Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Seçimin Ardındaki Beş Süreç

01 Nisan 2014 Salı

Seçim sonuçları bir anda ortaya çıkmaz...
Belli toplumsal, kültürel, ekonomik ve siyasal süreçler sonunda oluşur.
Son 2014 yerel seçimlerine baktığımızda bu seçimin arkasında da iki uzun vadeli, üç de kısa vadeli süreç görüyoruz.

***

Uzun vadeli süreçler:
Türkiye 1950’den beri iki sürecin etkisi altındadır:
1) Gecekondulaşma.
2) Eğitimin dinselleştirilmesi. Gecekondulaşma, ne yazık ki kentlere göç eden köylülerin “kentlileşmesini” büyük ölçüde engellemekte, bu kesimin çağdaşlamasını, kent yaşamıyla bütünleşmesini ve demokratikleşmesini çok uzun bir süreye yaymaktadır.
Eğitimin dinselleştirilmesi ise yavaştan başlamış, 1970’lerde hız kazanmış, günümüzde ise neredeyse örgün öğretimin ana akımı haline getirilerek, dogmatizmin, demokratikleşmenin yerine geçmesine yol açmıştır.
Bu iki süreç, çok kısa süren birkaç kesinti dışında, iktidarlar tarafından daima desteklenmiştir.
Türkiye yetmiş yıla yakın bir süredir, sürekli olarak (Ecevit’in çok kısa dönemi hariç) sağ partilerin ve askerlerin (27 Mayıs 1960 hariç) bu görüşleriyle yönetilmekte, bu ideolojik ittifak, Cumhuriyetin ilanıyla amaçlanan toplumsal, kültürel ve siyasal yapıyı ters yönde etkilemektedir.

***

Kısa vadeli süreçler:
AKP iktidara geldiği 2002 sonundan itibaren üç siyasal strateji uygulamıştır:
1) Seçim yasaları dahil bütün yasaları kendi yönetim anlayışına ve kendi çıkarlarına uygun bir biçimde ne bahasına olursa olsun değiştirmek.
Bunun son örneği, büyükşehir sınırlarını il sınırlarına genişleten ve çevredeki kırsal oyları da kent belediye başkanlarının seçimine dahil eden değişikliktir.
2) Her türlü muhalefeti ve eleştiriyi “düşman ilan etmek” ve “ihanetle suçlamak”.
Kimi zaman nefret söylemine de kayan bu süreç, yolsuzluk, rüşvet, savaş kışkırtıcılığı gibi, bir iktidarı yıpratacak olan olayların, “hain düşmanların yalan iddiaları” olarak algılanmasına yol açmıştır.
3) Devlet baskısı.
Twitter’ın, YouTube’un kapatılması; el konulan ve bizzat yönetilen gazete ve televizyonlara ek olarak medya üzerindeki büyük baskılar; gösterilerin orantısız şiddetle bastırılması; savcıların, yargıçların, polislerin sürülmesi; Silivri davaları; seçmen listeleri ve sonuçların toplanması gibi seçimlerin temel verilerinin iktidar organları tarafından oluşturulması ve elbette yerel seçimlerde her zaman iktidar partisinin avantajlı olması, AKP’nin bu avantajı yasal sınırları zorlayacak derecede kullanması...

***

Bu beş sürece rağmen Türkiye, dünyanın ve insanlık tarihinin genel evrim dinamikleri doğrultusunda gelişmeye, çağdaşlaşmaya, demokratikleşmeye devam etmektedir...
Ve kimsenin kuşkusu olmasın, devam edecektir.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları