Hurşit Tolon’un İnanılmaz Öyküsü

25 Mayıs 2014 Pazar

Halen “Zirve katliamı” davasından dolayı Silivri’de yatan eski Ege Ordu Komutanı Orgeneral Hurşit Tolon’dan bir mektup aldım.
25 Nisan tarihinde yazılmış ama benim elime yeni geçti.
Türkiye’nin hukuk tarihine geçen pek çok akıl almaz belge gibi, bunun da önemli satırlarını kamuoyuyla paylaşmak istedim.

***

“...Disiplinsizlikleri nedeniyle yıllar önce ordudan ihraç edilmiş, benimle hiçbir irtibatı bulunmayan bir uzman onbaşının akıl almaz iftiralarına dayalı olarak tutsaklığım devam ediyor.
...Sözde Ergenekon Terör Örgütü’nün mimarları, ‘Hrant Dink’, ‘Rahip Santora’ ve ‘Danıştay Cinayeti’ davalarında olduğu şekilde ‘Zirve’ cinayetlerini de Ergenekon ‘Kumpası’ ile ilişkilendirmeyi amaçlamışlardır.
‘Katakulli’ uzmanlarının gayesi: Gerçekte olmayan ama yaratılmak istenen sanal Ergenekon örgütüne yasalar kapsamında ‘Silahlı Terör Örgütü’ vasfı kazandırmaktı.
Bu projeleri için de, benim tamamen bir raslantı ile olay günü İnönü Üniversitesi’nde ‘Konferansçı’ olmamdan yararlanmak istediler...
...Zirve olayından üç yıl sonra tedarik edilen ve her aşamada belirgin çelişkilerini gidermesi için yönlendirilen, sahtekârlığı belgeli, yalancı, önce gizli sonra açık tanık, daha sonra da sanık İlker Çınar temin edildi.
Anılan müfteri tanık 2010 yılı sonundan günümüze kadar değişik aşama ve yerlerde birbiriyle çelişen on dört (14) ifade verdi...
...Bu ‘Kumpas’ta sahtekâr yalancı tanık/ sanığın hiçbir somut delile dayanmayan beyanlarına itibar edilirken, devletin resmi kurum ve kuruluşlarından gönderilen bilgi ve belgeler göz ardı edilmiş; dinlenmesi ısrarla talep edilen tanıklarımız, ifadesi istinabe yolu ile aldırılabilen sadece biri hariç, dinlenilmemiştir...”

***

Anlaşılan, Ergenekon denilen davanın mahkûmiyetle sonuçlanması için somut terör eylemi suçlamasına gereksinme vardı...
Ama böyle bir eylem yoktu (zaten örgüt de yoktu ya)...
Aklı, mantığı, hukuku ve adaleti zorlayan bir biçimde, sanıklar, Danıştay cinayeti, Cumhuriyet gazetesinin bombalanması ve Zirve Yayınevi katliamı gibi olaylarla ilişkilendirildi.
Sonunda, Silivri mahkemeleri, haksız, hukuksuz uygulamalarından dolayı kaldırıldı...
Ergenekon denilen davanın bütün sanıkları, en yetkili ağızlardan belirtilen
“Kumpas”ın
kurbanları olarak serbest bırakıldı...
Yetmedi, Zirve katliamının suçu sabit olan katilleri bile salıverildi...
Ama o (ve unutmayalım Balyoz sanıkları) hâlâ içerde...
İnsan “Nedir bu özel muamelenin nedeni” diye merak ediyor doğrusu!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yumuşama aldatmacası 5 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları