Güray Öz
Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Yasaklar Yasakçılar

12 Mayıs 2013 Pazar

Yasakçılar cesareti nereden alır? Bu soruya verilebilecek yanıtların birkaç boyutu var. Ama her şeyden önce yasakçılar cesareti yasakların muhataplarından, yani bizlerden alıyorlar. Sessiz kalıyorsanız, bana ne diyorsanız, o yılan bin yıl yaşasın diyorsanız, yasakçı ellerini ovuşturarak yasaklarının sınırını genişletecek, her gün yeni bir yasağın önce ortamını oluşturacak, sonra da yönetmeliğini, yasasını çıkaracaktır.

\n

Yasakların bir başka önemli kaynağı ise uluslararası boyutta yasakların giderek genişlemesi, insan özgürlüğüne konulan sınırlamaların hızının ve kapsamının artmasıdır. Bizim yasakçılar bu gelişmeden de büyük destek alıyorlar.

\n

***

\n

Bu türden yasakların başında göçmenlere konulan sınır aşma yasağı geliyor. Dünya insanlara aittir ama serbest piyasanın işgücünü diledikleri gibi kullanma, diledikleri gibi sömürme alışkanlığı sınırları göçe kapatmayı, canı istediği zaman ve istediği ölçüde açmayı uygun buluyor. Başarı şansı var mı bu yasağın?

\n

Ulusal devlet sınırlarını kendileri ve sermayeleri için geçersizleştiren ve dijital dünyanın olanaklarını tekeline alan serbest piyasacı dünya, sınırlara dayanan milyonların karşısına kamplarla ve dikenli tellerle, sınır kapılarında aşağılamalarla çıkıyor. Ama artan dünya nüfusu, açlık yoksulluk sınırının altında yaşayan milyonlar, emperyalistlerin bir türlü vazgeçemediği savaşların kurbanları kapıdadır. Bu da günümüzde tekellere, kartellere, tröstlere, uluslararası şirketlere hizmet sunan devletlerin korkulu rüyası olmayı sürdürüyor.

\n

***

\n

Yasakçı serbest piyasacıların sahte özgürlük masalı, eski usul liberalizm artık bir işe yaramıyor. Bu büyük ideolojik masal itibarını yitirdi. Bu da onları yeni arayışlara yöneltti.

\n

Yasakçılığı genlerinde taşıyan sistem, bilimi teknolojik gelişmenin hizmetine çağırarak dünyanın geleceği için tehlikeli bir adım attı. Bilimin desteklenmesi için ayrılan fonlarda ağırlık teknoloji temelli buluşlara yöneltiliyor. Bilimin kendi yolunda gelişmesi engelleniyor. Ona çağ atlatacak alanlardaki araştırmalara verilen paralar sınırlandırıldı. Bu alanlarda çalışan bilim insanları artık kaynak bulmakta zorlanıyorlar. CERN gibi büyük projeler zorluklarla karşılaşıyor. Tıptaki gelişmeler çoktan piyasaya bağımlı kılınmış durumda. ARGE çalışmaları geçen yüzyılın ikinci yarısından sonra özelleştirildi, şirketlerin dar ufkuna bırakıldı. Şimdilerde ise bilim, tüketimin nasıl daha fazla hızlandırılabileceğine kafa yoruyor. İletişim alanındaki gelişmeler ise insanı özgürlükle çıplaklık arasında bir yerde bıraktı.

\n

İnternet işte bu iletişim alanındaki gelişmenin büyük kanallarından birisidir. İnsanlara hem özgüroldukları izlenimini veren hem de onları izlemenin, gözlemenin yollarını açan daha iyi bir araç bulunamazdı. Kuşkusuz teknoloji tek taraflı bir gelişme değildir, ama günümüzde serbest piyasanın yasakçı ve çarpık dünyasına, liberalizmin yeni maskesi postmodernizme büyük hizmet sunuyor.

\n

***

\n

Başa dönelim; yasakçılar cesareti her şeyden önce yasaklarla karşı karşıya kalan bizlerden alıyorlar. Sesimiz çıkmadığı sürece yasakların çapını genişletmeye, sokakları, alanları yasaklamaya, heykelleri yıkmaya, kaçırmaya, yiyeceğimize, içeceğimize karışmaya her gün daha fazla cesaret buluyorlar. Onlara dur demenin yolu, demokratik hakları sonuna kadar kullanmak, genişletmek, yasaklara tek tek değil topluca karşı çıkmaktadır.

\n

Özgürlük ancak topluca savunulabilir. Bireyin tek başına özgürlüğü safsatası itibarsız liberal ideolojinin son sığınma noktasıdır.

\n

Liberal sahtekârlık oradan da kovulabilir ve kovulmalıdır...

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları