Güray Öz
Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Değerli okurlar.

18 Mart 2013 Pazartesi

Okur temsilciliği görevini gerektiği gibi yerine getirebilmemizi, böylece daha iyi bir gazete yapılabilmesine okur katkısını sağlayabileceğimizi gönderdiğiniz mektuplar gösterdi. Teşekkürler. Mektuplarınızı yanıtlayacağımdan, ilgili servislere ileteceğimden ve onların yanıtlarını alacağımdan emin olabilirsiniz. Gazetenin genel politikasını ilgilendiren mektuplarınızı da gazete yönetimine hiç zaman yitirmeden iletiyorum.

\n

Geçtiğimiz hafta okurumuz emekli Ulaştırma Bakanlığı Başmüfettişi Mehmet Nejat Akselin Cumhuriyette neden bankalarla ilgili eleştirel haber yayımlanmadığını öne süren eleştirisini ekonomi servisimize ilettiğimi ve yanıt istediğimi belirtmiştim. Ekonomi servisi son üç ayda konu ile ilgili kapsamlı 6 haber yayımlandığını bildirdi ve tarihlerini verdi: 7 Aralık Cuma: Kart ücretinde ne şiş şansın ne kebap; 12 Aralık: İkinci masrafa dikkat. Kredi yapılandırmada ek masraf isteniyor; 15 Aralık: Çiftçi borç batağında. Bankaların takibe aldığı çiftçi kredileri. Bankalar hiç doymuyor; 17 Aralık: Bankalar bıktırdı; 1 Ocak 2013: Her işlemde soygun; 17 Şubat: BDDK Başkanı kredi kartı aidatlarını savundu. Haberleri okudum ve bankaların bu konudaki haksız tutumlarının eleştirel bir gözle ve açık başlıklarla ve içerikle eleştirildiğini gördüm. Ama bu konu canlı, fikri takip isteyen bir konudur. Konuyu izlemeyi sürdüreceğiz.

\n

Kavramlar dikkat ister

\n

Gelen eleştiriler içerisinde benim çok önemsediğim bir eleştiri de CHP Milletvekili Birgül Ayman Gülerin, üzerinde çokça tartışılan TBMMde yaptığı bir konuşmayla ilgiliydi. Okurumuz Osman Aydoğan gönderdiği iletide, Fırat AKP ile BDP arasında kararsız başlıklı haberimizde Sayın Ayman Gülerin sözlerinin yanlış aktarıldığını belirtiyordu. Aydoğan özellikle CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Gülerin Türk milleti, Kürt ulusu ile eşit olamaz şeklinde yer alan ifadenin gerçeği yansıtmadığına dikkat çekiyor ve haklı olarak Habere konu edilen sözün doğrusu Türk ulusu ile Kürt milliyeti eşit olamazşeklindedir. Zamanında sizin gazeteniz de bu haberi doğru olarak vermişti... Üzerinde hâlâ tartışılan bu konuda bu hatanın kabul edilemez olduğunu değerlendiriyorum... Yılların Cumhuriyet okuru olarak üzüldüğümü ifade etmek istiyorum diyordu. Cumhuriyet Ankara Temsilciliği konu ile ilgilendi ve söz konusu haberdeki yanlış ifadenin sehven yer aldığını belirtti. Konu ile ilgili düzeltme 14 Mart tarihli gazetede 4. sayfada yer aldı..

\n

Gerçekten de kavramlar söz konusu olduğunda daha titiz davranmak gerektiği açıktır.

\n

Daha fazla okunmak için

\n

Günaydın, okuyucu olarak birkaç kez köşe yazarlarına gazetemizin tirajının arttırılması için çalışmalar var mı diye mail atmama rağmen maalesef yanıt alamadım... Neredeyse okuyucusunun desteği ile ayakta kalan Cumhuriyetin yaşaması gerektiğine inanan ve onun için çaba sarf eden biz okuyucuların da maillerine yanıt beklemesi normaldir. Okur temsilcisi olduğunuza göre bu konuyu bir kez de sizinle paylaşmak istedim... Demokrasinin olmadığı bugünkü Türkiyede bağımsız gazetecilik yapmak kolay değil. Hele ki gazete sahiplerinin holding patronları olduğunu düşünürsek gazetelerinin özgür olduğunu söyleyebilir miyiz? İhalelere giren, devlet ile iş yapan patronların çıkardıkları gazetelerde hali ile pembe dizilere benzemekte, her şey güllük gülistanlık gösterilmekte... Pembe dizilerde nasıl arada bir kötü adam olur, birkaç bölümden sonra o kötü adam yok edilirse bu gazetelerde de arada aykırı ses çıkınca anında gazetecinin gazete ile ilişkisi kesilmekte... İşte böyle bir ortamda Cumhuriyet gazetesi zoru başarıp bağımsız gazete olarak Cumhuriyet değerlerine uygun olarak yayın hayatına devam ediyor. Arkasında büyük patronların olmadığı gazetemizin tirajının artmaması biz okuyucuları endişelendirmektedir... Üstelik gerek TV kanallarında gerek bazı basın gruplarında Cumhuriyet gazetesi tiraj kaybediyor, yazarlarını, çalışanlarını işten çıkarıyor diye sık sık haberler çıkması da endişemize endişe ekliyor... Gazeteler çalışanları ile yol ayrımına gidebilir ama bunun nedenini okuyucuları ile paylaşması gerekir. Böylece okuyucularının kulaktan dolma gerçek dışı haberlere maruz kalmamasını da engellemiş olur. Bir Cumhuriyet sevdalısı olarak sosyal medya olan Facebookta 2 aya yakın bir süredir devam ettirdiğim bir etkinlik var, gazetemizi okuyun - okutun diye... Her sabah içimden geçenleri ekleyerek hem kendi sayfamda hem Ankara Cumok sayfasında, hem de sayfalarında paylaşıma izin veren arkadaşımın sayfasında etkinliği paylaşıyorum. Aşağıda linkleri mevcut, girip bakmanızı rica ediyorum sizden... Tiraj patlaması yaptık diye TV kanallarında boy boy reklam veren gazeteler maalesef ki bedava dağıtılmakta... En yakın tanığı da benim. Bir yılı aşkın bir süredir yaşadığım bölgede ve sitede (İstanbulda yaşıyorum) her gün bizlere (bazı gazeteler) bedava dağıtılmakta (3000 daireden oluşan bir alan sadece bizim bağlı olduğumuz site)... Bu holdinglere karşı ayakta kalmak için biz okuyucu olarak tiraj artsın diye çaba sarf ederken sizler neler planlıyorsunuz? Bunları bilmek hakkımız diye düşünüyorum.. Saygılarımla,\t

\n

Aynur Şengüder

\n

...için yayımlayamıyoruz iletisinin yakışıksızlığı üzerine

\n

Yeni Okur Temsilcisi köşesi bizleri çok mutlu etti, iyi çalışmalar diliyorum. Uzun zamandır var olan bir şikâyetimi iletmek istiyorum. Yazarımız yurtdışında/şehir dışında olduğu için yazısını yayımlayamıyoruz, Yazarımızın yazısı elimize ulaşmadığı için yayımlayamıyoruz ve benzeri açıklama iletilerini Cumhuriyete hiç yakıştıramıyorum. Bu çağda, iletişim gereçlerinin bu kadar yaygın kullanıldığı bir zamanda ilk ileti anlamsızlaşıyor. İkinci ileti ise yazarlar ile gazete arasında bir kopukluk hissettiriyor. Dahası yazarın kendinden beklenen yazıyı yazmadığı gibi bir anlam taşıyor. Çok yakışıksız, ciddiyetsiz bir görüntü ortaya çıkıyor. Bu sıkıntılı durumla gazetenizin/gazetemizin çizgi - mizah köşesi dahi dalga geçmeye basladı. (Bakınız: 24 Şubat 2013, Sayın Semih Poroy / Harbi) Umarım daha uygun bir ileti bulunur, gerekli önlem alınır.Teşekkürler, İyi çalışmalar.

\n

Onur Yörük

\n

OKURLARLA KISA KISA

\n

Sayın Mehmet Ünver, soru ve dileğinizi gazete yönetimine ilettim. Turgut Özal dönemi ve Özal - Evren işbirliği ile ilgili saptamanıza tümüyle katılıyorum. Konuyu yeniden ele almak gerektiğinde haklısınız.

\n

Sayın Nejdet Özer, köşe yazarlarının iletilere yanıt vermesi dileğinizi burada yineleyerek size hak verdiğimi belirtmiş olayım. Ama karar kuşkusuz yazarlarındır. Bulmacalarla ilgili isteğiniz de gazete yönetiminin gündeme aldığını bana bildirdiği bir konu. Gazete yönetimi ekler konusunun sizin de belirttiğiniz gibi maliyet sorunu olduğuna dikkat çekiyor. Gezi ekinin mevsimle bağlı olarak daha sıklıkla çıkacağını belirttiler. Pazar dergi ile ilgili eleştirinizi de sorumlularına ilettim.

\n

Sayın Tarık Konal, gazetenin dili ile ilgili eleştirilerinizi dikkatle okudum. Genel olarak Cumhuriyetin dil konusunda titiz olduğunu, yaşayan Türkçeyi kullanmaya özen gösterdiğini kabul etmek gerekir. Ancak son yıllarda dildeki kirlenme, yabancı kavram ve kelimelere aşırı düşkünlük herhalde bize de bulaşmış olmalı. Tahliye edilenler göreve iade başlığı biraz böyle olmuş. Her ne kadar tahliye sözcüğü hukuki bir terim olarak dışlanamasa da Salıverilenler göreve geri döndü daha temiz ve düzgün olurdu. Yazmadan önce Türkçe düşünmek gerek dileğinize katılıyorum.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları