Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Savunma hakkına vahim bir müdahale

27 Ekim 2019 Pazar

Tam da sözde “Adalet Reformu”nun yürürlüğe girdiği gün, savunma hakkını zedeleyecek ve avukatlık mesleğini zora sokacak vahim bir olay yaşandı:
Bir avukata, savunduğu sanığın işlediği iddia edilen suçtan dolayı dava açıldı!
Yani bundan sonra herhangi bir sanığı savunan bir avukat da, savunduğu sanığa atılı olan suç iddiasından dolayı sanık olarak yargılanabilecek.
Örneğin, bir cinayet sanığını savunan bir avukat, sanık o cinayeti gerçekten işlemiş olsa da olmasa da, yargılama sonunda mahkûm olacak olsa da olmasa da, sanığın işlediği iddia edilen cinayetten dolayı (veya daha da vahimi, belki bu sanığı savunduğu için) yargılanabilecek!...
Savunma hakkını ve avukatlık mesleğini tehdit eden bu vahim olayı, Barolar ile Hukuk Fakülteleri derhal ciddiyetle irdelemelidir!

***

Konuyla ilgili olarak dünkü Cumhuriyet’te yer alan haber özet olarak şöyleydi:
KILIÇDAROĞLU’NU SAVUNDUĞU İÇİN AĞIR CEZADA YARGILANACAK!
CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik hakkında “Cumhurbaşkanına hakaret ve görevi kötüye kullanma” iddiasıyla ağır cezada dava açıldı.
Çelik, “Müvekkilini savunduğu için dava açılan başka bir ülke daha olamaz. Avukatın savunma dokunulmazlığı gibi evrensel bir ilke ihlal ediliyor” dedi.
Yargı Reformu’nun yürürlüğe girdiği gün, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik’in, geçen yıl yaptığı yazılı savunmasında Kılıçdaroğlu’nun sözlerinin doğru olduğunu öne sürmesi nedeniyle hakkında “Görevi kötüye kullanma”, “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla dava açıldı.
Sözcü gazetesinden Saygı Öztürk’e konuşan avukat Çelik, “Dünyanın hiçbir ülkesinde bir avukata, savunma yaptığı, müvekkilinin sözlerinin doğru olduğunu söylediği için dava açılamaz. Türkiye’de de ilk kez böyle bir olay CHP Genel Başkanı’nın avukatı olduğum için bana uygulandı” dedi.
Kılıçdaroğlu, Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği öne sürülen ve 17-25 Aralık sürecinde ortaya çıkan tapelerin içeriğini TBMM’de okumuştu. Bunun üzerine Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nu mahkemeye vermişti.

***

Cumhuriyet’teki haber burada verdiğim özetten çok daha uzun; dava hakkında bilgi edinmek isteyenler haberin orijinalini okuyabilirler.
Haberde dikkati çeken bir nokta daha var ki, o da dava konusu olan sözleri Kılıçdaroğlu’nun “Meclis Kürsüsü”nden söylemiş olması:
Bu anlamda bu davada milletvekillerinin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin “Kürsü Dokunulmazlığı” ilkesi de ihlal edilmiş oluyor.

***

Silivri Davaları sürecinde başlayan hukuk ihlalleri, olağanlaştıkça yasa ihlallerine dönüştü...
Böyle bir Çağdaş Demokratik devlet olamaz:
YAŞASIN DEMOKRATİK, LAİK VE SOSYAL HUKUK DEVLETİ!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları