gölünün, o bataklığın içine sokacaksınız.
Önce şu MİT TIR’larının hesabını verin hesabını...
Paralel-maralel hikâyeleriyle milleti avutmayın...
Kimsenin Türkiye’yi “savaş macerası”na sokmaya hakkı yok!...