Güray Öz
Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Haberde Yorum Olur mu?

15 Nisan 2013 Pazartesi

\n

Kural olarak hayır. Haberde yorum olmaz. Okurlarımızdan Gül Güllüova da kimi haberlerimizden örnekler vererek zaman zaman nitelemelere, sıfatlara fazlasıyla yer vererek haberlerin nesnelliğini zedelediğimizi belirtiyor.Haberi tarafsız bir üslupla vermek bir numaralı muhabirlik, gazetecilik kuralı değil midir? diye soruyor ve haklı olarak New York Timesın adıyla anılan the God of Objectivity kuralını hatırlatıyor.

\n

Burada sorun nesnelliğin tanımında yatıyor. Söz gelimi, yurtseverliğinden kuşku duymadığımız tutukluları ve karşılaştıkları uygulamaları anlatırken ne demeliyiz? Mustafa Balbay 5 yılı aşkın bir süredir daracık bir hücrede tutuluyorsa, bu durumu resmi açıklamaların diliyle verebilir miyiz? Ya da Silivrideki yargılamalarla ilgili haberlerde heyetin biçimsel olarak, yönetmeliklerle savunulan kurallara uygun sayılabilecek uygulamalarını anlatırken gerçeği nasıl yansıtmalıyız?

\n

Gerçek kimi zaman görünenin arkasında gizli olabilir ve gazetecinin görevi de o nerede olursa olsun, hangi örtüyle üstü örtülmüş olursa olsun arayıp bulmaktır.

\n

Kuşkusuz desteksiz, kanıtsız nitelemeler, sıfatlar da haberlere olan güveni zedeleyecektir.

\n

Gazete gençleri \nyeniden kazansın

\n

\n

Merhaba, Cumhuriyetin son yıllardaki en büyük eksikliği, gençlere yönelik haberlerin bulunmayışıdır. Dikkat edin, azlığı diyemiyorum. Çünkü genç nüfusa yönelik doğru dürüst bir haber görmek imkânsız. Oluşturulan haberlerin tamamı masa başında yazılmış haberler gibi geliyor. Bir araştırmaya gidilmeden, size sunulan bilgiler doğrultusunda yapılmış şirket, özel okul haberlerinden oluşuyor. Öteki gazeteler bile üniversiteler başta olmak üzere ilk ve ortaöğretim okullarıyla ilgili haberleri az da olsa verirken Cumhuriyetin bu konuya ilgisiz kalması bizleri şaşırtıyor. Eğitim haberleri adı altında verilen haberlerin tamamı manşete taşınanmedyatikbaşlıklarla sunuluyor. Biz okuyucular haberin içeriğiyle ilgiliyiz. Bize araştırma - analiz haberler sunun, başka yerlerde olmayan bilgileri verin. Verin ki, farkınız ortaya çıksın. Bize psikolog görüşlerinden oluşan başlıkların ön planda olduğu içi boş haberler vermeyin. Özel okulların reklamını içeren açıklamaları haber diye gazeteye koymayın. Biraz sahaya çıkın, gençlerin arasına girin. Onlarla konuşun, dertlerini, sorunlarını dinleyin. Kısacası biraz hareket edin. Geçmiş yıllarda Cumhuriyet gazetesini gençlerin elinde az da olsa görebilirdik. Şimdilerde bu hemen hemen imkânsız gibi bir durum. Genç dediğimiz zaman yalnızca eğitim görenleri de düşünmeyin. Çalışan gençliğin, usta, kalfa, çırakları da kapsayan bir şemsiye açın. Tarımda, sanayi kesiminde sömürülen, ezilen ve hakkını aramak için bir ses bekleyen gençleri de düşünün. İyi çalışmalar. Hakkı Sakarya

\n

Okurlarla \nKısa Kısa

\n

Sakın bulmacalara dokunmayın Gazetemizin 8 Nisan 2013 tarihli Okur Temsilcisiköşesindeki bulmacaların gerekli olmadığıdüşüncesini doğru bulmuyorum. Gazetemiz oldukça çok ve yoğun fikir yazısı içermektedir. Günlük bulmacalar gazetede küçük bir yer kaplamakta, fikir yazılarını okuyan okura 10-15 dakikalık bir dinlenme sağlamaktadır. Dergilerde ve eklerde çıkan bulmacalar ise haftada bir çıkmakta olup başka gazetelerin bulmacalarıyla kıyaslandığında, meraklısının fark edeceği gibi, kaliteli bulmacalardır. Pazar Ekindeki bulmacanın bir tam sayfaolduğu iddia edildiğine göre, bu sayfadaki briç ve satranç köşeleri ve Bilim ve Teknolojiekindeki zekâ oyunları da gereksiz sayılıyor. Satranç ve briç köşeleri ile zekâ oyunlarını ve bulmacaları gazetenin meraklı okurlarına bir hizmeti olarak kabul etmek gerekir. Mahir Ulusoy

\n

Bulmacalar gerekli mi? Gerekli, hem de çok gerekli. Kelime haznesini geliştirmek, beyni çalıştırmak, araştırmak ve değişik bir vakit geçirmek bakımından yararlı. Ben ve eşim, Cumhuriyetin bulmacalarını çözmek için birbirimizle adeta yarışıyoruz. Zaten Cumhuriyet gazetesinde bulmaca çok az yer işgal ediyor. Cuma ve pazar günleri de eklerde. Kaldırmak ne demek! Aklınızdan bile geçirmeyin. Aman ha! Sacit Renda

\n

Bu cümleyi okur musunuz? Aşağıdaki cümle, Cumhuriyetin internet nüshasındaki haberden yaptığım alıntı. Gazetelerin internet nüshalarındaki yanlışlara değinen iletime verdiğiniz yanıtta örnek istemiştiniz. Burada, haberi kaleme alan, çalışan, yazdığını bir kez daha okumamasından doğan bir hatayı görmektesiniz. Ben öyle sanıyorum, zira Türkçesi bu kadar kötü birinin gazetenizde yer alabileceğine ihtimal veremiyorum. Esen kalın.Resit Resuloğlu

\n

İstanbul - Ali Kırca Kanal D ile görüşüyor. ATVden ayrıldıktan sonra Show TVye geçen Ali Kırca, Birandın ardından boşalan Kanal D Ana Haber Genel Yayın Yönetmenliği olacağı konuşuluyor.

\n

Cumhuriyet gazetesi ulusalcılık ve sol

\n

Sayın Öz, AKP - BDP bölünme anayasası hazırlarken CHP ve MHP de onlara payanda oluyorlar. Bir de bunlara alternatif Milli Anayasa Forumları düzenleniyor. Cumhuriyet gazetesi neden bu forumlarla ilgili haber, yorum ve bilgi vermiyor? 50 yıldan beri okuru olduğum, 1960, 70-80’li yılların ses getiren, gündem yaratan muhalif gazetemi istiyorum. O dönemin iktidarları ve sağcıları ulusalcı-Atatürkçü-sol ve sosyalist çizgide yayın yapan gazetemize Bab-ı Âlinin Pravdasıismini takmışlardı. 70’li yıllarda elinde Cumhuriyet olanlar faşistlerce dövülür veya tehdit edilirdi. Gazeteyi gençlere, özellikle de üniversite gençliğine okutacak tiraj artıracak sol-sosyalist çizgide yayın yapmaya çağırıyorum. Saygılarımla.

\n

Celalettin Özer

\n

\n

Ulusalcılık

\n

Sayın Öz, gazetenin zor durumda olduğu yıllarda günde 2şer gazete aldığımız çok oldu. Üniversite yıllarımda darbeen sonra öğrenci harçlığımdan ilk ayırdığım para aylık gazete param oldu, her türlü baskıya, zorlamaya rağmen gazetemizi bırakmadık. Çünkü yazarlarımız bizi hayata hazırlıyor, evrensel düşüncelerle tanıştırıyordu. Sol düşüncemin olgunlaşmasında her devrimcinin okuduğu klasiklerin yanında Cumhuriyet gazetesinin de payı olduğunu hep söyledim. Yazarlarımız gerici - faşist katillerce katledildiğinde hepimiz aynı acıyı hissediyor, kahroluyorduk. Ama pes etmeyecektik. Sayın Öz, son zamanlarda gazetemde eksen kayması olduğunu içim acıyarak izlemekteyim. Faşist zihniyetin kullandığı dil, gazetemde ulusalcılık adı altında çok yoğun kullanılmaya başladı. Gazete soldüşünceden adım adım uzaklaşmaya başladı ve bu bizi açıkçası hayal kırıklığına uğrattı. Saygılarımla. Murat Ayaz

\n

Okur temsilcisinin notu: Değerli okurumuz, ulus, ulusçu, ulusalcılık sosyolojik olarak da siyasi olarak da kolayca bir kenara bırakılacak bir kavram değildir. Milliyetçilik kavramı ile de birebir aynı sayılamaz. . Günlük dilde kullanmaktan vazgeçemeyeceğimiz, millet, milliyet daha çok ümmeti ifade eden din kökenli kavramlar. Ulus, ulusalcı ya da ulusalcılık kavramları yalnızca Türkçe oldukları için değil, anlam kaymasına kapıyı kapattıkları için de değer taşıyorlar. Hiç kuşkusuz Cumhuriyet, tüm genişliği ile ulusalcılığı da içeren solun, sol düşüncenin, sosyal demokratların, sosyalistlerin, komünistlerin görüşlerine değer ve yer veren bir gazetedir.

\n

Pamuk kapağı hak etmedi

\n

Sayın Öz merhaba, köşenize iletilen maillere yer verdiğiniz, büyük titizlikle köşeyi yönettiğiniz için öncelikle size teşekkür ederim. İyi bir kitap okuyucu olarak Cumhuriyet gazetesinin her hafta ilgi ile takip ettiğim kitap ekinin (11 Nisan 2013) kapak fotoğrafı olarak Orhan Pamuk kullanılmasını yadırgadım... Orhan Pamuka bir yazar olarak sayfa içinde yer verilmesi, eserlerinin tanıtılmasına saygı duyarım. Kitaplarını seven, okuyan kitap severlere de sonsuz saygım var. Sayın Pamuk emeğinden dolayı saygıyı hak etse de, fikirleri Cumhuriyet gazetesi ile uyuşmayan biri olduğu için kapakta yer almasını doğru bulmuyorum... Nobel ödüllü bir sanatçı diyebilirsiniz ama Nobel ödülünü hangi şekilde aldığı da malum...Saygılarımla... Aynur Şengüder

\n

\n

Okurlardan \nyazarlara:

\n

Yazarlarımız özellikle belirli bir uzmanlık alanına giren yazılarda uzun cümlelerden sakınırlarsa daha iyi anlaşılacaklar. İkincisi okurlarımız, yazarlarımıza gönderdikleri iletilerinin yanıtlanmasını da iletişim açısından önemli ve değerli buluyorlar ve iletilerinin yanıtlanmasını bekliyorlar.

\n

\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları