Ergin Yıldızoğlu
Ergin Yıldızoğlu ergin.yildizoglu@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Faşizm yeniden yükseliyor

20 Temmuz 2023 Perşembe

İngiltere’nin İşçi Partili son başbakanı Gordon Brown, “İspanya’da pazar günü yapılacak seçimler, Avrupa’da faşizme karşı mücadele açısından çok önemli” diyor. “Feminizm, göçmen, LGBTİ+ düşmanı VOX’un iktidara ortak olması durumunda Avrupa’da faşizm genel olarak hızlanacak”...

UĞURSUZ ÜÇLÜ

Avrupa’da yeni faşist canlanmanın başını Nazizmin, faşizmin, falanjizmin vatanı, Almanya, İtalya ve İspanya çekiyor. Almanya’da AfD ulusal düzeyde 2., doğu eyaletlerinde 1. parti düzeyine yükselirken, AfD karşıtı cephe dağılıyor. Hıristiyan Demokratlar hızla sağa kayarken, AfD’nin ilk genel seçimlerde federal hükümete girmesi kaçınılmaz görünüyor. İtalya’da Mussolini’nin mirasçısı, İtalya Kardeşliği partisinin lideri, Başbakan Giorgia Meloni, yargı bağımsızlığını hedef alıyor, dini gerekçelerle, LGBT+ bireylerin özel yaşamlarına giderek daha fazla karışıyor. İspanya’da da Franco’nun ruhu hortladı. Katolik falanjist VOX’un, ilk genel seçimlerde merkez sağ Halk Partisi’nin koalisyon ortağı olması bekleniyor. VOX, kadınları erkek şiddetinden koruyan yasayı da kaldırmak istiyor.

Bu uğursuz üçlünün yanı sıra Fransa’da LePen’in Ulusal Toparlanma Partisi, şimdilerde 1. konumunda. Hollanda, Avusturya, Finlandiya, İsveç ve Yunanistan’da yeni faşist partiler merkez sağ hükümetlerin politikalarını etkileyerek güçlenmeye devam ediyorlar. İsrail’de faşist partilerle koalisyon kuran Netanyahu’nun kendi hükümetinin politikaları üzerinde kontrolü kaybettiği görülüyor. İngiltere’de hükümetteki Muhafazakâr Parti o kadar sağa kaydı ki faşist akımlara söyleyecek söz kalmadı.

SÜRECİN İKİ DÜZEYİ 

“Süreç olarak faşizmin” hızlanmasını, iki düzeyde düşünebiliriz. Bir düzeyde kapitalizmin neoliberal kriz yönetim modeli tükendi, yenisi yavaş yavaş, devlet önderliğinde yeniden sanayileşme, militarizm, ticari korumacılık gibi temalarla şekilleniyor. Ancak, dönemin “yeni ruhunu” temsil edecek bütünsel bir anlatı hâlâ şekillenmiş değil. Kapitalizmin bu en kırılgan döneminde, inandırıcı bir karşıt seçeneğin yokluğunda, kapitalizmin ırkçılık, milliyetçilik, militarizm, faşizm gibi en karanlık eğilimlerinin önü neredeyse tamamen açık. 

Bir düzey de kapitalist uygarlığın andaki durumuna ilişkin: Küresel ekonomi yeniden yavaşlamaya başladı. Öyleyse yoksulluk, işsizlik artacak; kaynaklar üzerinde sınıflar ve uluslar arasında rekabet hızlanacak. Bu yıl yaz aylarında artık inkâr edilemez biçimde kendini gösteren iklim krizi, su ve gıda sıkıntısı da artacak: Yaşanamaz/eski sömürge bölgelerden yaşanabilir/gelişmiş/eski sömürgeci ülkelere doğru göçmen, sığınmacı akımı hızlanacak. Bu düzeyde, etkenlerin basıncı üç alanda “süreç olarak faşizmi” besleyecek: “Merkez” partilerin ve siyasi seçkinlerin, ekonomik kaynakları en güçlü sermaye gruplarına aktaran yönetim modeli (neoliberalizm), göçmenler sorunu karşısındaki çaresizlikleri, iklim krizine karşı önlemler konusunda sermayenin çıkarlarına öncelik verirken halkın yaşam koşullarıyla bunları bağdaştırmaktaki isteksizlikler daha fazla tepki çekecek. Faşist partiler de merkez partilerin, seçkinlerin (uzmanların) temel sorunlar karşısındaki beceriksizliklerini vurgularken basit ve anlaşılır öneriler sunarak güçlenmeye devam edecekler.

Bu ortamda, Avrupa hükümetlerinin göçmenler politikası giderek faşist partilerinkine yakınlaşıyor. Devletler, kontrol ve baskı araçlarını, yeni teknolojilerin de yardımıyla hızla güçlendiriyorlar. Göçmenlerin Avrupa’ya geçmesini önleme karşılığında, Türkiye ve Tunus gibi çevre ülkelerdeki totaliter/otoriter rejimleri türlü rüşvetlerle destekliyor.

Merkez sağ ve merkez sol partilerin “süreç olarak faşizmi” yavaşlatma şansı yok. Bu süreci yavaşlatacak belki geri çevirebilecek tek güç sosyalist hareket. Ne yazık ki o, hâlâ geçmişin ağır yüklerinden kurtulamıyor, durumun vahametini kavrayamıyor, güçlerini birleştirerek ortak bir gelecek vizyonu üretemiyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları