Tarihe not düşmek - 35

Sabah gazetesinin manşetinde yer alan haberin başlığı şuydu:
“Çiller, Fethullah Hoca’yla görüştü...”
Haber devam ediyordu:
“Çiller, dini kesimler üzerinde çok büyük etkinliği bulunan Fethullah Gülen’den ‘Terörle Mücadele Yasa Tasarısı’ konusunda destek istedi...”
Biz bu görüşmeye, 9 Aralık 1994 Cuma günü köşemizde “Çiller’in Amacı” başlıklı yazımızda değinmiş ve sormuştuk:
“Başbakan Tansu Çiller ne yapmak istiyor?..”
Yazımız şöyle sürüyordu:
“Tıpkı rahmetli Turgut Özal gibi havada, karada, ayaküstü demeçler vererek ‘medya gülleri’nin ilgi odağı olmak istiyor.
Ne yazık ki bunu pek beceremiyor...
Şimdi bir bardak suda fırtına koparanlara bakınız... Ne diyorlar:
‘Sıkıysan Refah’ı kapat bakalım...’
Tansu Çiller, RP’yi nasıl kapatacak söyler misiniz? Bu bir oyun. Siyaseti bilmemenin Türkiye’yi nereye götüreceğini kanıtlayan somut bir kanıt. Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğunu unutan Tansu Hanım, böyle uluorta konuşunca RP daha da gelişecek.
‘Takkeli’ ve ‘takkesiz’ liboşlar, ‘dört kol çengi’ örneği demokrasi dersi veriyor...
‘RP kapatılırsa, Türkiye Cezayir’e dönüşür...’ B
ir diğeri kükrüyor:
‘İsterseniz RP’yi kapatın. Hadi gücünüz yetiyorsa kapatın RP’yi. Cesaretiniz varsa RP’siz seçime gidin...’
Sorumsuz bir başbakanın ortaya attığı iddia, elbet RP’nin ekmeğine yağ sürdü. Bu arada radikal dincilere gün doğdu.
Acaba Tansu Çiller, ‘RP’yi de DEP gibi Meclis’e getiririz’ derken kimden ya da kimlerden destek aldı?
Tansu Çiller, bir süre önce görüştüğü o ünlü tarikat şeyhinin ‘RP’yi kapatın, tabanı DYP’ye gider’ mesajını aldıktan sonra mı böyle bir açıklama yapmayı gerekli gördü?”

***

Laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı, Terörle Mücadele Yasa Tasarısı konusunda Fethullah Gülen’den neden destek istiyor? Tansu Hanım, Fethullah Hoca olarak tanınan emekli bir vaize niçin bu denli önem veriyor? Başbakan, polis akademilerinde ve askeri liselerdeki şeriatçı örgütlenmede adı geçen Fethullah Hoca’yla kimlerin devreye girmesi sonucu görüşüyor?
Soruları çoğaltabiliriz...
Ama bugün Türkiye’de sapla saman birbirine karıştığı için gerçekler gözardı ediliyor; şeriat tıpkı “yükselen değerler gibi” ülkeyi tepeden tırnağa kuşatıyor...
Başbakan Çiller ne demişti:
“Refah’ı DEP gibi Meclis’e getirebiliriz...”
Ortalık karıştı. Ancak bir iki gün geçtikten sonra sessizlik egemen oldu.
İşte tam bu sırada Başbakan Çiller, Fethullah Hoca’yla görüştü.
Ticaret, siyaset ve tarikat ilişkilerinin İslam dinini bir çıkar doğrultusu olarak tanımladığı günümüz Türkiyesi’nde mücadelenin, devlet desteğindeki tarikatlarla Refah Partisi arasında geçtiği bir gerçekti. DYP’nin pısırık hükümet ortağı SHP “şeriatın ayak sesleri”ni duymadığı için de, DYP birilerinin dolduruşuyla Refah Partisi’ni kapatmak gibi bir düşünceyi benimsiyordu.
Tam bu sırada Tansu Çiller’in Fethullah Hoca’yla görüşmesi ilginçtir...
Kuzey Irak’tan Kırgızistan’a, Azerbaycan’a dek pek çok ülkede “özel kolejler açan” Fethullahçıların amacı nedir?
Biz onların amaçlarını bu köşede sürekli yazarız... Üstelik belgelerle ne yapmak istediklerini okurlarımıza aktarırız...

***

Başbakan Çiller, Fethullah Gülen ile Başbakanlık Konutu’nda tam 3.5 saat görüşüyor. Sabah gazetesinden Metin Işık’ın haberine göre bu görüşme sırasında Tansu Çiller, Fethullah Hoca’ya şöyle diyor:
“Bizden desteğinizi esirgemeyin...”
Laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı, bir emekli vaizden neden destek istiyor?
Tansu Hanım’a bir soru:
“Fethullah Hoca’nın örgütlü bir gücü mü bulunuyor?”
Haberde şöyle bir bölüm var:
“Çiller, Gülen’e, etkisindeki bazı yayın organlarında Terörle Mücadele Yasa Tasarısı’na yönelik açtıkları kampanyalardan da yakındı ve bunlara son verilmesini istedi...”
Yine haberde, Başbakan Çiller’in şu sözleri dikkati çekiyor:
“Vakıflarınız ve kuruluşlarınız bize karşı çok acımasız ve haksız bir kampanya yürütüyor. Buna son vermenizi rica ediyorum.”
Başbakan Tansu Çiller’e soruyoruz:
Bir:
“Fethullah Hoca’nın etkisi altındaki yayın organlarının adlarını açıklar mısınız?..”
İki:
“Fethullah Hoca’yla görüşmeniz sırasında, Zaman gazetesinin bayilerde 28 bin adet sattığını, oysa Birleşik Basın Dağıtım Şirketi”nde bu sayının 340 bini bulduğunu; elden abone işini nasıl becerdiklerini, parasal kaynağın nasıl geldiğini; apartmanlara her gün 30-40 gazetenin ücretsiz dağıtılmasının nasıl gerçekleştirildiğini öğrenebildiniz mi?”
Üç:
“Fethullah Hoca’ya vakıflarının ve kuruluşlarının sayısını sordunuz mu? Akyazılı Vakfı’nın Maltepe Askeri Lisesi’ne sahte sağlık raporuyla öğrenci sokma eylemini bir şeriat devletine adım atma olarak değerlendirdiniz mi? Yine Fethullah Hoca’yla görüşmeniz sırasında adının polis akademilerindeki şeriatçı örgütlenmede neden geçtiğini öğrendiniz mi? Fethullah Hoca’nın Akyazılı Vakfı’yla ilişkisini, Fatih Koleji, Samanyolu Lisesi, Yamanlar Lisesi ve FEM dershaneleriyle bağlantısını çözebildiniz mi?”
Sayın Tansu Çiller!..
Siz laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanı olarak yukarıdaki sorulara yanıt vermek zorundasınız...
Bu yazı 13.12.1994 tarihinde
yayımlanmıştır.