Güray Öz
Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Çürüyen Dünya

20 Ağustos 2017 Pazar

Sevgili Kadri, sevgili Emre, sevgili Murat, sevgili Ahmet, sevgili Akın, saat 11.00 gazeteleriniz geldi. Günün en güzel saatleri bunlar Silivri’de. Satırların, satır aralarının önemini iyi bilirim. Işıklı ya da karanlık haberler sızar o satırlardan. Size iyi haberler vermek istiyorum; en azından 11 Eylül’de kavuşacağımıza yürekten inandığımı söyleyebilirim. Ama beni bağışlayın, bildiğiniz gerçekleri, dünyamızın halini anlatacağım bugün; karanlıktan söz edeceğim.
Çünkü bir çılgınlık neredeyse tüm dünyaya egemen olmuş gibidir.

***

Ulusların birbirine diş bilediği, çıkar ilişkilerinin hiçbir ahlaki kaygı gütmediği, kan dökücülüğün kutsandığı zamanlardayız. Aslında 2. Paylaşım Savaşı sonrasının çok kısa sürmüş, geçici olduğu besbelli “barış” dönemi bir yana, emperyalizmin egemen olduğu dünyanın karakteristik “iş görme” sürecini yaşıyoruz. Yine de gittikçe hızlanan, üzerinde durulması gereken, ilerlemeyi tehdit eden, önceki dönemlerden farklı bir periyoda girdiğimiz söylenebilir.

***

Ortadoğu, Latin Amerika, Asya, Avrupa yanıyor. Uzakdoğu’da tehlikeli gelişmeler özellikle kışkırtılıyor. İç çatışmaların emperyalist planlarla bu kadar açık yürütüldüğü sömürgecilik zamanlarındayız sanki. Saklı gizli bir şey yok. Yükselen ya da özellikle yükseltilen ırkçılık, yabancı, göçmen düşmanlığı devletlerin resmî politikasına dönüştü, doğal sayılır oldu.
Hemen pek çok ülkede baskıcı, olağanüstü hal yöntemleri yasal ve sürekli hale geldi. Son krizlerin tetikçisi neoliberal politikalar hâlâ hükümet etmeyi sürdürüyor. İşçi sınıfı, halk tabakaları ağır baskı altında, sendikal ve siyasi hayattan zorbalıkla uzaklaştırıldı.

***

Siyasette toplumsal hayatta gerilemeyi kutsayan anlayışlar elbirliği ile yüceltiliyor; din bilim tartışması laikliğin geriletilmesiyle dünyayı tıpkı ortaçağda olduğu gibi karartmaya başladı. Bilimsel gelişmelerin duraklama dönemine girdiği, teknolojiye boyun eğmeye zorlandığı bir gerçek. Evet, “yapay zekâlardan” söz ediyor, kuantum alanında gelişmelerden dem vurabiliyoruz ama silah yatırımlarına ve ticaretine, çevreyi kirletmeye ağırlık veren devletler araştırma fonlarını sürekli kısıyorlar. Bilimin savaş sanayisine hizmet edeceği, fonların bu yönde kullanılacağı anlaşılıyor. Çürüyor dünya.

***

Bütün bu telaşın, paniğin nedeni ise, emperyalistlerin önlerindeki çukuru görmüş olmaları, bir sistem bunalımına dönüşen bunalımlarının üstesinden gelememeleridir. Aralarındaki kavganın, egemenlik alanları içindeki ülkelerde zorbalığın artmasını teşvik etmelerinin nedeni budur.
Korkut Boratav Hoca gelinen noktayı ve olası geleceği, olasılıkları ve umutları, daha doğrusu umudun gereklerini şöyle özetledi:
“… emperyalizmin doğası bozuktur; gerilemeyi sessizce sineye çekemez. Ekonomik zayıflamasını, uluslararası siyaset alanında telafiye kalkışıyor; ama sadece yıkım getirerek… Karanlık olasılıklar gündemdedir: Ortadoğu trajedilerini, Latin Amerika’dan Uzakdoğu’ya kadar uzanan bir coğrafyaya taşıma senaryoları… Giderek ortaya çıkmaktadır ki kapitalizmin tarihsel misyonu son bulmuştur. Temel soru şudur: Sistem- dışı devrimci akımlar, halk sınıflarının tepkilerini örgütleyebilecek mi? Aksi halde, gelecek kuşakları, sadece çürüyen bir dünya beklemektedir.”
Çok özür diliyorum sevgili arkadaşlarım, yakında çıkacaksınız ve zaten bildiğiniz, benim yinelemekten kendimi alamadığım bu dünyayı konuşacağız.
Çürüyen dünyayı…  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları