Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, “karnı aç olanlarla gözü aç olanlar” tanımlamasıyla sınıfsal çelişkiyi bir çırpıda bilincimizde öne çıkardı.

Bu sayede Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, ekonominin başına getirilmesinden muradın, “kazların bağırtılmadan yolunması” beklentisi olduğunu fark ettik. Çünkü balık kavağa çıkmış; kaplumbağa hızını bile tutturamayan emek gelirleri, tavşan gibi kaçan fiyatların tozuna bile erişemez olmuştu.

Atalarımız “yiğidi öldür ama hakkını da teslim et!” demişler; Bakan Şimşek görüntü üzerinde yaptığı çalışmalarla kazların sesini en azından “katlanılabilir” düzeyde tutmayı bir süre başardı. Başardı ama yedikçe iştahı açılanlardaki doyumsuzluğun duvara toslaması kaçınılmazdı. Öyle de oldu.

Nasreddin Hoca’nın açlığa alıştırmaya çalıştığı eşeği nasıl öldüyse “karnı aç olanların” umutları da öldü sonunda. CHP’li belediyelerin şeffaf çalışmaları ve olup biteni görünür hale getirmesiyle kazlar yolunduklarını fark ederek dehşete düştü ve meydanlarda buluşmaya başladılar.

Meydanlara çıkanların en önemli kazanımları ne kadar kalabalık olduklarını fark etmeleri oldu. Şimdi artık en önemli görev Cumhuriyeti kuran partiye düşüyor.

KAYA ÇETİN

EĞİTİMCİ