Sözcü gazetesi yazarları “örgüte üye olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım etme” denilen garip maddeye göre FETÖ’cülükten mahkûm edildiler.

Emin Çölaşan, 3 yıl 6 ay 15 gün

Necati Doğru, 3 yıl 6 ay 15 gün

Mustafa Çetin, 3 yıl 4 ay

Metin Yılmaz, 3 yıl 4 ay

Yücel Arı, 2 yıl 1 ay

Gökmen Ulu, 2 yıl 1 ay

Yonca Yücekaleli, 2 yıl 1 ay

Bazılarının hayatları zaten FETÖ ile mücadele içinde geçmiş olan bu dürüst ve namuslu gazetecilerin haksız ve hukuksuz mahkûmiyet kararları hakkında Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin’in açıklamasının bir bölümü şöyle:

“Meslektaşlarımıza hapis cezası verilmesi adeta kötü bir şaka gibi…

Üstelik, arkadaşlarımızın ilk celseden son celseye kadar reddettikleri isnat edilen ‘FETÖ’ye yardım’ iddiasının ne tanık ne de belge ile desteklenememesine rağmen gelen bu cezalandırma adalet duygusuyla uyuşmamakta, vicdanları sızlatmaktadır.”

*  *  *

Osman Kavala, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi AİHM’nin kararına rağmen salıverilmedi.

Kavala’nın avukatları Köksal Bayraktar, Deniz Tolga Aytöre ve İlkan Koyuncu’nun açıklamasının bazı bölümleri şöyle:

“Bu karar; hukuka aykırı olmasının ötesinde Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve uluslararası ceza hukuku prensipleri ile kurmaya çalıştığı bağları kopartacak özelliktedir.

Osman Kavala ile ilgili sürdürülen tutuklama kararının kaldırılmasına ilişkin AİHM kararında yer verilen ‘derhal uygulanması’ şerhi, Kişi Hak ve Özgürlükleri’nin korunmasına yönelik anayasal bir mecburiyet olup kararların kesinleşmesine bağlı kılınamaz...

Bu hukuksuz uygulamaya karşı Mahkeme Heyeti’nin reddi ve HSK’ya şikâyet gibi müracaatlar başta olmak üzere, tutukluluğun devamı kararına itiraz, Avrupa Konseyi Bakanlar Kurulu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi müracaatları ile Adalet Bakanlığı’na ivedilikle yapılacak müracaatlar tahtında hak arama yolundaki kararlılığımızı kamuoyunun bilgi ve dikkatlerine sunarız.”

*  *  *

Bu arada Cumhuriyet’in eski genel yayın yönetmeni, CHP milletvekili Utku Çakırözer, Silivri Cezaevi’ne bir ziyarette bulundu. Yolladığı açıklamaya göre izlenimlerinin özeti şöyle:

“Çakırözer, Kavala’nın, hakkındaki kararın ‘Adalet Bakanlığı ve Meclis’te ortaya çıkan yargı reformu iradesine rağmen alındığını ve yargının itibarını zedelediğini’ söylediğini aktardı.

Açlık grevindeki Grup Yorum üyelerini de ziyaret eden Çakırözer, ‘190 gündür açlık grevindeler. Barış Yüksel ve Ali Aracı, dün açlık grevine ara vermişler. İbrahim Gökçek ise grevi sürdürüyor. 78 kilodan 49 kiloya düşmüş. Durumu çok ciddi.

Adalet Bakanlığı’nın diyalog zeminini acilen kurması gerek, bu insanları göz göre göre ölüme sürüklemeyelim’ dedi.

Silivri Cezaevi’nde gazeteciler Ahmet Altan, Mümtazer Türköne ve Gökçe Fırat ile de görüşen Çakırözer, ‘Bu isimlerin her birinin yargılama süreçleri ve cezaevi koşulları ile ilgili ciddi sıkıntıları var.

Osman Kavala davasında olduğu gibi bu dosyalarda da yargı, Meclis’teki reform, özgürlük iradesini yok sayıyor.

Bağımsız düşüncenin, özgür eleştirinin, fikir ve ifade özgürlüğünün bir insan hakkı olarak yerine getirilmesi için mahkemelerin reforma sahip çıkması gerekiyor’ dedi.”

*  *  *

Unutmayalım, adalet istemek kimsenin suçsuz ya da suçlu olduğunu iddia etmek anlamına gelmez.

Adalet istemek: Herkesin “Evrensel İnsan Haklarından, Temel Hak ve Özgürlüklerden” ve “Adil Yargılanma Hakkından” eşit olarak yararlanmasını istemek, “Hukuk Devleti’nden yana olmak” demektir!

YENİ YILA GİRERKEN:

Özellikle sizi düşman görenler ve sizin düşman gördükleriniz başta olmak kaydıyla...

HERKES İÇİN, HER  ZAMAN, HER YERDE, ADALET!