Ergin Yıldızoğlu
Ergin Yıldızoğlu ergin.yildizoglu@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Bir külüstür kamyon

24 Mart 2025 Pazartesi

Türkiye’de gelişen son “durum” aslında çok korkutucu olasılara işaret etmekle birlikte çok uzun bir zamandan beri ilk kez umudu yeşertecek bir dinamik de içeriyor.

BURAYA NASIL GELDİK?

İmamoğlu’nun tutuklanması, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne, hatta ana muhalefet partisi CHP’ye kayyum atama hazırlıkları, “süreç olarak faşizmin” ilerleme çabalarının sonucudur. Rejimin, evrim sürecinin bu geri dönülemez noktaya gelmesi kaçınılmazdı. Oluşan bu “durumun” içinde yeni olan ana muhalefet partisi CHP’nin de artık geri dönülemez bir noktaya gelmiş olmasıdır.

Rejim, artık “ya hep ya hiç” noktasındadır; bu “durumdan” çıkabilmek için “ileri doğru kaçmaktan” başka seçeneği yoktur: 20 yıllık, külüstür kamyon girdiği bu kaygan ve virajlı yolda hızlanmaya devam edecektir. Üstelik galiba frenleri de patladı.

Bu saptamalar CHP ve genel olarak muhalefet için de geçerlidir. CHP bir an duraklar, hatta geri adım atabilir izlenimi verirse kurumsal yapısını ve kadrolarını kaybetmekten kurtulamayacaktır. Trajik olan şu ki CHP’nin, hatta ülkenin bu yaşamsal noktaya gelmesinde öncelikle, projesi başından beri belli olan rejim değil, CHP sorumludur. CHP liderliği hem karşındaki partiyi, hareketi, bunun devleti ele geçirme, değiştirme niyetini, bu niyetin yaşama geçme anlarını tanımak istememiştir (tanıyamamış demiyorum çünkü o konuda çok yazılıp çizildi) hem de bu kritik anlarda, adeta süreç olarak faşizmin bir kolaylaştırıcısı, meşrulaştırıcısı durumuna düşmekten kaçınamamıştır. (Bu iyi kalpli bir yorumdur.) Halbuki CHP’nin bu süreci daha başındayken durdurma olanakları vardı. CHP liderliği bu olanakları değerlendirmemiştir. Bu fiyaskonun mimarı Kılıçdaroğlu’ndan kurtulan CHP, İmamoğlu ve Özgür Özel liderliğinde, “normalleşme fantezisi” ile bir süre oyalandıktan sonra, geç de olsa bu çizginin dışına taşmak zorunda kalınca bu son “durum” oluştu.

TARİHTEN DERS ÇIKARTMAK GEREKİR

İlerleyebilmek için tarihten doğru dersleri çıkartmak gerekir. CHP’nin, son 20 yıllık tarihi önemli derslerle doludur.

CHP süreç olarak faşizmin devleti ele geçirme ve değiştirme hamleleri karşısında, önce 2007 seçimlerinin sonuçlarını son derecede yanlış okuyarak “mağduriyet” yaratmamak, “Siyasal İslamın tabanını kazanmak gerekir” derslerini çıkarttı. Bu böylece girdiği yolda her dönemeçte (2007- 2010-2017) CHP liderliği hep süreç olarak faşizmin önünü açacak politikaları benimsedi. CHP, kritik seçimlerde yanlış adaylarla yarıştı (2014-2018- 2023). Çıkardığı bu yanlış derslerin etkisiyle halk hareketlerini (Gezi, 2017 referandumu) örgütleyemedi, Kürt seçmenin taleplerini gündemine almadı. CHP, seçim gecelerinde stratejik hatalar yaptı (2017, 2018, 2023); hile hurdaya direnmek yerine başka yöne bakmayı seçti. Özetle CHP, rejim karşısında muhalefet edermiş gibi yaparken genellikle pasif hatta (dokunulmazlıkların kaldırılması, mühürsüz oyların sayılması, “Adam kazandı” korkaklığı) teslimiyetçi politikalar izledi.

CHP faşistleşme sürecine direnç göstermek bir yana çoğu zaman rejimin önünü açtı. Kılıçdaroğlu ve etrafındaki danışmanlara bakanlar, kaçınılmaz olarak “Bu muhalefet mi, araç mı” sorusuyla karşı karşıya kaldılar.

Cumhuriyet” tüm bu hataları ve uzlaşmaları daha gerçekleşmeden eleştirdi, uyardı. Ben rejimin 20 yıllık sürecinin siyasette bir patika bağımlılığı, bilişsel kilitler yaratma (örneğin: “normalleşme”) olasılığına işaret ederek aslında bu “durumun” içinde, bu “durum” değişmeden bir umut aramanın akılcı olmadığını savunmaya çalıştım. Şimdi ilk kez umut yeşeriyor.

Ancak her zaman bir “gerçeklik sorunu” olan rejim de durumu okuyamadı. Durumun sınırlarını aşan adımlar atmaya başladı. Süreç olarak faşizmi, bir totaliter rejimle tamamlamaya kalktı. Halkın tepkisi CHP’de can ve umudu canlandırabilecek bir dinamik yarattı. Bu umudu beslemek gerekir.

CHP’nin yakın tarihini “durumun” dinamiklerini doğru okumalı, rejimin planlarını asla kolaylaştırmamalıdır. Geri adım atan kaybedecektir; CHP’nin tarihsel varlık nedenini, kurumsal varlığını kaybetme tehlikesi çok büyüktür.

CHP’nin ve sol muhalefetin direnme ve savunma gücünü dayanışma reflekslerini hızla artırmanın yollarını hemen bulması gerekiyor: Çünkü geri adım atamayan bir rejimin nereye kadar gideceği belli değildir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bir külüstür kamyon 24 Mart 2025
Faşizm ve dil 20 Mart 2025

Günün Köşe Yazıları