Milli maç arası, seçimler derken liglere verilen arada biraz sakinleşiyor, nefes alıyorduk ki FenerbahçeGalatasaray arasında oynanan daha doğrusu oynanamayan Süper Kupa finali gündemimize bir bomba gibi düştü. Maça Fenerbahçe’nin U19 takımıyla çıkması ve karşılaşmanın 1. dakikasında sahadan çekilmesiyle yine fazlasıyla gerildik. Peki ülkenin futbol ortamını düşündüğümüzde bunlara şaşırdık mı? Şaşırmadık demek isterdim ama her seferinde çıtayı o kadar yükseltiyorlar ki yine bizi şaşırtmayı başarıyorlar.

Süper Kupa’nın gününün tespitinde Fenerbahçe’nin Avrupa maçının hiç dikkate alınmaması tabii ki doğru değil; lig maçı değil ki bu. Ayrıca zaten aylarca ertelenmiş. Ne var ki ortam o kadar çürümüş ki bir yanlış büyük bir krizi tetikliyor. Ya da yanlışlar krizin bir sonucu olarak kendiliğinden yapılıyor.

Bu ortamda lafta herkes birbirini en sert biçimde suçluyor ama eyleme gelince kuzulaşıyor. Fenerbahçe başkanı Ali Koç biriken olaylar karşısında kendilerine karşı düşmanca kumpaslar düzenlendiğinden söz etti ve eli “ligden çekilmek”ten açtı. Sonra futbolcularına Trabzon maçıyla ilgili göstermelik cezalar verilince “Süper Kupa maçına U19 takımıyla çıkacağız” diye ara çözüme yöneldi. 19 yaşın altındaki sporcu gençlerin böyle bir tepişmede fillerin ayakları altına atılması affedilecek bir şey değil.

Sana düşmanca davranılıyorsa bu maça çıkmazsın, o kadar. Tıpkı, Şenol Güneş’in yaralandığı maçı yeniden oynatma kararı alan TFF’ye, Beşiktaş’ın bütün yetkili kurullarıyla “Bu oyunu oynamıyoruz” dediği gibi… Ağır da olsa bedelini ödeyerek.

Öte yandan, oynanmamış maçın ardından Galatasaray’ın yaptığı zorlama sevinç gösterileri de, “kazan da nasıl olursa kazan” yozlaşmasının nereye vardığını gösterdi bize. Neyse, Süper Kupa olayı bardağı taşıran son damla oldu. Kulüpler TFF’yi seçime zorladı. Fakat TFF Başkanı seçimi hemen değil temmuzda istiyor. Herhalde o zamana kadar sistemin sürmesini garanti altına alacak oluşumları hazırlayacaklar. Ayrıca TFF liglerin başlamasına çok kısa bir süre kala ayrılmamalı ki lige son dokunuşlarını da yapsın. Buna başta Beşiktaş ve Fenerbahçe olmak üzere pek çok kulüp itiraz ediyor. Düne kadar “Federasyon istifa” diyen Galatasaray, Trabzon ve birkaç kulüp ise hemen seçim talebine karşı çıktı. Yani bu erken seçim meselesi sistemden memnun olanlarla olmayanlar için bir turnusol kağıdına dönüşmüş gibi.

Bu arada TFF ve kurulları değişirse her şey güllük gülistanlık olacak, futbolumuz özlenen adaletli ortama kavuşacak sanmayın. Bu kadar kötü bu kadar taraflı bir yönetim olamaz belki ama bağımsız bir TFF ve kurullar olmadığı sürece sistem içindeki rollerin çok fazla değişeceğini de ummuyorum ne yazık ki.