Güray Öz
Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Kanunname

28 Kasım 2012 Çarşamba

\n

Size sıkıcı bir konudan söz edeyim de ey kariler, pembe dizilerin saray entrikalarının ruhunuzda yarattığı hayallerden kurtulun. Kuzeyle Güneyin macerasından uyanın, Yalan Dünyanın ne yalan bir şey olduğunu anlayın. Anlayın da utanın. Büyük fütuhatlar zamanında haşmetli padişahın ömrünü seferlerde nasıl tükettiğini, Harem’e hiç uğramadığını unutursanız, elbet size bir hatırlatan çıkar.

\n

***

\n

Rüyalardan uyanınca ruhumu bunaltan sıkıcı konular, dertler, krizler başıma üşüştü. Ben söylemiyorum, affedersiniz oturmamışlar çalışmışlar, araştırmışlar, ekonomi dünyasının etkili, yetkili insanlarıyla konuşmuşlar da ahvalin pek kötü olduğunu müjde verir gibi ortaya dökmüşler.

\n

Rakamlar pek korkutucu. Bizim memlekette ekonomiden anlar adamların yüzde 60’ı, tüm dünyada yüzde 70’i gelecek 12 ayın pek kötü geçeceğini, krizin derinleşeceğini söylemişler. Aslında görünen köy kılavuz ister mi, istemez. Ama artık alıştık, zam üstüne zam yiye yiye derimiz kalınlaştı, vergilerdeki artışları konuşmuyoruz bile, tehlikenin nereden geleceğini, başımıza nereden taş düşeceğini düşünmekten harap bitap vaziyetteyiz. İki kadehle öfkemizi, hüznümüzü, acılarımızı unutalım desek ÖTVli fiyatlar nedeniyle onun da yanına yaklaşılmaz olmuştur, iki satır kahkaha için, parıltılı bir dizi için neler vermeyiz ki. Hurrem ile Pargalının akıllara durgunluk veren mücadelesi bedava sayılırdı, o da gitti gider. Korkarım, Zigetvarı öne alacak, Mustafayı tiz elden boğdurup Pargalıya ecel şerbetini hızla içirecekler.

\n

***

\n

Ne oldu, gene dağıldı konu; diyecektim ki, bu ekonomik kriz berbat bir şeydir. Kâr oranları düşünce, serbest piyasa erbabının, finans çakallarının, spekülasyon gurularının canları pek sıkılmıştır ve de çare ararken tarih kitaplarını karıştırmalarından fena halde ürküyorum. Hatta kitabın içine düşüp bazı satırların altını kırmızı kalemle çizdiklerinden fena halde kuşkulanıyorum. Hangi satırlar diye sorarsanız, savaşın krizleri ortadan kaldırmak için birebir olduğunu yazan tarih kitaplarının silinesi, sansür edilesi, Hitler kokulu satırlarıdır bunlar.

\n

Bu yaşadığımız krizin bir benzeri 29-30lu yıllarda dünyanın başına musallat olmuştu. Dünya savaşı çıktı da krizden bunalan devlet büyükleri çareyi silahlanmakta, talebi kışkırtarak piyasayı canlandırmakta bulmuşlar, 29-30un hakkından böylece gelmişlerdi. Şimdi cin fikirli devlet adamlarının, onları yıkayıp yağlayan finans çetelerinin pek hareketli olduklarını, sağda solda her türlü muharebeyi kışkırttıklarını, sonra da hep beraber silah ihalelerine hücum ettiklerini görüyor da dertleniyorum. Bizim devlet-i âlilerimizin de sık sık fütuhattan söz edip, at sırtında, artık ne kadar yıl bilemedim, oradan oraya sefer eden Muhteşem Süleymanı örnek gösterip Biz de oralara gideriz demesinden de fena halde huylandım. Eyvah ne oluyor, gene sefer mi göründü diye telaşa kapıldım.

\n

***

\n

Hayır, demem o ki, ben seferden korkmam, ne de olsa ecdadımızın genlerini taşıyoruz da, azıcık bilgimle bu seferin krizimize faydası olmaz, bize telef olmak düşer gibi bir endişe içindeyim. Aman sen de, devletlilerimiz elbette benden iyi bilecektir, seferse sefer derken İnalcık nam müellifin Devlet-i Âliyyekitabına bakmak gafletinde bulundum. Fatih kanunnamesinin Reaya bölümünün dört fasıl olduğunu, ilk üçünün ceza kanunnamesi, dördüncünün ise vergi kanunlarını içine aldığını öğrenince işte aynen devam ediyor diye kederlenmeden edemedim. Tehlike büyüktür diye isyankâr bir cümle kuracaktım ki, evvel zamanlarda başıma gelenleri hatırladım da hemen vazgeçtim.

\n

Geçtim beyaz camın karşısına, baktım Pargalı zor durumdaydı ve Hurrem yapmıştı yine yapacağını.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları