Türkiye’de internet

29 Ekim 2017 Pazar

Türkiye’de 48 milyon Facebook kullanıcısı var. Facebook’ta dünya sıralamasında 8’inci sıradayız. Sadece Facebook’ta ön sırada değiliz. 11 milyon kullanıcısıyla Twitter’da da 8’inci ve 22 milyon kullanıcı sayısı ile Instagram’da ise 4’üncü sıradayız.
Sosyal medyayı seviyoruz. Rakamlar etkileyici.
Diğer yandan Wikipedia’daki madde sayısına baktığımızda başka bir tabloyla karşılaşıyoruz. Sosyal medyada paylaşım yapmayı severken, ansiklopedik madde yazmayı sevmiyoruz.
Wikipedia’da Türkçe madde sayısı yaklaşık 300 bin. İsveç’in nüfusu Türkiye’nin sekizde biri kadar. Ama Wikipedia’daki madde sayısı 3.8 milyon. Türkiye’nin 12 katı.
Kaldı ki, “özgür ansiklopedi” olarak anılan Wikipedia Türkiye’de aylardır yasak. Oysa internetteki en önemli bilgi kaynaklarından biri Wikipedia.
Türkiye’de internet kullanım oranı yüzde 60. Bir başka deyişle halkımızın yüzde 40’ı internet kullanmıyor. İsveç ve Finlandiya gibi ülkelerde internet kullanım oranı yüzde 90’ın üzerinde. Fransa, Almanya, İtalya ve İspanya’da yüzde 80’in üzerinde.
İnternet kullanımında dünya ortalamasını yakaladık yakalamasına ama Avrupa ortalamasının epey gerisindeyiz. İnternet hızında da durum yaklaşık olarak böyle. Ancak dünya ortalamasını aşabiliyoruz.
Fiber altyapıda çok geri kaldık. Türkiye’de sabit geniş bant değerleri OECD ortalamasının yarısında.
En önemli konu ise özgürlükler. Türkiye’de 150’yi aşkın gazeteci cezaevinde.
Sınır Tanımayan Gazeteciler’e (RSF) göre Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde Türkiye 180 ülke arasında 155. sırada yer alıyor. Listeye bakıyorum: Burkina Faso, Tacikistan, Çad, Angola, Cezayir, Cibuti bizden üst sıralarda.
İnternet özgürlüğünde de gidişat kaygı verici. Freedom House’un “İnternet Özgürlüğü”ne ilişkin raporunda Türkiye, “İnternetin özgür olmadığı” ülkeler arasında yer alıyor. İnternet özgürlüğünde Bangladeş ve Zimbabve ile başa başız.
Türkiye’de engellenen internet sitelerinin sayısını yayımlayan engelliweb sitesi de engellendi. Engellenen sitelerin sayısının 120 bini aştığı söyleniyor.
Finans sektörü internette başarılı işler yapıyor. Mobilde ilginç uygulamalar var. Kamuda da önemli projeler var.
Ancak bunlar yeterli değil. Türkiye yönünü hâlâ bilgi toplumuna çeviremedi.
Türkiye, internetin devrimsel bir gelişme olduğunu hâlâ algılayamamış görünüyor.
Böyle giderse 4. Endüstri Devrimi’ni de kaçıracağız.
Matbaanın bu topraklara gecikmeyle gelmesinin bedeli ağır oldu. Dijitalleşme ve bilişim teknolojilerinde yaşanacak gecikmenin bedeli daha ağır olur.
Web’in kurucusu Tim Berners-Lee, “Politikacılara programlama öğretelim” demişti. Haklı olabilir.

***

Bu hafta “Türkiye’de İnternet Konferansı” gerçekleşecek. Konferansta ele alınacak konulara bakıyorum:
4. sanayi devrimi, internet ekonomisi, kişisel verilerin korunması, yapay zekâ, veri biliminin gücü, bilgi toplumu ve kimliğin dönüşümü, derin sinir ağları, finans dünyasını dönüştüren dijital para, derin öğrenme, yüz tanıma sistemleri…
Her yıl olduğu gibi bu yıl da dolu dolu bir program oluşturulmuş.
Konferans, 1995 yılından bu yana yapılıyor. Doç. Dr. Mustafa Akgül, 22 yıldır bu konferansların düzenli olarak gerçekleştirilmesi için yoğun çaba harcıyor. Konferansın amacı, internet kültürünü yaymak, internetin Türkiye için önemini anlatmak. Akgül, “İnternet, demokrasi ve kalkınma için yaşamsaldır” diyor.
Konferans bu yıl 2-4 Kasım tarihleri arasında Bahçeşehir Üniversitesi’nde gerçekleştirilecek. Girişler ücretsiz. Herkes izleyebilir.
Kim bilir, belki bu yılki internet konferansına politikacılar da ilgi gösterir, ne dersiniz?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Önce Cumhuriyet! 9 Eylül 2018
İklim için ses ver! 2 Eylül 2018
Özel yaşamın sonu mu? 26 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları