Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Öteki Yarıya Mektup
Sevgili Kadri, sevgili Ahmet, sevgili Murat, sevgili Akın, sevgili Emre,
Yorgunluğun üstümüze karabasan gibi çöktüğü 70’li, 80’li yıllarda bizi ayakta tutan tek bir şey vardı; haklılık ve inat. Silivri’den gecenin karanlığında o hiç terk edemediğimiz, hep döndüğümüz kente, İstanbul’a girerken o yorgunluğu yine hissettim. İnadı ve haklılığı size bıraktığımızı, yarım kaldığımızı anladım. İşte o nedenle Silivri’nin her açılış kapanışta metalin çığırtkan gürültüsüyle koğuşları küçülten kapılardan geçiyorum şimdi. Oraya, öteki yarıya, yazının esrarıyla, karşı konulmaz sınır aşma gücüyle ulaşmaya niyetleniyorum.
***
Dışarıdaki yoğun, sürekli akan ve gittikçe genişleyen bir magmaya, kızıl bir kora benzeyen dayanışmanın gücünü içeride o kadar anlamadığımı fark ettim. Müthiştir, müthişler. Yaratıcılığın sınırlarını zorlayan, aşan, engel tanımayan insanlar bunlar. Aileler, eşler, çocuklar bir büyük ailenin koruması altında sanki, artık sokak onlar için sokak değil evin, yeşil bir bahçenin, gittikçe genişleyen gökyüzünün parçasıdır.
Herkesin derdi tasası sizsiniz. Bize her fırsatta, bin üslubun zenginliğiyle söyledikleri de “Sizi kurtardık, sıra öteki yarıda” kararlılığıdır. Oradayken, “dayanışmanın gücü de bir yere kadar” diye düşünürdüm, bir yere kadar değilmiş, bin yere kadarmış; inat ve haklılığa kararlılık da ekleniyormuş. Hani “durmak yok” deyip duruyorlar ya, durmayan işte o müthiş arkadaşlar, o müthiş insanlarmış.
***
Bense kendimi garip hissediyorum. Eski defterlere, eski dizelere, eski zamanlara gidiyor aklım. O yılların savaşlarından kalan, biriken ve hiç geri alınamayacak kazanımların izi yüzümüzde. O rüzgâr beni sizin koğuşlara götürüyor. Gökyüzüne bakıyorum; o eski “yorgun atların dinlendiği yer midir şimdi gökyüzü” dizesi takılıyor aklıma. Yorgunluk uçup gidiyor. İhtiyarlamış olabilirim ama yaşlanmadım. Öteki yarım gençliğin haklılığı, inadın ve kararlılığın gücüyle tutuyor elimden.
***
Gazeteler biraz önce geldi, önceliği Cumhuriyet’e tanıdınız, sayfaları çevirdiniz ve ben işte koğuştayım.
Ne yazarsam yazayım hep orada olacağım.
11 Eylül’de ise önce içeride sonra dışarıda kucaklaşacağız.
Biliyorum, çünkü o müthiş insanlar öyle söylediler bana...
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Mahruki yine yandı
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- Tıp fakültelerinde kadavra krizi
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!