Bir Komutanın Tarihsel Söylevi

09 Mart 2014 Pazar

Komutanlar tarihsel bir söylevi, genellikle bir savaş alanında, bir zaferden sonra dile getirir.
7 Mart Cuma gecesi, emekli Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, 26 ay tutuklu kaldıktan sonra salıverildiği Silivri Cezaevi’nin önünde bir konuşma yaptı:
Silivri de bir savaş alanıydı...
Henüz devam eden, bir hukuk ve adalet savaşı alanı!
Konuşmanın bazı bölümlerini aktarıyorum.
(Tam metni pazartesi günü internet sitemde yayımlayacağım.)

***

... Bugün benim serbest bırakılmam bir başlangıçtı. Benim gibi suçsuz bulunan arkadaşlarım da en kısa zamanda hürriyetlerine kavuşacaktır. Bu gerçekleşmez ise bugün benim serbest kalmam, hürriyetimi kazanmamın hiçbir önemi ve anlamı olmaz.
... Cezaevi, acı, ıstırap, çile çekmektir. Ama bütün bunlara rağmen şu an içimde hiçbir şekilde nefret ve intikam duyguları taşımıyorum. Çünkü bunu duyanlar aslında kendilerini de bir felakete sürükler. Nefreti, sevgi alt eder. Biz öyle yetiştik. İçimiz sevgi dolu.
Bizim tek bir isteğimiz var, adalet ve bu adaletin gerçekleşmesinin elbette takipçisi olacağız.
... Ümraniye’de bulunan birkaç el bombasından hareket ederek sanal bir örgüt yaratmak isteyenler... Kimler bunu planladı? Eğer Türkiye tekrar bir hukuk devleti olmak istiyorsa bunu yapanlar mutlaka bulunmalıdır.
Danıştay cinayetini sanal Ergenekon terör örgütüyle birleştirmek projesi kime aittir? Teğmen Mehmet Ali’ye kumpas kuranlar belli. Bunlar cezasız mı kalacak? Asla! Mutlaka cezalandırılacak. Eğer tekrar hukuk devleti olmak istiyorsak.
... Hurşit Tolon Paşa’yı bildiğiniz gibi bir gizli tanığın ifadesine dayandırarak menfur Zirve cinayetiyle ilişkilendirmeyi planlayan, uygulayan güçler kimdir? Ne garip tesadüftür ki bu gizli tanık aynı Tuncay Güney’e benzemektedir. Bu gizli tanık kimdir? TSK’den atılmış bir uzman çavuş. Bu da Tuncay Güney gibi bir müddet sonra Hıristiyan olur, papaz olur. Kimler oynuyor bu oyunu?
Balyoz davasında 51 numaralı harddiskin TÜBİTAK dışında başka bir bilirkişi tarafından incelenmesi için yırtındık adeta. Niçin bunun önü kesildi? Kimler bunlar? Mutlaka bunlar bulunmalı.
İşin en vahimi bugün kimi arkadaşlarımız hastadır. Morale ihtiyaçları var, ama bu hâkimlerde vicdan yok. Ben bunların vicdan taşıdığına inanmıyorum.
... Vicdan yok, Allah korkunuz da mı yok.
... Biz tek bir şey istiyoruz, adalet istiyoruz. Bu adaletin gerçekleşmesi için görev başında nasıl mücadele ettiysem dışarıda da aynı şekilde mücadeleme devam edeceğim. Ta ki son arkadaş buradan çıkıncaya kadar...

***

Ve bu satırların yazıldığı sırada Başbuğ, sözünü yerine getiriyor, Beşiktaş’ta Silivri ile ilgili olarak yapılan bir hak arama mitingine katılıyordu!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yumuşama aldatmacası 5 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları