Ergin Yıldızoğlu
Ergin Yıldızoğlu ergin.yildizoglu@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Muhalefet ve cesaret

17 Haziran 2021 Perşembe

Pazartesi günü Emre Kongar Hocamın yazısından yararlanmıştım. Bugün hocamın benim o yazıma değinen yazısında bulduğum bir “anahtar kavram” üzerinden düşünmeye çalışacağım.

Hocam diyor ki “Önümüzdeki seçimler Demokratik Rejim için bir ölüm-kalım meselesidir (...) Seçimlerin güvenliği, şeffaflığı ve adaleti için yapılacak her eylem, alınacak her önlem Anayasa ve yasalar çerçevesinde olacağı için muhalefet partilerinin haklarıdır: Korkmaya, çekinmeye, sinmeye gerek yoktur!” Bu “anahtar kavram”, “cesarettir”.

Bu ‘anahtar kavram’ ‘cesaret’tir

Gezi sonrası süreçten geçerek gelinen noktada, siyaset alanı içinde güçlerin dizilişine, bu güçlerin örgütlenme düzeyine, rejimin bunları keyfi biçimde, kendi yasalarını dahi yok sayarak kullanma alışkanlığına ve “aklındaki”, “bu rejim asla değişmez”, “sıra hilafet ilan etmeye geliyor” gibi saplantılarına bakınca insanın aklına ilk gelen duygu umut olmuyor. Ancak, Heraklitos’un gözlemlediği gibi, “her şey değişir, hiçbir şey sabit kalmaz”. “Cesaret” de bu “değişkenlik” içinde, umuda değil, olasılıklara yatırım yapabilmeye: “Daha önce, birinin bir geçiş yolu bulunabileceğine ilişkin bir algının olmadığı bir yerden geçmeye” ilişkindir.

Rejimin egemenliğindeki bu siyasi durumdan çıkabilmek için, muhalefet güçlerinin ve özellikle CHP liderliğinin, üç alanda, geçmiş deneylerinden farklı olarak bu kez cesaret göstermeye cesaret etmesi gerekiyor.

1) Geçmişi geri kazanmak: Siyasal İslam söylemi, liberal yararlı salakların da yardımıyla, kendisinden önceki dönemi, karşıdevrimci bir nostaljinin ifadesi olan “yüz yıllık parantez” kavramıyla tek bir “blok-rejime” indirgeyerek yeni kuşaklar açısından anlaşılmazlaştırdı. Böylece, kuruluş döneminin devrimci refleksi ile yeniden emperyalist sisteme entegre edildiği dönemin muhafazakâr refleksi, daha sonra sosyalistlerin Cumhuriyeti daha demokratik, eşitlikçi bir yönde aşma çabaları ve onları bastıran diktatörlük dönemleri arasındaki ayrım yok oldu. Böylece Cumhuriyet “olayının” geleneğini eleştirerek, eksiklerini sergileyerek, mirasını edinmek ve aşmak olanaksızlaştı. Baykal ve Kılıçdaroğlu CHP’si, AKP rejimi öncesi dönemin, siyasal İslam ve liberal entelijansiyanın işbirliğiyle anlaşılmazlaştırılması sürecine, laiklik, haklar ve özgürlükler konusunda verdiği tavizlerle, siyasal İslamın dilini benimseme, onun dünyasına uyum sağlama çabalarıyla katıldı; Kürt sorununa yaklaşımı, HDP ile ilişkilerindeki istikrarsızlıklar yüzünden modern Cumhuriyetin mirasını demokratikleştirmek bir yana korumayı dahi başaramadı. CHP liderliğinin şimdi hem Cumhuriyetin devrimci mirasını hem de onu laik demokratik ve özgürlükçü bir yönde aşma çabalarının geleneğini savunma ve benimseme konusunda gereken cesareti göstermesi gerekiyor.

2) Bugün dinci rejim, ülke halklarına özellikle de gençliğe, yaşamlarını yönlendirmeye yardımcı olacak ahlaki ve siyasi ilkeler sunamıyor. Resme eklenen mafya ilişkileri, hırsızlık- “çökme” kültürü bu eksikliğin getirdiği yönelimsizliği, şaşkınlığı daha da derinleştirdi. CHP’nin, bir an evvel geleceğe yönelik olarak, ülke haklarına özellikle de gençliğe, yaşamlarını yönlendirmelerine uygun, ilkeleri sunmayı başarması ve bu ilkeleri savunma cesaretini göstermesi gerekiyor.

3) Bu da bizi bir başka cesarete getiriyor, siyaset yapma ve siyasi pratik içinde kullanmak zorunda kalacağı araçların getireceği riskleri kabullenme cesaretine... Siyaset ancak saflaştırarak, bu zeminde hegemonya inşa ederek yapılabilir. CHP, özellikle gençlerin, yaşamlarını yönlendirmelerine yardımcı olacak ilkeleri tanımlama ve sunma cesaretine ek, toplumu (seçmeni vb.) bu ilkeler üzerinden saflaştırma, safları sıklaştırma cesaretini de göstermelidir. Rejimin dincilik, lider kültü ve şoven milliyetçilik üzerinden saflaştırma ve kutuplaştırma stratejisine karşı, saflaşmayı önlemeye, hele kültür savaşını yadsıyarak “kutuplar” arasında köprü kurmaya çalışarak direnilemez. Aksine bu tutum, yenilgiye ve yenilgiyi kabullenmeye uygun maddi ve psikolojik zemin hazırlar.

Eğer CHP bu cesaretleri bir an evvel sergileyemezse ilerici, demokrat, yurtsever ve sosyalist kümelerin, CHP’yi unutarak başka bir araç arama cesaretini göstermesi gerekiyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları