Hikmet Çetinkaya

Ölüler Anılır, Ölülerle Yaşanmaz...

14 Ağustos 2014 Perşembe

İnsan yapısında duyguların değil, bilgilerin arşivi güçlüdür...
Yaşamı yeniden yaşamak isteği, düşüncelerin boy vermesiyle olur.
Duygu aklın, bilimin süzgecinden geçerse coşku yüreğini küt küt attırır.
Anılaşmak bir anlamda ölmek demektir!
Ölüler anılır, ölülerle yaşanmaz...
Türkiye’nin yol haritası, demokrasinin laiklik temelinde yükseleceği, özgürlüklerin böyle filizleneceği Cumhuriyetin ilk yıllarında belirlenmiştir...
Belleğiyle yaşamaya çalışanlar, hep şöyle derler:
Nerede o güzel günler!”
O güzel günler hiçbir zaman gelmemiştir, sanayileşmemiş, demokrasisi ve özgürlükleri gelişmemiş toplumlarda...
O bir avuntudur!
Güzel günler insan belleğinde bilgi birikimiyle, deneyimle birlikte gelir...
O yüzden yaşanmışı yeniden yaşamak istediğinde şaşırır, eski günleri anımsamakla yetinirsin.
Bu doğru değildir!
Bugün siyasette yaşanan budur, o nedenle eski günleri “güzel günler” olarak anımsarsın!

***

Erdoğan’ın başbakanlık görevinin düştüğünü savunanlardan biri olan Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, aynı zamanda bir bilim insanı.
Kamalak, anayasa hukuku profesörü...
Diyor ki:
“Erdoğan’ın bundan sonra yapacağı işlemler anayasaya göre suç olur!”
CHP de aynı görüşte olduğu için Tayyip Erdoğan’ın “başbakanlığı ve parti başkanlığı”yargıya taşıdı.
Yargıtay’a başvuran CHP, anayasanın 101 ve 102. maddelerine göre Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçildiği anda öteki görevlerini bırakması gerektiğini öne sürdü.
İşte bu sırada üç-beş CHP milletvekili ortaya çıktı ve Kemal Kılıçdaroğlu’na rest çekmeye kalkıştı...
Gerçekten bu olay beni hiç şaşırtmadı...
Amaçları ne?
Kimilerinin koltuk hırsı, Kılıçdaroğlu’nun koltuğuna oturmak, 1999 seçimlerinde olduğu gibi CHP’yi yüzde 10 barajının altına düşermek mi?

***

Ne var ki yaşanan artık anılaşmış, bellekteki iz, ağacından kopan bir yaprak gibi solmuştur...
CHP’liler didişecekleri, anılarla avunup yeni lider arayacakları yerde, kendilerini sorgulasınlar...
AKP 12 yıldır nasıl iktidarda kalabiliyor, 9 seçim kazanıyor?
AKP ve MHP yavaş yavaş kumsala yayılırken CHP, Türkiye’nin partisi niçin olamıyor?
Sosyal demokrat bir parti olamadığı için!
CHP tabanı asla “derin milliyetçi” değil, emek-sermaye çelişkisini özümseyen bir yapıdır...
CHP’liler ölülerle yaşamaz, ölüleri anar!
Bugün CHP Parti Meclisi’nde, TBMM’de, örgütlerde sosyal demokrasi bilincinde çok değerli siyasetçiler, bilim insanları vardır!
Türkiye 12 yıldır tek parti tarafından yönetiliyor...
Demokrasinin olmazsa olmaz koşulu olan düşünce özgürlüğü gerçekleşti mi?
Bugün “Kılıçdaroğlu istifa etsin” diyen milletvekilleri, seçim bölgelerinde çalıştı mı?
Hayır!
CHP’de, parti içinde disiplin yok ama CHP’nin yenilikçilik yolunu kesenler az-çok...
Amaçları 1999 seçimlerinde olduğu gibi CHP’yi yüzde 10 engeliyle karşı karşıya getirmekse o başka bir şey...

***

Yaşanmışı yeniden yaşamak istediğinde şaşırırsın...
Çünkü belleğinle yaşarsın!
Yolunu çizebilmek için, geçmişle değil bugünle yaşamak, geçmişin güzel yolculuklarını anımsamak gerek...
Erdal İnönü’nün liderliğindeki SHP’de olduğu gibi...
Toplumu kucaklayarak!
Din, dil, ırk, inanç, mezhep ayrımcılığı yapmadan, partini yıpratmadan, liderine ve parti yönetimine tuzak kurmadan...
Parti yönetimine basın toplantısı düzenleyerek “çekil git” demeden...
Sosyal medya üzerinden eleştiri yapmadan!
Yüz yüze!
Kurultaylarda kürsüye çıkarak!
Başta söyledim, yineleyeyim:
“İnsan yapısında duyguların değil, bilgilerin arşivi güçlüdür!”
Sakın unutmayın!

***

CHP Parti Meclisi Üyesi Ercan Karakaş’ın şu çağrısına kulak verilsin önce...
Bu çağrı çok önemli:
“CHP’nin her şeyden önce ideolojsini, temel değer ve ilkelerini netleştirmesi; sağ, muhafazakâr ve liberal anlayışlardan farkını net olarak ortaya koyması gerekir.
Aynı biçimde örgüt yapısını, organlarının işleyişini ve adaylarının belirlenmesini de çağdaş solun demokratik anlayışına uygun yapılanmaya dönüştürmelidir.
CHP bir üye ve program partisi haline getirilmelidir. İdeoloji ve söylemde bütünlüğü sağlamalıdır.”  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları