Güray Öz
Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Herkesin Devleti Kendine

24 Nisan 2013 Çarşamba

\n

\n

Şu son 20-30 yıldır en çok duyduğumuz ve artık klişeleşmiş tekerleme ulus devletin sona erdiğidir Öyle midir? Artık ulus devlet yok mudur? O yoksa devlet nereye gitmiştir? Yoksa komünistlerin büyük ütopyası devletin sönümlenmesi gerçekleşmeye mi başlamıştır? İçinden çıkılır gibi değil?\n

\n

Nereye gitti bu devlet?\n

\n

***\n

\n

Bir yere gittiği yok. Devletin bir yere gidip gitmediği her şeyden önce hapishanelerden anlaşılır. Devleti arıyorsanız, yurttaşları belli kurallarda bağlayan yasalara, yasaklara, özgürlükleri tarif eden, ederken sınırlamalar getiren yönetmeliklere bakacaksınız. Evet bir de bir şeye daha bakacaksınız: Sınırlara. Sınır varsa o sınırların içinde kesinlikle bir devlet vardır. Ama devletin eski devlet olmadığı, ulus devletin belli ve çok önemli değişikliklere uğradığı da bir gerçek.\n

\n

***\n

\n

Ulus devletteki değişiklikleri herkese göre tarif edemeyiz. En iyisi sınıflara göre durumu gözden geçirmektir. \n

\n

Sermaye sınıfı sınırlardan hoşlanmıyor. Örneğin yalnızca Türk sermayesi değil; Alman, Fransız, Çin, Amerikan vd. sermayeleri de sevmiyor sınırları. Bu nedenle de sermayedarlar, holdingler, tekeller, karteller, tröstler paranın hızlı transferi, el değiştirmesi, -bir arkadaşa, akrabalara üç beş kuruş havale yapmaktan söz etmiyoruz, büyük paralardan ve sermayenin vazgeçilmez işlevinden söz ediyoruz- malların hızla oradan oraya gidip gelmesi, ithalat, ihracat olanaklı olduğu ölçüde az masraflı ve bürokrasiden azade olsun isterler. Bunda büyük ölçüde adım atıldığı ve ulusal devletin sınırlarının sermayedarlar açısından saydamlaştığı, geçirgen hale geldiği söylenebilir. \n

\n

Ama bu halk sınıfları için böyle değildir. Onların yer değiştirmeleri, ülkeden ülkeyle rahatlıkla gidip gelmeleri pek kolay olmamaktadır. Kendi aralarında sınırları neredeyse kaldıran AB ülkeleri şimdilerde biraz sıkıntı içinde olsalar da ulus devletlerinin sınırlarını sermaye açısından büyük ölçüde kaldırdılar, tek para birimini kabul ettiler. Avrupa, ABD, Japonya, Çin vd. ülkeler açısından durum tam öyle değildir; yine de çıkarlarına sıkıca bağlı olmak koşuluyla kolaylaştı işler.\n

\n

Ama işçiler için, iş arayanlar için, belli bir mali güce sahip olmayanlar için durum öyle değildir. Göç ve göçmen denilince sopalar kalkar, silahlar doldurulur, takalar batırılır, demokrasi askıya alınır. O ülkelere yerleşmek değil, gezmek için gitmek isteseniz bile bıktırıcı vize işlemleri sizi durduracak, kazara vize almayı başarabilmişseniz, bunun her açıdan sınırlı olduğunu da çabucak öğreneceksiniz. \n

\n

***\n

\n

Ama yine de ulus devlet eski ulus devlet değildir. Sınırlar eskiye göre epridi, çürüdü ve sermayenin uluslararası egemenliği, çıkarları gerektirdiğinde sınır mınır tanımıyor. Eskiden bu gibi durumlarda savaşla işleri çözerler, sömürge yöntemlerine başvururlardı. Savaştan vazgeçmiş değiller, ama şimdi ulus devletin eprimiş sınır ve kurallarını aşma yöntemlerini daha sık kullanıyorlar. \n

\n

Değiştiği, ortadan kalktığı söylenen emperyalizmden söz ediyoruz. Zaten ulus devletin ortadan kalktığı tekerlemesi,artık emperyalizm diye bir şeyin olmadığı mavalı ile birlikte piyasadadır ve ancak birlikte işe yaramaktadır. Kısacası herkesin ulus devleti kendine, siz kendi ülkenizi emperyalistlere karşı korumaya bakın. Bunun için ille de ulusalcı olmanıza gerek yoktur; yurtsever bir liberal ülkesini seven bir muhafazakâr ya da günün birinde devletin sönümleneceği ütopyasına değer veren bir komünist olabilirsiniz. Kim olursanız olun, ulus devlet mi kaldı canım diye yaltaklananları ciddiye almayın; ülkenizi talan edecek, kapınıza dayanacak silahlı, silahsız baharcılara karşı uyanık olun.\n

\n

Tekellerin, emperyalistlerin sınır aşan küreselleşmesi varsa, halk sınıflarının da sınır aşan dayanışması, enternasyonalizmi olmalıdır, en iyisi siz ona bakın, onun peşine düşün.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları