RTE’nin başkanlık hayali bitti ama eli hâlâ AKP içinde...
Gözlerim Başbakan Davutoğlu’nu arıyor kaç gündür...
Ortalıkta yok!
AKP sandıktan birinci parti olarak çıktı, ama tek başına hükümet kuramıyor, şöyle sağlam bir ortaklık arıyor.
Önce CHP’ye uzandı, bir gece saat 12.00’de Deniz Baykal’ı telefonla aradı. Baykal, sabah önce Kılıçdaroğlu’na bilgi verdi, ardından Antalya’dan uçağa atlayıp Ankara’ya geldi, Dışişleri Konutu’nda RTE’yle buluşup konuştu.
Baykal, önemli buluşmayı Kanal D’de Cüneyt Özdemir’e anlatırken şöyle demişti:
“Ben de çok şaşırdım beni aramasına. Gecenin 12’sinde aradı beni!”
CHP içinde çok sevinenler oldu bu görüşmeye. Kimilerini telefonla aramış, sormuştum...
Şöyle diyenler bile oldu:
“CHP örgütleri hükümet olma özlemi çekiyor yıllardır...”
Doğru söze ne denir?
Yıllar oldu kırmızı plakalı otomobillere binmeyeli.
Bunları televizyon ekranlarından söylemediler elbet, ne de olsa siyaset kurnazıydılar.
Çok sayıda örgüt yöneticisi, milletvekili, PM üyesi resti çekince sustular...
Gerçek ortadaydı, RTE, Baykal üzerinden “büyük koalisyon” fitilini ateşleyip Kemal Derviş’i sevindirirken, ABD, küresel sermayenin, holding patronlarının gönlünü alacaktı.
Bana sorarsanız aldı bile... Cumartesi ve pazar günü CNN Türk’te Bülent Arınç ve Numan Kurtulmuş’u izlemekten zevk aldım, yetmedi havalara zıpladım “demokrasi, özgürlük” kavramlarını sık sık yinelediklerinde.

***

Kaç gündür aynı başlıklarla çıkıyor yandaş medya...
Manşetlerde RTE var hep... Davutoğlu sayfanın eteğinde...
Davutoğlu, “Hizmeti aksatmayın, yurttaşlarla diyaloğu kesmeyin, oy almasanız bile vatandaşa küsmeyin, verdiği karara saygı duyun” demiş, MKYK, il ve belediye başkanları toplantısında...
Hepsi o kadar!
RTE koalisyon iplerini eline almış...
Manşetlere bakın:
“Dört lidere Beştepe daveti... Önce liderlerin fikrini alacağım... Dört liderle tek tek görüşeceğim...”
Lami cimi yok!
Başbakan Baba yöntemi!
Bir de sevinmiştik ya hani, başkanlık modeli hayal oldu, diye...
Bir de yazıma böyle başlamıştım ya!
Ne yapacağım şimdi!
Benim bildiğim bu görüşmeleri cumhurbaşkanı değil, başbakan yapar...
Daha düne dek Cumhurbaşkanı liderliğine, seçim kampanyalarında dillendirdiği başkanlık sistemine “dur” dediğini yazıp çizmiş, derin bir soluk alıp “oh be” demiştik, değil mi?
Demokrasimiz, barışımız, hukukumuz ne olacak bizim!
Hükümeti RTE kurmaya kalkıyor apaçık!
CHP buna ön ayak oldu, Baykal gidip görüştü...
Merak ediyorum, Kılıçdaroğlu, Bahçeli ve Demirtaş birer birer Saray’ın yolunu mu tutacak?
Üç lider bu öneriyi dün kabul etmediklerini dillendirdi! Yanıtları “hayır” oldu...
Eğer tutarlarsa üç parti de olası bir erken seçimde AKP’yi yüzde 50’ye çıkarır...
Üç partiye seçmen şöyle seslenir:
“Sizi gidi beceriksizler sizi, verdiğim oylar haram zıkkım olsun!”
Üç partinin liderinin yapacağı, bir araya gelip ortak bir hareket biçimini değerlendirmek, AKP’siz bir hükümet kurmaktır...

***

RTE, öncelikle MHP olmazsa CHP’yle ortak bir hükümet kurmak istiyor...
İki seçenek ortadan kalkarsa RTE’nin diliyle “tekrar seçim” yani “erken seçim”...
Bu nedenle CHP, MHP ve HDP bu oyuna gelmeyip anlaşmalı...
Dışarıdan destek verebilir MHP ve HDP...
Çevremiz yangın yeri, bir bataklık...
Sınır komşularımız Irak ve Suriye’de savaş var... Irklar ve mezhepler üzerinden bir savaş...
Türkiye yürürlükteki hukuk düzenini giderek yitirirken “AKP hukuku” öne geçiyor, bireysel ve toplumsal hak ve özgürlüklerimizi, demokrasimizi çiğniyor...
Aydınlığı değil karanlığı dayatıyor!
Ha, ne demişti dün Kılıçdardaroğlu: “O makam her şeye maydanoz olan, her konuda görüş belirten makam değildir!”