Güneş Aksüs

Ameliyat ile mide küçülüyor ama peki ya beyin?

06 Ağustos 2024 Salı

Dünyada obezite artmaya devam ediyor. Ve insanlar her geçen gün yeni ve hızlı bir yöntem bulmaya çalışıyo. Ben yaşam şeklinin kalıcı etkisine inanmaya devam etsem de, güvenilir bulsam da,  aman bedeninizle oynamayın desem de , yeni çıkan bir ilaç, bir iğne bir yöntem bir anda popüler oluveriyor. Bir umut! Denerken sağlığından olanlar da var, etkilenmeyen de. 

Türkiye'de yılda 8-10 bin kişi mide küçültme ameliyatı oluyor! Rakam eskiden onlar, yüzler iken şimdi binlerce kişi. Türkiye Avrupa’da obezitede birinci sırada. %66 fazla kilolu insan. %32 ise obezite oranı. Kadınlarda erkeklere göre daha yüksek. Rakam artıyor ve ameliyat yöntemleri de değişiyor. Elbette her ameliyatın riskleri var. Bana sorduğunuzda yediklerinizi kontrol etmek ve adım sayısını arttırmak her zaman en sağlıklı çözüm derim. Ama bazı hastalarda gerçekten bu ikisini yapmak çok zor. Yüksek kiloda, örneğin 150 kg üzeri birinin 1 tabak ile doyması aslında tam olarak yediklerini azaltmak oldukça zordur.  Söylendiği kadar kolay olsa bu rakamlara gelinmezdi öyle değil mi? Bu kadar yük taşırken adım atmak da oldukça zor. Yüzme daha kolay ama kaç kişinin yüzme şansı var mı? Yemek artar. Artık 1 tabak ile doymak imkansızdır. Bir danışanım tencerenin içinden yediğini anlatmıştı bana. Çünkü doygunluk hissi oluşmuyordu. Kilo arttıkça hareket azalır ve zorlaşır. Yine başka bir danışanım “artık salondaki koltukta dişlerimi fırçalıyorum , bir kasenin içinde. Tuvalete bile gitmek istemiyorum ve buradaki koltukta uyuyorum” demişti. İşte böyle durumlarda cerrahi veya diğer yöntemler ( yeni çıkan iğneler) kesinlikle konuşulmaya değer. Normal bir kiloda daha doğrusu normal bir obezitede , “hadi elindeki kızarmış tavuğu bırakalım da bunun yerine fırında pişmiş bir tavuk yiyelim. Hadi pirinç değil de biraz bulgur yiyelim” demek mümkün ama belli bir seviye üzerinde bunlar çok havada kalıyor. 

OBEZİTENİN SEBEBİ NE?

Sebebi demeyelim. Sebepler !

Öncelikle genetik olarak yatkınlığınız var ise siz de bu özellik ortaya çıktıysa hayatınız boyunca bi konu sizi ilgilendirecek demektir. Aynı babası gibi ne güzel kıvırcık saçları var! Aynı annesi bak gözleri ne güzel! Demek gibi… aynı babası veya annesi veya halası veya teyzesi.. Kilo almaya müsait bir yapısı var. Bu çözümsüz değil ama kabul edelim ki bazı insanlar bazı insanlara göre, kilo almaya çok uygunlar. Genetik bedenimizin şeklini belirler. Basenleri çok geniş beli incecik biri her zaman kilo alsa da bu şekildedir. Bölgesel zayıflama mı? Hala buna inanan kaldı mı acaba? 

VE SONRA.. TAHLİLLER.. HORMONLAR..

Tiroid çalışmayı durdurduysa , o zaman metabolizma depolamayı seçer. İnsülin hormonu fazla salgılanmaya başladıysa işte kilo almaya başladınız demektir. Bazı sağlık problemleri beraberinde kilo artışı getirir. Menopoz! Ahh o başlı başına bir konu. 

Tabi hormonlar dışında, depresyon da kilo alma sebebidir. Fakat depresyondan iki yön de karşımıza çıkabilir. Aşırı zayıflık veya aşırı kilo artışı. Bazı travmalar, bazı psikolojik sorunlar kilo almamıza sebep olabilir.

Bazı ilaçların yan etkisi iştah açmak olabilir. Herkeste aynı sonucu vermese de sizi etkilemiş olabilir.

Sakatlanmış olabilirsiniz, ayak bileğiniz incittiniz ve aylarca yürüyemediniz. Kilo artışı olabilir.

Şehir değiştirmek, ev değiştirmek, boşanmak.. Kilo almanıza sebep olabilir.

Alerjiler, yaşadığınız şehir, yemek yeme şekliniz.. Alışkanlıklar..

Yani , kilomuzu etkileyecek ne çok şey var!

Obezite cerrahisi sonrasında hızlı kilo kaybı ile bazı sorunlar yaşanabiliyor. Ameliyat başarılı geçse bilse sonrasındaki takip en az ameliyat kadar önemli. Problem yaşayın normal yemeğe dönemeyenler ayrı, sıvı kısmı hızlıca geçi tamamen eski düzene dönenler ayrı sorunlar yaşıyor. Çok sık duyduğumuz hızlı kilo vermede bir uzman ile çalışmayıp kendi kendine beslenme düzeni kurmaya çalışanlar. Unutkanlık, halsizlik, yorgunluk, dikkat sorunları, saç ve tırnaklarda zayıflık, kansızlık, depresif mod gibi sorunlar yaşayabiliyor. 

Hızlıca eskiye dönenler ise en zor olan grup! Çünkü yeme bozukluğu aslında beynimizdedir. Gerçek sebebibi bulamazsak beynimizden aynı mesaj gelmeye devam eder. Ameliyat oldun diye susmaz! Miden küçülmüştür. Artık yemek yollama bana der ama beynin hayır der, devam et! Yiyebilirsin.. Hadi şunu da ye.. Bunu da ye..! Mideni küçültebilirsin.Ama beynindeki düşünceleri değiştirmek için bu yetmez. 

Bu konuda çalışan psikologlar var. Destek almak işinizi kolaylaştırır. Ama ilk önce istemek sonra kendine inanmak gerekiyor. İstek ve inanç var ise size yardım etmek çok daha iyi sonuç verecektir. Yeme davranışı tüm gün her duygudan etkilenir. Hadi biraz düşünelim.. Farkına varalım Acaba gerçekten neden bu kadar çok yemek yemek istiyorsunuz?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kente fit bir dönüş 17 Eylül 2024

Günün Köşe Yazıları