Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Depresyona hayır... Cumhuriyet’e evet!
Kimi görsem, “Depresyondayım” diyor...
Bu iktidar, insanların içindeki yaşam sevincini yok etti...
Bu nedenle de ona karşı yapılacak en iyi muhalefet, özgürce, yaşamdan tat alarak, bildiğin gibi yaşamaktır!
***
İnsanların başına, ölümcül bir hastalığa yakalanmak veya bir yakınını beklenmedik bir biçimde kaybetmek gibi büyük bir felaket geldiğinde, tepkiler genellikle beş aşamada görülür:
Birinci aşama reddetmedir:
İnsan, başına gelen felakete inanmaz, inanamaz, reddeder...
Ben on beş yaşındayken ağabeyimin ölüm haberini aldığımda “Benim ağabeyim ölmez” diye bağırmıştım.
İkinci aşama isyandır:
İnsan, “Bu niçin benim başıma geldi” diye öfkelenir. Bağırıp çağırır, kader kavramını ve varsa Allah’a olan inancını sorgular.
Üçüncü aşama pazarlıktır:
İnsan, felaketin şiddetini veya sonuçlarını azaltmaya çabalar. Allah’a inanıyorsa, onunla pazarlık etmeye çalışır. Kendi kendine “Şunu şöyle, bunu böyle yaparsam bu felaketin şiddetini azaltırım” diye düşünebilir.
Dördüncü aşama, depresyondur:
Bütün bu aşamalardan sonra, insan başına gelen felaketi artık değiştiremeyeceğini anlayınca hayata küser, içine kapanır.
Beşinci ve son aşama, uyum sağlamadır:
Durumu kabullenme ve yeni bir yaşam kurma, bu aşamanın özelliğidir.
Kimi insanlar, içinde bulundukları depresyonu benimseyip bir yaşam biçimine dönüştürürler. En kötü sonuç budur.
Kimi insanlar ise, felaket gerçeğini kabul edip kendilerine farklı bir yaşam çizerler.
Bu aşamalar arasında yukardaki sıra zorunlu olmadığı gibi, hepsi veya birkaçı aynı anda da yaşanabilir.
***
13 yıllık AKP iktidarı sonunda insanlar artık yeni bir yaşama uyum sağladılar:
Kimi depresyona girdi, sonunda ya biat ya isyan edecek ya da ömrünün sonuna kadar depresyonda kalacak...
Kimi biat etti, kişiliğini ödünç verdi, vicdanını susturdu, mutlu, mesut yaşıyor...
Kimi isyan aşamasında direniyor, kişiliğini, haysiyetini, demokrasiyi, insan haklarını savunuyor!
***
Sevgili okurlarım, bugün 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’dır:
Lütfen, bu Cumhuriyet’in Atatürk ve arkadaşları tarafından hangi savaşların sonunda, hangi bedeller ödenerek, hangi koşullarda kurulduğunu...
Bu toplumun, Tek Parti Yönetiminde nasıl çağdaşlaştırılmaya çalışıldığını...
Tek Parti’den Çok Partili Rejime, İnönü ve arkadaşları tarafından nasıl barışçı ve eşi görülmemiş bir biçimde geçirildiğini...
1950’de demokrasi sayesinde iktidara gelenlerin, demokrasiye nasıl ihanet ettiklerini...
Sağ iktidarların ve askeri darbelerin ülkeyi nasıl yeniden feodalitenin ve faşizmin karanlıklarına sürüklemek istediğini...
Anımsayınız!
***
Depresyondan çıkınız...
Siyasete, sandığa küsmeyiniz...
Cumhuriyet’in kuruluşundan 92 yıl sonra bile, insanların demokrasi için, insan hakları için hâlâ nasıl direndiğine bakınız:
İnsanlara bu direniş gücünü, Cumhuriyet rejiminin ve Demokrasi idealinin aşıladığını biliniz...
Yalnız olmadığınızın bilincine varınız...
Cumhuriyet Bayramı’nı coşkuyla doya doya kutlayınız...
Ve 1 Kasım’da, yine bir bayram coşkusuyla, sandık başına koşunuz...
Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
- Karga videosu sosyal medyada viral olmuştu!
- Öğretmenlik meslek kanunu taslağı...
- Atatürk'ün kullandığı parfümden üretti!
- Minikler Cumhuriyet'in ilanını gazete dağıtarak duyurdu
- Şok İddialar! Oktan Keleş: TUSAŞ Saldırısının Arkasında
- Bu kadarı pes! Çöp evden 10 kamyon çöp çıktı
En Çok Okunan Haberler
- Sanıklar tek tek ifade verdi
- Özgür Özel'den 'ABB' açıklaması
- Görüntülerle ortaya çıkardı: Doktor gözaltında
- Yavaş'tan 'istifa' iddialarına açıklama
- Ünlü fenomen adeta bir servet kazandı!
- Milyarlık vurgun iddiası!
- Galatasaray, Tottenham'ı sahadan sildi!
- Konserve ton balığında cıva tespit edildi
- Köy tipi yoğurt diye yedirmişler!
- Arbede çıktı, oturuma son verildi