Sevecenlik bir bakıma duyarlı olmaktan geçmez mi?
Duyarlı insan hem sevecendir, hem ince, hem uygar, hem de bilinçli...
Kavramları çoğaltmak yaşama incelikli ve duyarlı bakmak, kabalığa karşıdır.
Yaşamsal anlamda farklılıkların temelinde yatan kabalık azgelişmişliğin kendisidir...
Cebinde para olsa bile, kabalığı her yerde kendisini gösterir, ustalık ve kurnazlık, çıkar amaçlı çarkın dişlileri arasında sivrilir.
Nedeni basittir bunun!
Para, insanı maddi anlamda zenginleştirir, yatlar, katlar aldırır...
Bodrum’da bir lahmacuna 70 lira öderken böbürlenir; gittiği restoranda 5 bin dolar bahşiş öderken yağlı ağzını beyaz ceketinin yenine silmenin görgüsüzlük olduğunu bilmez...
Görgü kuralı adı üstünde bir kuraldır...
Günümüzde insan ve ülkeler arasındaki ilişkilerde egemen olan paradır...
İlhan Selçuk’un deyişiyle para, para para...
Kabalığın çirkinliği, inceliğin güzelliğini yaşamın her kesitinde bu yüzden boğuyor, gelişmiş AB ülkelerinin kadın liderleri bile Suudi Arabistan’ı ziyaretlerinde “tesettüre” girip yüzlerini örterek bir cariye gibi kralların önünde eğiliyor...
Giderek incelik, duyarlılık unutulacak, kadınlar eskisinden daha da çok aşağılanacak...
“Sus be kadın!” diyenlerin sayısı bizim ülkemizde de giderek çoğalırken IŞİD terör örgütüne karısıyla birlikte katılanlar neredeyse davul zurnayla uğurlanacak...

***

Kökeninde riyakârlık, ikiyüzlülük, yalancılık, parasal amaç, siyasi çıkar yatan davranış ne denli ustalık ve kurnazlıkla ayarlanmış olursa olsun, incelikten uzaktır.
Siyasal iktidarlara sırtlarını dayayıp her türlü rantı hayat biçimi olarak gören medya, uyduruk haberlerle padişahına yaranmak için “suikast planı” hazırlayıp algı operasyonu yapıyor günümüzde.
Adına ister siyasal iktidarın medyası deyin, ister havuzun ördekleri...
Bir bir foyaları ortaya çıkıyor!
Biz bu türlü ikiyüzlülüğü, yalancılığı, bencilliği, kabalığı, incelikten ve duyarlılıktan yoksun davranış bozukluğunu çok gördük, yaşadık...
Plan kapsamı içinde çok oyunlar sahneye konuldu, çok suikast haberleri manşetlere taşındı, televizyonlarda tartışıldı...
Ergenekon operasyonları sürecinde Kuddusi Okkır’ın “terör örgütünün para kasası” olduğunu öne sürenler bugün aramızda dolaşıyor.
Hepsi sapına dek demokrat ve özgürlükçü...
Okkır, öldüğünde beş parasızdı, arkadaşları aralarında para toplayıp cenazesini Yalova’da toprağa verdiler.

***

Duyarlı olmak, sevecenliğin sonsuzluğunda, yüzyılların şahidi suların derinliğinde uygar insanın simgesidir...
Savaşın değil barışın savunuculuğunu yapar, hayatın her alanında sevgi yolunda adım atar.
Kör terörü lanetler!
30 yıl içinde 40 bin insanımız, yitip giden hayatlar, faili meçhuller...
Peki, PKK terörü neden azgınlaştı bu denli?
Bu halkı birbirine düşman eylemek, hayatın var olan akışının önünü kesmek, ölümlerden, akan kandan çıkar sağlamak...
Vurgun, soygun, talan yapmak!
Tüm inceliği unuttuk, çıkara dayalı insan ilişkilerinin çirkinliğinin çukuruna düştük...
İncelik, uygarlığın kaçınılmaz türevidir dostlar...
Eğer bu inceliği içimizde taşımazsak, ölümlere alkış tutarız...
Sanata, edebiyata bu nedenle önem vermeliyiz, ilkelliğin duvarlarını yıkmalıyız...
Düşünmeliyiz!
Köşeyi dönenin başının döndüğü bir toplum değil, bireyin özgür olduğu bir toplum yaratmak olmalı bizim görevimiz...