Sonunda bu da söylendi; Beşiktaş Futbol Takımı Genel Koordinatörü Samet Aybaba tüm başarısızlığın nedeni olarak hedefe futbolcuları koydu ve “Elimizde çürümüş bir takım var. Takıma 6 antrenör değiştirterek tarihe geçtiklerini söyledim” dedi. Futbolcuları bilmem ama bu sözler “tarihe kara harflerle geçecek” o kesin. Birincisi nasıl olur da kendi futbolcularınızı böyle bir benzetmeyle aşağılarsınız? İkincisi nasıl olur da 6 teknik direktörün gönderilişini, oynanan kötü futbolun sebebini tek başına futbolculara yıkarsınız. Ortada bir başarısızlık varsa bunun son halkasıdır futbolcular. Yönetim olarak seçtiğiniz teknik direktörün yapısından tutun da transfer ettiğiniz futbolcuların yapısına kadar çok daha etkili faktörler var başarı ya da başarısızlıkta.

Üçüncüsü de bu açıklama ne yazık ki bir transfer müjdesi (!) gibi. Ve anlaşılıyor ki mevcut futbolculardan zararına kurtulup Beşiktaş yine bol bol transfer yapacak, rantçıları sevindirecek.

Sudan bahaneyle 6 futbolcunun kadro dışı bırakılması garabetini de unutmadık. “Çürümüş” futbolcuların içine bir tek Ismael zamanında A takıma getirilen Semih sokulmuyor ama yeni Semih’lerin ortaya çıkması için diğer yetenekli altyapı futbolcularına nedense hiç şans verilmiyor.

GODFATHER

Peki şu 6 antrenör değiştirme meselesine geri dönersek, “maksat imaj olsun” diye, mafya ailesini anlatan Godfather filminin müziği eşliğinde sahneye çıkartılan Santos’u Beşiktaş’a kim uygun gördü acaba? Ve o Santos’un anlaşması neden sır gibi saklandı? Oysa ki seçime giderken Hasan Arat yıllardır hazırlık yaptıklarını söylememiş miydi? Anladık ki tüm bu vaatler sadece seçim yatırımı, daha doğrusu balonu imiş. İlk yönetime geldiklerinde de Rıza Çalımbay’la çalışacaklarını söylemişlerdi. Onun bir yanına Aybaba bir yanına Feyyaz Uçar’ı koyup “Triumvira” havası yapmışlardı. Ama bir mağlubiyetin ardından kim olduklarını bilmediğim iki yöneticiyi evine gönderip Beşiktaş formasından başka hiçbir forma giymemiş olan Rıza Hoca’yı yakışıksız bir şekilde kovdular. “Beşiktaşlılığı” kimseye bırakmayan, sporculuğunda Galatasaray ve Fenerbahçe forması giymiş olan başkan yaptırdı bunu. Şimdi sezon sonuna kadar teknik direktörlük görevini bir önceki yönetimin altyapının başına getirdiği Serdar Topraktepe’ye veriyorlar mecburen. 

YENİ TRANSFERLER

Ve futbolcu transferlerinde de bir plan olmadığı ortada. Sırf eleştirilmemek için aracılara teslim olup son dakikada panik transferler yaptılar. Ara transferde Beşiktaş’ın 3.5 yıllık sponsorluk paralarını gömüp iki futbolcu aldılar. Maliyeti maaşıyla birlikte 15 milyon Avro’yu bulan Al Musrati’ye verilen parayla geleceği olan bir takımın yarısı kurulurdu oysa. Kısaca futbolcuları ruhsuzlukla itham etmek artık çok eskilerde kaldı. Bu sorumluluktan kaçmanın ucuz yolu. Siz takımın ihtiyaçlarını iyi tespit eder, ona uygun hoca bulur ve ısrarcı olursanız bakın bakalım futbolcular formalarının hakkını veriyor mu vermiyor mu? Öyleyse şu soru çıkıyor ortaya: Çürümüş olan kim?