Gençlerimiz ve dünya gençleri...

04 Mayıs 2015 Pazartesi

Prof. Dr. Aysel Ekşi’nin kitabı eşi, dostumuz Oktay Ekşi’nin bir mektubuyla geldi. Aysel Ekşi rahatsız olduğu için kitabı eşi iletiyordu. Yıllardır tanıdığım, birlikte birçok çalışma yaptığımız değerli Prof. Aysel Ekşi bir süredir hastaydı. Ama son yapıtı olan “Türkiye’de ve Beş Kıt’ada Gençler” çalışması artık okuyucuya ulaşmıştı.
Bu çalışma bir dünya kültürü yapıtıdır. Çocuklar ve gençler bir toplumun sosyal kültürünün aynasıdır. (Buna kadınların durumunu da eklemek gerekiyor elbette). Beş kıtada gençlerin durumu ülkemizde yapılmış ilk çalışma. Amerika’dan Hindistan’a, Suudi Arabistan’dan Japonya’ya kadar beş kıtada gençlerin durumu iki çok önemli toplumsal gerçeği ortaya koyuyor:
Dünyada ailenin değişimi ve kuşaklar arası iletişim,
Gençlerdeki değerler değişiminin süreci ve nedenleri.
Bizim gençlerimizin de benzer değişimleri yaşadıklarını düşünürsek konunun önemini çok daha iyi anlarız.
Çalışmanın eğitim kurumları için, öğretmenler için, toplumbilimciler için, psikologlar, sosyal psikologlar için, her kademede yöneticiler için önemi açık.
Değerli meslektaşımız Aysel Ekşi’yi bu yapıtı için de ayrıca kutluyorum.
En kısa zamanda sağlığına kavuşmasını diliyorum.

***

Yakın bir zamanda kaybettiğimiz değerimiz Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu da yaşadıkları ve yaptıkları ile yakından tanımamız gereken bir bilim insanımız.
Lisedeki başarısı nedeniyle okulun bursuyla Amerika’ya kimya mühendisliği öğrenimi için gönderilen Oktay Sinanoğlu, Berkeley ve MIT’teki eğitimlerini başarıyla bitirerek 26 yaşında Yale Üniversitesi profesörü oldu. En genç profesör olarak başarıdan başarıya koşan Prof. Oktay Sinanoğlu ülkesine döndü.
Türkçenin her alanda savunusunu yapan bu yetkin bilim insanımız ulusal kimliğimizin önemini de yaşamı boyunca vurguladı. Ülkemiz gençlerinin son yıllarda ‘altın elma’sı olan Amerika’da üstün başarı kazanmış genç bilim insanının kendi ülkesine yaptığı vurgu toplumumuza örnek olmalıdır. Burada hiçbir somut hedefi olmadan Amerika hayranlığı yaşayan gençlerimiz yaşam felsefelerini sorgulamak için düşünmelidirler:
Ben yaşamımın anlamını nerede arıyorum?
(Para kazanmakta mı, ünlü olmakta mı, buradan kaçmakta mı? Ya da?)
Benim dünya görüşüm var mı? Varsa nedir?
(Dünyayı nasıl görüyorum? Neyle ölçüyorum? Yoksa hiç mi?)
Kendimden ne bekliyorum?
(Kendimden bir şey bekliyor muyum ya da çevreden mi bekliyorum?)
Ülkemi neden beğenmiyorum?
(Başka ülkeleri neden beğendiğimi biliyor muyum?)
Bana düşen bir sosyal sorumluluk var mı?
(Yoksa ben çıkarıma bakarımcı mıyım?)
Bu soruları kendisine sormadan bir yerlere gitmeye çalışan genç insan acaba yaşam mücadelesinden (umarsızca) kaçmaya mı çalışıyor?
Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu bu denli başarılı iken (ve elbette Amerika’nın en üst konforuna, en yüksek prestijine sahip iken) neden ülkesine döndü?
Bu konunun da düşünülmesi gerekiyor.
Başarı gittiğin ülkede değil, senin kendi zekânda, senin kendi iradende, senin kendi çalışkanlığındadır.
Dünyanın neresine gitsen elbette kendini götüreceksin.
Dünyanın neresine gidersen git, kendine karşı da, dünyaya karşı da, yaşama karşı da sorumlu olacaksın.
Prof. Dr. Aysel Ekşi de Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu da bize bu sorumlulukların örneklerini verdi.
Hayatın güzelliği de yaşadıklarımız ve yaptıklarımızdır...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çalınan gelecek!... 29 Nisan 2024
Istakozun intikamı! 22 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları