Güray Öz
Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Sosyal Medya Yanıltabilir

23 Ekim 2017 Pazartesi

Halka açık medya, yurttaş medyası, haberleşme ağı ya da fikir meydanı, her türden fikre ya da fikirsizliğe, devlet denetiminin hışmına uğramaya her zaman açık, iyi ve kötü anlamda sansürsüz medya diye de tanımlanabilir, ama yaygın, kabul görmüş adı “Sosyal Medya”dır. İşte bu sosyal medyada; Twitter, Facebook, Instagram vb. çok sayıda “haber” kendine yer buluyor. Gazeteler ya da gazeteciler de kimi zaman bu “paha biçilmez kaynağı” doğrusu sorgulamadan kullanmayı seviyorlar. Oysa bu mecralar her türden yönlendirmeye, kötüye kullanıma, hataya, yanlışa açık. Bu nedenle de bu açık haber kaynaklarında yer alan “haberlere” özellikle dikkat etmek, kılı kırk yarmak, hele hele bu kaynağı tek kaynak olarak kullanmamaya özen göstermek biz gazeteciler için bir zorunluluk, halka karşı sorumluluğumuzun da bir gereğidir.
Bu “kaynaklarda” yer alan “haberler” teknik olarak çok mükemmel görünebilir. 5N1K kuralına çok uygun hazırlanmış da olabilir, ama nihayet masa başında da bu kurala biçimsel olarak uygun “haber” hazırlamak mümkündür. İnandırıcı da gelebilir size. Ama her koşulda sosyal medyada yer alan bir “haber” bizler için haber olmamalı, olsa olsa bir duyumdan ibaret kalmalıdır. Konuyu sıfırdan araştırmak, mümkün olan tüm kaynaklardan doğrulatmak, habere konu olanlara ulaşmak, konu olanlar sessiz kalıyorlarsa, yanıt vermiyorlarsa bunu mutlaka belirtmek, kuşku payını hiçbir zaman unutmamak, savcı, yargıç yerine geçmemeye özen göstermek bizim vazgeçemeyeceğimiz ilkelerimizdir.
Kısacası sosyal medya haber kaynağı olabilir ama yalnızca kaynaklardan birisi olabilir. Gerçeği arayıp bulmak bizim işimiz. Bu arada sosyal medyayı kullanan çok sayıda meslektaşımız var. Onların da bu kaygılarla hareket ettiğini, bu mecrada yaptıkları haberlerde özenli olmaya çabaladıklarını görüyor, biliyoruz. Aynı kaygıları onlar da dile getiriyorlar.
Sosyal medyanın kullanımı konusundaki bu uyarıyı Cumhuriyet’te de benzer özensizliği zaman zaman gördüğüm için yapmak gereksinimi duydum. Aynı şekilde çeviri haberlerde de benzer bir savrukluk ne yazık ki sık sık karşımıza çıkıyor. Magazin haberleri bu konuda savrukluklara çok uygun bir alandır. Daha haberin ilk kaynağında özellikle seçilen abartma yöntemi, süsleme teknikleri bizi yanıltabilir. Cumhuriyet bu türden bir gazete değil. Arkadaşlarımın bu konulara daha fazla özen göstereceğinden kuşku duymuyorum.

Yitirdiklerimizi nasıl anmalıyız?
Merhaba... Gazetenin düzenli bir okuyucusu olarak dikkatimi çeken bir konuyu ve bu konudaki önerimi belirtmek isterim. 21.10.2017 tarihli Cumhuriyet’te Ahmet Taner Kışlalı’nın ölüm yıldönümü olduğuna, özlemle anıldığına küçük birkaç haberle yer verilmiş. Özellikle baktım, ilk sayfada haberin özeti, iç sayfalarda “Tarihte Bugün” bölümünde birkaç satır ve “özlemle anılıyor” haberinden başka bir yerde yok.
Aynı durum kısa bir zaman önce ölüm yıldönümü vesilesi ile anılan Bahriye Üçok için de geçerli. O günkü gazetede de bu kişiye ilişkin bir yer ayrılıp ayrılmadığına özellikle bakmış ancak yukarıdaki gibi küçük bir “özlemle anılıyor” haberi dışında yer verilmediğini görünce üzülmüştüm.
Bildiğiniz gibi, bu kişiler düşüncelerinden, bunların yayılmasından korkulduğu için katledilen kişilerdir. Düşüncelerinin yayılması istenmemiştir.
Önerim şudur: Bu kişilerin (Cumhuriyet’te çalışmış ve meslekleri nedeniyle öldürülmüş olan gazetecilerin) en azından ölüm yıldönümlerinde bir sayfa özel olarak ayrılmalıdır. Bu sayfada bu kişilerin kim oldukları, neler yaptıkları, hangi konular üzerine çalıştıkları ve güncel olan konularla da ilgili olabilecek yazıları yer almalıdır. Böylelikle bu kişilerin ve düşüncelerinin unutulmaması yönünde bir adım atılmış olacaktır. Gazeteyi eline alan yeni nesiller de bu kişilerin en azından adını duyacak, kim oldukları, ne düşündükleri hakkında fikir edinecek ve bir ihtimal, merak edip kitabını satın alıp okuyacaktır. Bu değerli kişilerin küçük bir “özlemle anılıyor” haberinden daha fazlasını hak ettiklerini düşünüyorum. Yoksa bu kişiler çoktan unutuldu mu? Saygılarımla... Murat Özer
Okur Temsilcisinin notu: Arkadaşlarımız yitirdiğimiz değerleri, Cumhuriyet’te çalışmış olsun olmasın anmaya gayret ediyorlar. Önce kısa bir haberle anma etkinlikleri duyuruluyor, ertesi gün ise daha geniş haber, yorum ve fotoğraflara yer veriliyor.

KISA KISA
Eylemci varken aktivist de ne?
Sayın Okur Temsilcisi, ülkemizi saran derin cehalet ve yaygın umursamazlık, ne yazık ki gazetemize de fena halde bulaşmış durumda. Okurların hiç kesilmeyen feryatlarına, sizin defalarca uyarmanıza rağmen dil yanlışları, bozuk cümleler, sanki artan bir ivmeyle okuma zevkimizi işkenceye dönüştürmeye devam ediyor.
16 Ekim Pazartesi arka sayfadaki Kaliforniya yangını ile ilgili haberden: “Hızı saatte 70 kilometreyi geçen yangın, yeni köy ve kasabalara da yayılarak tahliye edilenlerin sayısını 100 binin üzerine ‘çıkarmasına’ yol açtı”.
Hadi, burası aceleye geldi, gözden kaçtı diyelim; haberde geçen “şarap bağları” nedir? Haberi yazan arkadaş asmalarda şarap şişeleri mi hayal ediyor? Türkçeyi iyi bilmiyorsanız wineyard’ı tabii ki şarap bağı diye tercüme edersiniz.
Bir de, şu aktivist lafını öyle sevdi ki arkadaşlar, Cumhuriyet’in güzelim eylem/eylemci sözcüğünü unutturmaya çalıştığını düşünmeye başladım.
Son olarak, şu İngilizce bilen arkadaşlara birisi hatırlatsın lütfen: Latin alfabesini kullanmayan ülkelere veya uluslara ait özel adlar, Türkçe okunduğu gibi yazılır. Örneğin: Tchaikovsky değil Çaykovski. Okura da saygı beklentisi ile saygılar... Sezai Oktay

Haber tekrarı
Angela Merkel Hanım Türkiye’nin adaylığı için “zirveden karar çıkmaz” demiş, bu haberi pazar günü sayfa 6’da okuyoruz. Pazartesi günü aynı haberi bu sefer 5’nci sayfada görüyoruz. Saygılar. İhsan Gökçen



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları