Erdal Atabek
Erdal Atabek erdalatak@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Kaderinizi seçtiniz mi?...

01 Nisan 2024 Pazartesi

Dün, sandığa gidip oyunuzu kullandınız.

Bir anlamda kendi kaderinizi seçtiniz.

Umarım bugün sonuçtan memnun olmuşsunuzdur.

Nereye, kime oy verdiğinizi elbette ben bilmiyorum.

Bilmeme de gerek yok.

Ya “uygar bir geleceği” seçtiniz,

Ya da “yalan dolan, talan çetesine” oy verdiniz.

Kendi kaderinizi kendiniz belirlediniz.

UYGAR BİR GELECEK

Sizden “uygar bir gelecek” için oy isteyenler kimlerdi?

Ekrem İmamoğlu’ydu.

Size hiç yalan söylemedi, farkında oldunuz mu?

“Yaptık” dediğini yaptı.

Metro hatları yaptı, kent lokantaları açtı, kente çok değerli hizmetler yaptı.

Bunları yaparken de hep engellendi.

Partili cumhurbaşkanı yetkisini halkının aleyhinde kullanarak İmamoğlu’nu hep engelledi.

Ekrem İmamoğlu bu engellemelere karşın pek çok işi başardı.

Ben, Ekrem İmamoğlu’na oy verdim.

Ona verdiğim oy, uygarlığa, dürüstlüğe verilen oydur.

Bu seçimde Ekrem başkan, partili cumhurbaşkanı ile, 17 bakan ile karşılaşan bir “kahraman” oldu.

Yılmadı, bıkmadı, usanmadı, korkmadı, kahramanca uygarlığı savundu, dürüstlüğü savundu.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, ülkedeki ayrımcılığa karşı çıktı.

Özel, eşitliği savundu, şeffaflığı savundu, hesap vermeyi savundu.

Sen, bütün bunları “tercih ettin” ise uygar bir geleceği seçtin demektir.

Oralı olmadınsa kendi seçtiğin sefaletini yaşayacaksın.

EĞER YALAN DOLAN, TALANI SEÇTİNSE?

Olur ya, “Ama bunlar dindar” deyip bunlara oy vermişsindir.

“Oruç tutmak” ne demektir, bilmiyorsun demek ki? 

“Oruç tutmak” İslami bir ibadettir. 

“Oruç”, imsak ile iftar arasında nefsine hâkim olmaktır. 

“Oruç”, bir şey yememek, bir şey içmemek değildir.

“Oruç”, ağzını yalanla kirletmemektir.

“Oruç”, başkasına iftira etmemektir.

“Oruç”, başkasının malına göz koymamak, el atmamak demektir.

Senin “Ama bunlar dindar” dediklerin ise bütün bunları yıllar boyu yaptılar. Bu seçimde hepsini fazlasıyla yaptılar.

“Ama bunlar dindar” dediklerin “kutsal dini” kendi çıkarlarına alet ettiler. Dine en büyük haksızlığı yaptılar.

Şimdi emeklilere ne diyorlar?

“Size bankalar promosyon verecek, biz de seçimden sonra durumu masaya yatıracağız.”

Kendi yandaş şirketlerin milyon dolarlık borçlarını siliyorlar.

Ama “emekçiye” para yok, “emekliye para yok”.

Bunlar “dindar” öyle mi?

Bunlarınki “din pazarlaması”.

Sen şimdi oyunu bunlara verdin mi?

Oyunu kendi sefaletine verdin.

Oyunu senden çalınıp yandaşlarına aktarılmasına verdin.

Farkında bile değil misin?

Umarım bir gün gelir düşünürsün.

Ama bu çileyi yalnız sen çekmiyorsun, bize de çektiriyorsun.

Senin aymazlığın bizim de çilemiz oluyor.

BU HİKAYE BÖYLE BİTMEYECEK

Yalanlar dolanlar, talanlar sonsuza kadar sürüp gitmez.

Gerçekler bir gün bunları yapanların eline ayağına dolanır.

Zulüm bir gün zalimi de yakar.

Hırsızlar suçüstü yakalanır.

Yalancıların mumu söner.

Talancıların elleri tutmaz olur.

Hapishane kapıları açılır, suçsuzlar serbest kalır.

O gün, işte o gün.

“Cumhuriyet bayramı” yeniden yaşanır.

Anayasa yeniden yürürlüğe girer.

Padişah yeniden tahtından indirilir.

“Milli irade” yeniden egemen olur.

Bayraklarımızı açar, altında toplanırız.

Atatürk yeniden aramıza gelir.

O gün, işte o gün.

Bayramımızı yaparız... 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çalınan gelecek!... 29 Nisan 2024
Istakozun intikamı! 22 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları