Güray Öz
Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Embedded Gazetecilik

05 Nisan 2013 Cuma

Akıllı olmak nasıl bir şey? Bilmiyordum. Başbakan tarafından hazırlanan, onaylanan, son dakikada BDPnin itirazlarıyla genişletilen akıllı insanlar listesine bakınca, hele Akit gazetesinden Hasan Karakaya da yedeklerden listeye girince anladım nasl bir şey akıllı olmak.

\n

Akıllı olmak için önce Başbakanın aklına yakın olmak gerekiyor.

\n

İkincisi, planın tanıtımında üstün hizmet vereceğinize Başbakanın güvenmiş olması gerekiyor. Üçüncüsü, yine Başbakanın seçeceği bölge başkanına itaat, sekreterin tutacağı notlara güven duyacaksınız.

\n

Peki yürütülmekte olan barış süreci, PKKlilerin geri çekilmesi konusu ya da yeni anayasada vatandaşlık tanımının nasıl olması gerektiği gibi konularda aklınıza başvuracaklar mı sizin? Bu aşamada böyle bir ihtiyacın hasıl olmadığı belli, ama gelecekte, şu ilk psikolojik ikna turundan sonra bakılır artık.

\n

Beğendim ben listeyi, izci oymağıgibi aynı, hoşuma gitti. Akıllarından yana zaten hiç kuşkum yok. Yalnızca, tanıtımla sınırlandırılmış görev tanımının onlara yetmeyeceği, gelecekte daha fazla işe yarayabileceklerini, seçimlerde, referandumlarda da başarılı olabileceklerini, pek çoğunun 2010 halkoylamasında rüştlerini kanıtladıklarını düşünüyorum.

\n

***

\n

Şaka yapıyorum, sakın alınmayın, hepiniz de akıllı insanlarsınız. Kuşkusuz ne yaptığınızı biliyorsunuzdur. Hükümetlerin, siyasi partilerin zaman zaman böyle akıllı adamlara gereksinim duymasından daha doğal ne olabilir. Benim aklıma yatmayan bu iş böyle olmaz diyenlerin, kendilerine akıllı adamlık teklif edildiğinde, yahu arkadaş siz benden akıl değil, kendi fikrinizi satmamı, pazarlamamı istiyorsunuz deyip geri duranların sayısının çok az olmasıdır.

\n

Bir de Başbakanın akıllılar listesinde yer alan gazeteci sayısı beni şaşırttı demeyeyim, ama ürküttüğünü söylemeliyim.

\n

Arkadaşlar siz ne yapıyorsunuz? Gazetecinin görevi hükümetlerin fikirlerini halka satmak mıdır? Siz böyle gazeteciliği nerede gördünüz, hangi okulda okudunuz, hangi stajda size böyle gazetecilik anlattılar? Şimdi çıkıp biz hükümetin fikrini değil, barışı pazarlayacağız demeyin. Hem kendi aklınızla hem de bizim aklımızla alay etmeyin.

\n

Siz gazete yönetiyor, yazı yazıyor, köşe dolduruyorsunuz. Oralarda barışı savunmak, fikrinizi ne yönde olursa olsun açıklamak olanağına sahipken bu izci oymağına katılmak da neyin nesi? Gazetecinin işi hangi hükümet olursa olsun onun fikrini pazarlamak değildir. Gazeteciliğin kitabında bu yazmıyor. Yazıyor diyenlere embedded, iliştirilmiş gazeteci deniliyor.

\n

Öyle mi anılmak istiyorsunuz?

\n

***

\n

Öyle olmak istiyorsanız hayırlı olsun.

\n

Ama halkın gazetecilerden beklediği, durumun her koşulda açıklıkla anlatılması, iç dinamiklerin, dış dinamiklerin analizi, bölge ile ilgili tablonun tartışılması, olayların, farklı projelerin birbiriyle ilişkisinin, çıkar hesaplarının ortaya konulmasıdır. Gazeteci, tek bir olayı yalnızca kendi kapsamı içinde kalarak, hele hele kendisine sunulanlarla yetinerek açıklayamaz. Konumuz demokratikleşme olsun, Kürt sorununun çözümü, terörün, ölümlerin sona erdirilmesi gibi gerçekten önemli sorunlar olsun bizim görevimiz konuları enine boyuna araştırmak, hükümetlerden, siyasi partilerden, ülkedeki ve bölgedeki güç odaklarından bağımsız kalarak gerçekleri açıklamaktır.

\n

Barış böyle savunulur.

\n

Irak savaşının embeddedlerini hatırlıyor musunuz?

\n

Anladım... Unutmuşsunuz. Ama gazeteci unutur mu arkadaşlar, gazeteci dediğin arşivi sırtında olan kişi değil mi?

\n

\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları