Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
‘Kaybet-kaybet günleri’
“Yeni ortaçağ” kavramı yeterince tutarlı olmayabilir ama, bir “zeitenwende” (yeni dönem/vakitler), içinde olduğumuza ilişkin savlar oldukça güçlü. 16 Şubat’ta başlayacak Münih Güvenlik Konferansı’nın (MGK), bu yılki teması da bu bağlamda “Soğuk Savaş sonrasının ‘kazan-kazan’ dünyasından ‘kaybet-kaybet’ dünyasına mı geçtik” sorusu etrafında şekillenmiş.
‘KAYBET-KAYBET?’
Konferans için hazırlanmış “Lose-Lose?” başlıklı rapora göre “Soğuk Savaş’ın sona ermesiyle ortaya çıkan ‘zeitenwende’, bir başarı öyküsüydü. Büyük güç savaşı riski uzak görünüyordu, çok taraflı işbirliği gelişiyordu, demokrasi, insan hakları yayılıyordu, küresel yoksulluk azalıyordu... Şimdi, yeni ‘zeitenwende’ farklı bir yöne işaret ediyor (...) Artan jeopolitik gerilimler ve ekonomik yavaşlama, belirsizlik ortamında, her yönetim artık küresel işbirliğinin faydalarına odaklanmaktan vazgeçiyor, diğerlerine göre daha az kazandığını düşünerek daha fazla kaygılanıyor. Göreli kazançları önceliklendirmek, işbirliğini tehlikeye atarak (...) ‘kaybet-kaybet’ dinamiklerini güçlendirebilir”.
Rapora göre, transatlantik ittifakı, şimdi zorlu bir dengeleme göreviyle karşı karşıya: Bir yandan göreli kazanç düşüncesinin kaçınılmaz olduğu çok daha rekabetçi bir jeopolitik ortama hazırlanmak zorunda. Diğer yandan, daha kapsayıcı küresel büyümeye, acil küresel sorunlara çözüm bulmanın “olmazsa olmazı” küresel işbirliğini canlandırmak zorunda. Rapor bu saptamadan sonra, transatlantik ittifakı, “güçlü otokrasiler” ve “Küresel Güney” gibi farklı perspektiflerden bakınca oluşan hoşnutsuzlukları değerlendirmeye başlıyor.
Bu konuya, konferanstan sonra dönmek üzere, küresel düzenin istikrarı için zorunlu koşul olarak görülen ABD liderliğinin (hegemonyasının) durumuna bakalım.
HOLOGRAM HEGEMONYA
Lee Siegel, The New Statesman’daki yorumunda, kasım ayında yapılacak ABD başkanlık seçimlerinde halkın, yetenekleri, hafızası, melekeleri hızla zayıflamakta olan Biden (81) ile hakkında tecavüzden rüşvete, ihanete isyana teşvike kadar birçok dava olan, her duruşmada sürekli anımsamıyorum diyen, hatta anımsamadığını dahi anımsayamayan, narsist- paranoyak-sosyopat Trump (77) arasında seçim yapmak durumunda olduğuna işaret ediyor: Dünyanın en güçlü ve tehlikeli ülkesini yönetmeye aday iki adam fiziki, zihinsel varlıkları iyice aşınmış olduğundan adeta karşımıza, normallik imajı yansıtmaya çalışan hologram suretleriyle çıkıyorlar.
Siegel, ABD’nin en yüksek idari otorite için bu iki adamdan başkasını bulamamış olmasının aslında bir çöküşün semptomu olduğunu düşünüyor. Katılmamak, ABD’li tarihçilerin ABD’yi kıyaslamayı sevdiği Roma İmparatorluğu’nun yıkılma sürecindeki Kommodus, Gallienus, Honorius gibi, yozlaşmış, beceriksiz, aşırı baskıcı, plütokrasinin elinde oyuncak olmuş imparatorları anımsamamak elde değil.
Ancak çürümenin çapı daha büyük. Kapitalist devletler düzeni özellikle emperyalist dönemde, düzen kuracak ve koruyacak bir liderliğin/hegemonyanın yokluğunda hızla, büyük savaşlara doğru evriliyor. ABD hegemonyası de artık başkan adayları gibi bir “holograma” dönüşmüş durumda. Adı, görüntüsü var ama içi boşalmış: Rusya Ukrayna’ya girmekten, İsrail devleti açıkça soykırım uygulamaktan, Ortadoğu petrol devleri Çin ile ilişkilerini geliştirmekten, İran, ABD varlıklarını vekâlet savaşıyla hedef almaktan, Husiler Kızıldeniz taşımacılığını hedef alarak dünya ticaretini aksatmaktan çekinmiyorlar.
Bu sırada, ABD’de seçimleri kazanma olasılığı artan Trump, tüm ithalata yüzde 10, Çin’den gelen ithalata yüzde 60 vergi koymaktan söz ediyor. Daha şimdiden NATO’yu Rusya karşısında korunaksız bırakmakla tehdit ediyor.
Bu koşullarda, MGK öncesinde The Economist, “Avrupa bir an evvel kendini Rusya’ya ve Trump’a karşı korumalıdır” diyordu. Wall Street Journal “Hindistan’da seçkinlerin, ABD liderliğinin geleceğinden kaygı duyduğunu”, Die Zeit NATO’nun Trump’ın tehditlerini ciddiye aldığını anlatıyordu. Le Figaro ve Le Mond’a göre, “Trump’ın NATO şoku Avrupa’yı uyandırmalı”. Münih konferansına giderken Avrupa’da “Bağımsız savunma yapılanması düşüncesi güçleniyor”. ABD’nin kurduğu ekonomik düzenin yanı sıra güvenlik mimarisi de parçalanıyor.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
-
İmamoğlu ve İBB’yle ilgili 560 milyar iddiasına yanıt
-
Mustafa Balbay sert eleştirdi
-
Mezhep çatışması değil insanlık suçu
-
Emekliye bayram ikramiyesi ne kadar olacak?
-
Alfa Romeo'nun ilk elektrikli modeli: Junior Elettrica
-
'Kayyum atamaları, hukuksuzluk ve kontrollü kaos'
-
AKP’de kongre öncesi hazırlığı devam ediyor: Prof. Kalay
-
Emeklilerin Gözü Bayram İkramiyesinde: Beklentiler Karşı
-
Hutbelerde Bunlara Dikkat Edin!
-
Ekonomist Atilla Özkan'dan Şok Eden Enflasyon Yorumu!
En Çok Okunan Haberler
-
Boykot ilk sonucunu verdi: 'Çekiliyoruz'
-
Cem Küçük'e canlı yayında sert tepki!
-
Hakan Fidan'a 'İmamoğlu' tepkisi
-
İşte dikkat çeken anketin sonuçları
-
Soruşturma başlattılar!
-
Özel'den TOBB Başkanı'na sert yanıt!
-
Cem Toker, AKP'ye katılacağını 'açıkladı'
-
İmamoğlu'nun diplomasına ilişkin flaş gelişme!
-
'Boykot' çağrısı uyutmadı!
-
Erdoğan'ın 'boykot çağrıları' gündemde!