Güray Öz
Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Sakin Olalım

29 Mart 2013 Cuma

Türkiyenin önünde büyük bir olanak var. Boşa da harcanabilir, olabildiğince iyi de değerlendirilebilir. Bu, silahların susmasıdır. Hem askerler, oğullarını yitirme korkusu içindeki asker aileleri için hem de dağlardaki PKKliler ve onların aileleri için büyük bir olanaktır. Ve Türkiyede hiç kimse silahların susmasına, ölümlerin sona ermesine karşı çıkamaz, çıksa da hiç kimse onları ve onların tezlerini dinlemez.

\n

Ama bu barışın kalıcılığı için öne sürülen tezleri akıl süzgecinden geçirmek de herkesin görevi. Kısa söyleyelim:

\n

PKKlilerin çekilmesinden”, çekilmenin devlet tarafından denetleneceğinden söz ediliyor. Öcalanın bunun için Meclis denetimi istediği belirtiliyor. Kimse kusura bakmasın ama PKKliler sınırları geçerken sordular mı ki çıkarken sorsunlar, denetlensinler, denetlenebilsinler. Bunu her kim söylüyorsa ve neden söylüyorsa herhalde anlamadığımız başka bir şeyi söylüyordur. Yasal bir zemin gerekliliğini dile getirenlere ise kulak vermeli. Yasal zemin yoksa, yaratılmayacaksa, hukukun genelliği ilkesine uyulmayacaksa, bu işin geleceği de olmaz.

\n

***

\n

Bu yazının asıl konusu ise çekilme meselesi değil, yazanları çizenleri sessizliğedavet edenleri, susmalı mı, konuşmalı mı diyenleri tartışmak.

\n

Önce Başbakan Erdoğan sessizliğe çağırdı, Herkes sussun dedi. Yazarlara, gazetecilere, akıl vermeyin, aklınızı kendinize saklayın anlamında sözler söyledi. Patronları ve genel yayın müdürlerini korkuttu. Hasan Cemal sessizlik çağrısına uymadı, gazetesinden nazik bir dille uzaklaştırıldı. Yine konu hakkında beğenin beğenmeyin fikir yürüten ve kendisini gazeteciden çok uzman sayan Cengiz Çandar, Sıra bana geliyor dedi.

\n

Bu durumu normal sayıyoruz! Başbakan yalnız bu konuda değil hemen her konuda kendi görüşlerine aykırı bulduğu gazetecileri, yazarları kınıyor, azarlıyor, patronlara Neden çalıştırıyorsunuz bunları diyebiliyor.

\n

Ama Kürt sorunu, sorunun çözümü, son gelinen nokta, muhtemel tehlikeler konusunda yazdığınız, konuyu tartıştığınızda soldaki arkadaşlardan dur bakalım ne oluyor, bilip bilmeden konuşma, sakin ol eleştirisi geldiğinde insan şaşırıyor. Ertuğrul Mavioğlunun Bir Günde yayımlanan Vur Abalıya başlıklı, pek çok haklı eleştiri içeren ve sosyal medyadaki (şu sosyal medya lafına da alışamadım bir türlü; ötekiler asosyal mi?) yankılarına bakılırsa epeyce de ilgi gören yazısı bu biraz sakin olalım diyen yazılardan.

\n

Peki biraz sakin olalım.

\n

***

\n

Başbakanın başkanlık isteği de içinde olan bu sürece ilişkin tasarımları ile ABDnin bölgeye ilişkin projeleri arasında bir paralellik olduğuna inananlardanım. Her ikisinin planlarını Büyük Ortadoğu Projesi ile ilişkilendiriyorum. Bu projenin Davutoğlunun yeni Osmanlı projesine de denk düştüğü kanısındayım. Öcalanın mektubunda kimi imalar bulunsa da Kürtlerin böyle bir tasarımının bulunduğunu, böyle bir projeden medet umduklarını söylemiyorum. Kürt aydınlarını, siyasetçilerini böyle bir projenin varlığı konusunda dikkatli olmaya çağırıyorum. Çünkü onlar bu proje ile, demokratikleşmeyle bağdaşmayan Erdoğanın planlarıyla kendi adımlarını ilişkilendirirlerse bana göre yanlış bir iş yapmış olurlar. Büyük Ortadoğu Projesi içinde, yeni Osmanlıcılık hayali kapsamında, Başkan Baba sisteminde demokratik bir Türkiye olabileceği iddiası uydurmadır. Bu tezin içeride, dışarıda hararetle savunulduğunu da herhalde duymuşsunuzdur.

\n

Evet Mavioğlu haklı, sakin olalım. Savaşı, düşmanlığı savunanlarla, Kürt mürt yoktur,Vur de vuralım diyenlerle sorunun çözümünü gerçekten isteyenleri, bu amaçla tartışanları, tartışmak isteyenleri karıştırmamak, tehlikelere dikkat çekenleri ötekilerden ayırmak için sakin olmaya gerek var.

\n

Sakin olalım lütfen.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları