Ergin Yıldızoğlu
Ergin Yıldızoğlu ergin.yildizoglu@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Mısır Nereye Gidiyor? (30.01.2013)

30 Ocak 2013 Çarşamba

Mısırda, Mübareki deviren olayın ikinci yıldönümünde, çatışmalarda yüzlerce kişi yaralandı, 50’den fazla insan öldü. Mısırda iktidarı ele geçirmekte olan Müslüman Kardeşler, Mursi hükümeti, üç kentte sıkıyönetim ilan etti. Böylece eski rejiminaskeri kanadıylayeni rejimiinşa etmekte olan siyasal İslamın egemen kanadı, toplumsal muhalefete, devrimci dalgaya karşı birlikte davrandıklarını bir kez daha kanıtladılar. \n

\n

Bu konuyla ilgili son yazımı, “...Mısırda ne oldu değil, ne olmaya devam ediyordiye sormak gerekiyor saptamasıyla bitirmiştim. Çünkü gelişmeler, Tahrir Meydanı gösterilerinin başlattığı devrimci sürecin hâlâ tamamlanmadığını, Mısırda yapının yerinden oynayan taşlarının yerine oturmadığını da gösteriyordu. \n

\n

Her devrimci süreç bir kendiliğinden hareketle başlar. Halk sınıfları, ezilenler, birdenbire sokaklarda, meydanlarda birleşmeye, kendilerini görmeye, büyük bir heyecanla, umutla seslerini, güçlerini kazanmaya başlarlar. Bundan sonra devrim, ideolojilerin maddileşme, örgütlerin bu kendiliğindenliğe şekil verme çabalarının savaşı olarak devam eder.(Global Politikültür, 26/12/2012)\n

\n

Mısırda devrimkendiliğinden hareketle başlamış, tüm güç odaklarını, yapıyısarsmıştı. Ne yazık ki devrimci güçler, sınıflar bir güç merkezi, iktidara karşı birtarihsel blokoluşturmayı başaramamışlardı. Ancak bu boşlukta, iktidarı almaya çalışan Müslüman Kardeşlerin beceriksizlikleri, gittikçe bozulan ekonomik koşullar, bu blok kurma sürecinin tümüyle sona ermediğini, devrimci olanakların, olasılıkların henüz tükenmediğini düşündürüyordu.\n

\n

O yazımda, Mısırda bir anayasa darbesinden de söz etmiş, bu darbeyi gerçekleştiren güçlerin, direnenleri, büyük bir önyargı ve şiddetle sindirmeye çalışacaklarını ileri sürmüştüm. Sanırım buradan devam etmem gerekiyor.\n

\n

İç içe iki farklı devrim süreci...\n

\n

Mısırda yaşanmakta olanları doğru tanımlayabilmek için birbirinden farklı süreçlerin, kapitalizmin yeniden derinleşmeye başlayan krizi içinde çakıştığını görebilmek gerekiyor. \n

\n

Birincisi, siyasal İslamın Müslüman Kardeşler önderliğinde 1990larda hızlanarak ilerleyen, giderek devletin içindeki iktidar noktalarına erişmeye başlayan pasif devrim süreci”. \n

\n

İkincisi, bu pasif devrim süreciilerlerken yalnızca Mısırda değil, tüm Akdeniz bölgesinde yükselmeye başlayan, giderek ABDyi, hatta İsraili de etkileyen toplumsal muhalefet dalgası. \n

\n

Bu dalga, Tunusta, sonra da Mısırda, on yıllardır toplumsal muhalefeti baskı altında tutan devlet baskısını delerek toplumun yüzeyine çıktı. Her iki ülkede de baskıcı rejimler devrildi. Mısırda Müslüman Kardeşler yükselmekte olan bu dalga karşısında, hazırlıksız yakalandılar, önce hareketsiz kaldılar. Sonra MK, iktidara ulaşarakpasif devrimitamamlamakta işlevsel olacak yeni olanaklar elde etmek için ortaya çıkmaya, eski rejimin çoktan nüfuz etmiş oldukları kurumlarıyla, devrimci dalgaya karşı birleşmeye başladılar. Böylece siyasal İslamın pasif devrim süreci, Mısırda, Mübarek rejimine karşı ekonomik demokratik hak ve özgürlük talepleriyle patlak veren devrimi bastıran bir karşı-devrime, Mursi hükümeti bir restorasyon rejimine dönüştü.\n

\n

Bu dinamiğin karmaşık, çok katmanlı doğası çoğu zaman gözden kaçtığından, kimi yorumcular restorasyonun sonuçlarına karşı çıkarken (Mübarek rejimi keşke devrilmeseydi diye düşünmüyorlarsa) farkında olmadandevrimiyadsıyan, hatta karşı bir söylemin içine kolaylıkla düşebiliyorlar.\n

\n

Geçen hafta yaşananlar, Mısır halkının önemli bir kısmının, Mursi hükümetinin gerçek doğasını kavradığını, devletin kurumlarına olan güvenlerini tümüyle kaybettiklerini, bu güvensizliği göstermek için şiddete başvurmaktan çekinmediklerini ortaya koydu. Mursi yönetimi protesto eylemlerini bastırmak için orduyu kullandı. Sonra 50den fazla ölü, yüzlerce yaralı... Üç kentte sıkıyönetim... Sokağa çıkma yasağı, onlarca tutuklu... \n

\n

Protesto eylemlerinin, sokağa çıkma yasağına karşın devam ediyor olması, Tahririn yeniden hareketlenmesi, sıkıyönetime karşı başlayan direniş, yeni siyasi iktidarın istikrar kazanamadığını, sürecin henüz tamamlanmadığını gösteriyor.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları