Güray Öz
Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

ABD Ne İstiyor?

13 Şubat 2013 Çarşamba

Ne isteyecek? Tekerine çomak sokulmasın istiyor. Peki, nereye gidiyor ABDnin tekeri? Bu teker uzun, çok uzun bir zamandır dünyayı köşe bucak dolaşıyor, ama illa ki Ortadoğudan ayrılamıyor. Seviyor buraları, havasını, suyunu, gazını, petrolünü, mazlumunu, zalimini, kralını, emirini her şeyini... İşte bizi de sevmek istiyor. Sözünü dinleyen, gözü kapalı âşık olalım istiyor. \n

\n

Olalım mı? Olalım, ne var ki bunda...\n

\n

***\n

\n

Olacaksak aşkın kanununa da uyacağız elbette. Kuzey Afrikanın batısında başlatılan harekâta katılalım istedi mesela. Biraz geç kaldık, olsun yetiştik sonunda. Suriyede azıcık önden gittik duramıyoruz, yavaşlarız sorun değil.\n

\n

Peki, başka ne istiyor Amerikamız?\n

\n

Şu İran, biliyoruz, ticaretiniz önemlidir, biraz kaybedeceksiniz, ama bir de nükleer güç sahibi olmakta direnen bu adamları durdurmakla dünyaya yapacağınız iyiliği ve elbette kazanacaklarınızı düşünün diyor bize. Sonra şu İsrail. Gerek var mı bu kadar didişmeye. Stratejik ortaksak, ortağın ortağı da ortak değil midir diyor. \n

\n

***\n

\n

Düzelecektir, hepsi düzelecektir.\n

\n

Gerçeğin görünen yüzü her zaman gerçeğin kendisinden daha parlaktır, daha güzeldir. Tablonun boyalarını kazımakta direnenlere fırsat vermek de zinhar iyi değildir. Mesela hükümet başka, devlet başkayı kaldırıp kenara koymak isteyenlere hadlerini bildirmek gerekir arada bir. Mesela ben görüşmüyorum, amcamın oğlu görüşüyorda ısrar etmek fevkaladenin fevkindedir. AB bizi almazsa almasın, arkamızda dağ gibi Şanghay var, oraya gireriz şakasının da şaka olduğunu gülmeden söyleyebilmek gerekir. \n

\n

Henüz tam çıkaramadık, ama Kuzey Afrikanın batısıyla doğusunun aynı olmadığını, doğuya yaklaştıkça işlerin karıştığını, karışacağını, stratejik ortağın ortağıyla fazla dalaşmadan durumun nasıl idare edilebileceğini sezebiliyoruz artık. Mesele değil bunlar. Mesele AKP- Hükümet - Devlet ve kuşkusuz Başkan sihirli formülünü, yani büyük derdimizi, içerideki sessiz devrimi cümle âleme anlatmak, kabul ettirebilmektir.\n

\n

***\n

\n

Büyük ve sessiz devrim neredeyse tamamına ermek üzeredir. Bu devrimi gerçekleştirmenin adabında, yolunda, yordamında geniş kitlelerin desteğinin eksilmemesi birinci faktör, dışarıdan gelecek itirazların nötralize edilmesi ikinci faktördür. Halkımız, milletimiz, ümmetimiz, icabında ulusumuz, artık ne derseniz, ABye, ABDye kafa tutan eski Refah-Erbakan söylemini pek sever. Söylemdir ne var ki bunda. Stratejik ortağın ortağına one minute denilmesi de mesela mest eder onları. Ama bu incelikli politikanın ustalıkla yürütülmesi, fincancı katırlarının ürkütülmemesi fevkalade önemlidir.\n

\n

Şimdi bir kaza olmadan, AKP-Hükümet-Devlet ve dahi Başkan formülüyle iç operasyon tamamlanacak, demokratik laik cumhuriyet ustalıkla, Başkanın dirayetli yönetiminde, işte bir şekil cumhuriyet olarak bin yıl sürüp gidecektir. AB de, ABD de bu operasyona itiraz edecek değildir; siz arada bir söylenmelerine aldırmayın; bize kahramanlık yapma fırsatı veriyor, kızarmış baklavanın şerbeti oluyorlar. İtiraz gelirse içerideki münafıklardan gelecektir ve o da işte aba-sopa, Silivri-hastane ziyaretleriyle çözülür inşallah. Ama hadi içerideki stratejik ortakları halletmekte bazı zorluklar bulunduğunu da saklamayalım artık. \n

\n

Yok yok şu saf liberallerden söz etmiyoruz. Bir sıkımlık canı var onların. Mesele taktik değil de stratejik ortak olduğumuz, her şeyi paylaşacağımız zehabına kapılmış kimi din kardeşlerimizdir.\n

\n

Başkaca da pürüz yoktur, kalmamıştır.\n

\n

Kalmış mıdır?\n

\n

\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları