Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Ekonomik iflasın temelleri

19 Aralık 2021 Pazar

Hiçbir ekonomik kriz, hele hele bir iktidarın ekonomik iflası, aniden, durup dururken meydana gelmez.

Bugünlerde yaşanan ekonomik kriz de iktidarın sürekli olarak izlediği yanlış politikalardan kaynaklanan bir süreç sonunda ortaya çıktı.

Bu sürecin temel belirleyicilerini şöyle özetleyebiliriz:

1) Demokrasinin temel kurum ve kuralları, seçimlerin güvenliği, seçilmişlerin denetlenmesi ve hesap vermesi gibi ilkeler ortadan kaldırıldı.

2) Her türlü liyakat dışlandı, sadakate önem verildi, ülke hem siyaseten hem de ekonomik olarak akla ve bilime aykırı takıntılarla yönetilmeye çalışıldı.

3) Devlet gerek siyaset gerek ekonomi bakımından bütünüyle dışa bağımlı kılındı.

4) Dışa bağımlılık bağlamında, ülke ekonomisi de gerek üretim gerek tüketim açılarından ithalata dayalı hale getirildi.

5) Cumhuriyet döneminin bütün sanayi yatırımları satıldı, yeni yatırım yapılmadı. Endüstriyel üretim de ya ithalata bağlandı veya ithalat ile baltalandı.

6) Tarım yapılması engellendi, çiftçinin tarlasını ekmemesi için para yardımı bile yapıldı. Tarımsal üretim ithalat ile ikame edildi.

7) Bütün yatırımlar, inşaat sektörüne, yollara, köprülere, havaalanlarına yöneltildi. Müteahhitlere maliyetlerin çok üstünde ödemeler yapıldı veya maliyetlerin ve muhtemel gelirlerin çok üstünde ödeme güvenceleri verildi.

8) Vergilerden ve borçlanmalardan gelen iç kaynaklar, yatırımlara yöneltilmekten çok, iktidar mensuplarına ve yandaşlarına aktarıldı.

9) Alınan dış borçlar, yatırımlarda kullanılmaktan çok, iktidar mensuplarının ve yandaşlarının çıkarları için sarf edildi.

10) Piyasaların doğal işleyişlerine, iktidar mensuplarını ve yandaşlarının lehine müdahaleler yapıldı; serbest rekabet kuralları ve girişim özgürlüğü ortadan kaldırıldı.

11) Hem tüm insanların hem de emeğin ve sermayenin güvencesi olan, Hukuk Devleti tahrip edildi. Yaşam, mülkiyet, ifade, çalışma, girişim, sosyal güvenlik, eğitim, örgütlenme, muhalefet, medya gibi temel konulardaki hak ve özgürlükler zedelendi. Hukuk Devleti’nin zedelenmesi iç ve dış yatırımcıları korkuttu.

12) Hukuk Devleti tahrip edilince devlet ile birey ve birey ile birey arasındaki ilişkileri düzenleyen, temel hak ve özgürlükleri güvence altına alan adalet mekanizması da güvenilmez hale getirildi. Adalete güvenilememesi de iç ve dış yatırımcıların ülke ekonomisine katılımını engelleyen önemli bir faktör oldu.

13) Toplumun ortak değerleri, laiklik, farklı kimliklerin birlikte yaşaması, danışma, konuşma, etkileşim, uzlaşma ve dayanışma ruhu, bütünüyle reddedildi. Hem siyasete hem kültüre hem de ekonomiye, kavga, dışlama, yabancılaştırma, düşmanlaştırma, ceberrutluk, kibir, egemen oldu.

14) Bağımsız ve Anayasal devlet kurumları tahrip edildi.

15) İktidarın hemen hemen bütün ekonomik ve mali etkinlikleri olanaklı olduğu ölçüde, karartıldı. Bu etkinlikler, maliyetler, harcamalar, kamuoyundan ve hatta TBMM’den bile saklandı, denetimden kaçırıldı.

16) Hem çok sık karar değiştirilmesi hem de söylemlerle eylemler arasındaki tutarsızlık, vaatlerin yerine getirilmeyişi veya vaat edilenlerin tam tersine işlerin yapılması, tüm halkın ve bu arada elbette emeğin ve sermayenin de iktidara inanmasını, güven duymasını artık tümüyle engelledi.

***

Halk, iktidar tarafından, hem yoksulluğa hem güvencesizliğe ve güvensizliğe hem de umutsuzluğa mahkûm edildi.

Böylece bütün bu temel belirleyiciler bir arada, iktidarın siyasal ve ekonomik iflasını getirdi.

Bu krizden çıkmak için atılması gereken ilk adım, bu iktidardan kurtulmaktır.

Bu ilk adım elbette yetersizdir ama “önkoşul olarak” zorunludur.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları