Ülkelerin tarihinde belirli sorun ya da sorunların öteki sorunlara baskın çıktığı, onları da belirlediği zamanlar vardır. Bu durumu fark etmeyen iktidarlar, karar veren, uygulayan, sonuç alan bir güç olduklarını, hep öyle kalacaklarını düşünebilir, buna inanabilirler; ama acı gerçek bir süre sonra onların gerçeğinin geçerli olmadığını gösterecektir. Bu nedenle siyasetçiler kendi planları, programları doğrultusunda ilerlerken verileri, iradeden bağımsız koşulları, öteki güçlerin konumlanışlarını hesaba katmak, üstelik bunu kılı kırk yararak yapmak durumundadır.

***

Tabloyu iyi okuyamayanların tökezlemeleri kaçınılmazdır. Sık sık kendi dışlarındaki güçlerin kaba etkisini hissedecek, geri adımlar atmak zorunda kalacaklardır. Ama bu geri adımlar bile onları ideolojik doğrultularını gözden geçirmeye yöneltmez. Yanlışı ideolojik doğrultularında aramak gibi bir erdeme sahip değildirler. Bu da doğal; çünkü ideolojik-stratejik doğrultu varlık nedenleridir, terk edilmesi tüm iddianın çökmesine yol açacaktır.

***

AKP de ideolojik - stratejik çizgiden taviz vermenin kendisi için acı bir sona işaret edeceğinin farkında. Ortadoğu’da başat, belirleyici olma, olmadı etkin rol oynama projesinin bir hayal olduğu anlaşıldıkça da hırçınlaşıyor. Geri adım atılması kaçınılmaz, maceracı girişimlerin nedeni de budur. Suriye sorununda, güvendiği emperyal güçlerin dengeler izin vermediği için politika değiştirmesi de aynı nedenle, kıvrak, esnek politikalar izleme yeteneğinden yoksun, her geri adımın zaafa yol açacağı korkusu taşıyan AKP’de büyük bir travmaya yol açtı.

***

Nasıl gerçekleştiği belirsiz Rusya krizi gibi Irak topraklarındaki askerler konusu da böyledir. Yakın zamanda şu ünlü “Fırat’ın batısı” söylemi de aynı akıbete uğrayabilir. Tümünü belirlemek üzere AKP’nin artık çözemeyeceği temel sorun ise Kürt sorunudur. Terk edilmiş “çözüm süreci” yerine, halk nerede bitiyor, terör nerede başlıyor bilinemeyen kargaşada AKP öyle anlaşılıyor ki, açık net bir politika çizebilir olmaktan uzaktır. Durumu iyi değerlendiremeyen, içeride dışarıda olup bitenlerden habersiz, güçlerin karşılıklı etkileşimini göremeyen görünen köyün kör kılavuzlarının miyopluğu, içi boş ideolojik çerçevenin zorlamasıyla çıkmaza girdi AKP.

***

AKP’nin bu çıkmazdan kurtulması mümkün mü? Hayır; AKP, her çıkmaza girenin yaptığını yapmanın, dış güçlere boyun eğmek kaçınılmazsa, içeride iktidarı, iddiayı korumanın ancak zorla sağlanabileceğine ilişkin kadim yanılgıya başvurmanın çare olduğunu sanıyor. Çare değildir. Belirleyici sorun kendini şöyle ya da böyle dayattı; Kürt sorunu zorla çözülebilecek bir sorun değildir artık. Tarihte kalmış isyan bastırma yöntemleri geçersizdir, yalnızca sorunu kangrenleştirir. Zoru yaygınlaştırmak işe yaramaz; medyayı susturmak da öyle. Sorun büyüdü. Çok taraflı, çok bilinmeyenli, dış güçlerin ilgi alanında, terörle siyasetin birbirinden ayrılmasının imkânsızlaştığı, uygulanan yöntemlerin Kürtleri tümüyle bütünden koparabilecek bir durumdan söz ediyoruz.
Ne olacak hep birlikte göreceğiz. Ama en fazla “görecek” olan AKP’dir.