Bayramı Kutlamak!..

12 Ağustos 2013 Pazartesi

Bayramı nasıl kutlamalıydık?

\n

Ergenekon kararları açıklanmıştı. Bu ülkenin yetiştirdiği en donanımlı insanlar en ağır cezaları almışlardı. Ordunun başındaki komutanlar, rektörler, profesörler, yazarlar, gazeteciler ‘terör örgütü kurup yönetmekten’, ‘darbe ile hükümeti düşürmekten’ suçlu bulunmuşlardı. Kamuoyu, kararları hiç de inandırıcı bulmuyordu. Adalete güven ağır bir yara almıştı.
Bayramı nasıl kutlamalıydık?
Eşin dostun kutlamalarına
‘sağlık ve mutluluk’ dileyerek bu bayramı kutlayabilir miydik?
Kanser hastası rektör
Fatih Hilmioğlu hapiste yatıyordu. Kanser hastası dostumuz Prof. Erol Manisalı ceza almıştı. Komutanlar arasında kalp hastaları, tansiyon hastaları, şeker hastaları vardı.
Biz kime
‘sağlıklar dileyerek’ bayramı kutlayacaktık?
Kimin bayramını
‘mutluluklar dileyerek’ kutlayacaktık.
Mustafa Balbay dostumuzun beş yaşındaki oğlu ‘babasıyla kalmak için’ içeri girmek istiyordu. Bu yürek sızlatan buluşmada çocuğun babasından ayrılmak istemeyen kollarını uzaklaştıran vicdan yarasıyla biz kime ‘mutluluk dileyerek’ bayramı kutlayacaktık?
Kimsenin bayramını kutlayamadım.
Yazılı sözcüklerde yüreğimin sesi yoktu.

\n

***

\n

Bayramın birinci günü sabahında bayram namazı kılındı.
Acaba Eskişehir’de genç bir insanı sopalarla öldüren polisle fırıncılar bayram namazını kılıyorlar mıydı?
Tanrı’nın huzuruna hangi vicdanla çıktıklarını düşündüm.
Hiç tanımadıkları bir genci sopalarla vurarak öldürünceye kadar döven insan yüreklerinin nasıl kararmış olabileceğini düşündüm.
Aranızda hiçbir şeyin geçmediği bir genç insan.
O genci tanımıyorsunuz.
Sadece bir polis geliyor,
‘Burdan kimseyi geçirmeyin’ diyor.
Siz geçmek isteyen genci sopalarla dövüyorsunuz. Tekmeliyorsunuz. Artık hareket etmiyor. Sesi çıkmıyor. Sonra ölüyor. Siz nasıl insansınız? Siz hangi vicdanı taşıyorsunuz?
‘Vur’ emri verenler, onları koruyanlar. Onları koruyan yetkililer.
Hapis yatarak ödenecek mi bu vicdan borcu?
Biz kimin bayramını kutlayacağız?
Biz hangi bayramı kutlayacağız?
Bu bayram Ramazan Bayramı’dır. Müslümanlara farz olan orucu tutanların, sonuna erdirdikleri için kutladıkları bayramdır bu. Bu bayram şefkat bayramıdır. İyilikler bayramıdır. Korunmanın, barışmanın bayramıdır.
Hangi korunma?
Hangi barışma?
Hangi helalleşme?
Kimden hangi yüzle helallik isteyeceksiniz?
Suçsuz olduğunu bile bile hapis yatırdıklarınızdan mı?
Zulümle dövdürdüklerinizden mi? Öldürdüklerinizden mi?
Kimden helallik isteyeceksiniz?
Bayram namazında hangi vicdanla Tanrı’nın huzuruna çıktınız?
Sizinle aynı saflarda değilim, olamam.
Sizinle aynı gökyüzünün altında olmaktan üzüntü duyuyorum.
Sizinle aynı topraklara bastığıma inanamıyorum.

\n

***

\n

Takvimler yanılmış olmalı.
Bu bayram herhalde
‘kurban bayramıdır’.
İnsanların kurban edildiği bayramdır bu.
Sunakların üstüne insanların yatırıldığı bir
‘kurban bayramı’.
Aztekler’den beri görülmemiş bir kurban törenine tanık olduk.
Kimileri hastalıklarla kurban edildi.
Kimileri sopalarla, gaz kapsülleriyle, kurşunla.
Güven kurban edildi.
Adalet kurban edildi.
Ben kutlayamam bu bayramı.
Bağışlayın...

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çalınan gelecek!... 29 Nisan 2024
Istakozun intikamı! 22 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları