Geçtiğimiz günlerde açıklanan ortak politikalar mutabakat metni kamuoyunun odağındaydı. Ben de doğal olarak hemen spor bölümüne baktım. En azından umut verici buldum. Toplumun geniş kesimlerini özellikle de gençleri kucaklamaya çalışan bir metin. Federasyon yapılarında liyakat ve şeffaflığa dikkat çekilmesi son derece olumlu. Tüm federasyonlarda başkanlık seçimlerinde siyasi müdahaleye son verileceğinin sözünü veriyor. Sponsorların yatırımlarının kolaylaştırılacağına, spor liselerinin işlevsel hale geleceğine vurgu yapılıyor.

244 sayfalık bir metinde doğal olarak bütün ana başlıkların daha derin detaylandırılmasının imkânsız olduğunu düşünüyorum. Bizim konumuz spor. Ben de affınıza sığınarak görüşlerimi aktarmak istiyorum. Türk sporunun düzlüğe çıkması için yeni bir ittifaka daha ihtiyacı var. Spor, Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlığı ittifakına... Bir başka deyişle, bu bakanlıkların koordineli şekilde çalışmasıyla geleceğin kuşaklarını yetiştirebiliriz. Bir koordinasyon kurulu oluşturulmalı.

Bugün ülkemizde sayıları 50 bine yaklaşan beden eğitimi öğretmeni var. Bu öğretmen ordusunun verimli bir şekilde değerlendirilmemesi yüzünden hem eğitim sistemimiz kan kaybediyor hem de çocuklarımız yeteneklerini ortaya koyacakları spor dallarıyla tanışamıyor. Çocuklarının okullarda yeterli spor imkânı bulamadığını gören anne babalar ne yapacaklarını bilemiyorlar.

Sporun mutlaka bir ders kitabı olmalı. Milli Eğitim’in müfredatına konulmalı. Okul sporu çok önemli bir konu. Amerika’nın spordaki temel taşı okullardır. Avrupa bütün spor projelerini okul sporlarıyla başlatır. Dolayısıyla iki bakanlık arasındaki köprü önemli. Sağlık üçüncü ve olmazsa olmaz bir ayak. Beslenme, ortopedi, psikoloji ve diğer dallarıyla sağlık başarının diğer bir anahtarı. Okul çağındaki çocuklara spor yaptırabilen ülkelerin sonraki yıllarda sağlık harcamalarının düştüğünün istatistiklerle saptandığını unutmayalım. Bu ittifakın en önemli destekçisinin yerel yönetimler olacağını vurgulamak isterim.