Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
‘Başkanın tüm dalkavukları’
“Başkanın Tüm Adamları”, Amerikan tarihindeki en büyük siyasal skandal olan Watergate olayına ilişkin, dört Oscarlı filmin adıdır:
Başkan Nixon’un Cumhuriyetçi Partisi, 1972 Başkanlık seçimlerinden hemen önce rakip Demokrat Parti’nin merkezine dinleme aletleri yerleştirir...
Bu olayı esas olarak iki gazeteci, The Washington Post’tan Carl Bernstein ve Bob Woodward ortaya çıkarır...
Washington Post’un yanında, The New York Times ve Time da habere büyük medya desteği vermiştir.
Sonunda, konuyu örtbas edemeyen ve olayda bizzat parmağı olduğu anlaşılan Nixon, Kongre tarafından suçlanarak görevden alınmasını (impeachmet) önlemek için 1974’te istifa etmek zorunda kalır ve yerine Gerald Ford geçer.
Başkan Ford, eski başkanı affeder ve böylece Nixon hapse girmekten kurtulur; ama yakın çalışma arkadaşlarından 69 kişi yargılanır, 48’i suçlu bulunur ve hapse girer.
33 yıl sonra, 2005’te gazetecilere ipuçlarını veren ve onlar tarafından “Derin Gırtlak” (Deep Throat) diye adlandırılan kişinin FBI Başkan Yardımcısı William Mark Felt, Sr. olduğu anlaşılmıştır.
(Film şimdi bu bilginin ışığında bir kez daha çekilse çok daha gerilimli ve heyecanlı olabilir.)
Ünlü yönetmen Alan J. Pakula’nın yönetmenliğini yaptığı 1976 tarihli filmde, Carl Bernstein’i, Dustin Hoffman, Bob Woodward’u Robert Redford, Washington Post’un Genel Yayın Yönetmeni Ben Bradlee’yi Jason Robards oynamıştır.
Aslında gerek film, gerekse olayın kendi gerçek öyküsü, Amerikan sistemindeki “kuvvetler ayrılığı” ilkesinin ve bağımsız medyanın demokrasilerdeki rolünü çok iyi yansıtması bakımından bir “örnek olaydır”.
***
Bizim yeniyetme “Başkanın Dalkavukları” medyada sağa sola saldırıp, ötekine berikine “vatan hainliği”, “terör örgütü destekçiliği” suçlamaları yaparken aklıma neden bu film geldi?
Filmde de gerçek öyküde de, birçok “Başkanın adamı” olaydan sıyrılmaya çalışırken, aslında kendilerini ve kendi patronlarını ele verir.
Medyaya “terör örgütü destekçisi” ve “vatan haini” suçlamaları yapan zavallı yeniyetme tetikçiler, aslında kendilerini ve patronlarını ihbar ettiklerini fark etmiyorlar galiba:
Daha düne kadar PKK ile masaya oturan, Öcalan’ı öven, onunla mutabakat anlaşmaları imzalayanlar, IŞİD için “öfkenin reaksiyonu” diyenler onların patronları değil miydi?
Bu eylemleri övenler, göklere çıkaranlar kendileri değil miydi?
Kısa zamanda yüz seksen derece fikir değiştiren otoriter liderlerin dalkavukluğu bu açıdan da çok zordur:
Gerçekleri yazanları karalamak isterken kendi patronlarınızı ve kendinizi ihbar ediverirsiniz!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
- Karga videosu sosyal medyada viral olmuştu!
- Öğretmenlik meslek kanunu taslağı...
- Atatürk'ün kullandığı parfümden üretti!
- Minikler Cumhuriyet'in ilanını gazete dağıtarak duyurdu
- Şok İddialar! Oktan Keleş: TUSAŞ Saldırısının Arkasında
- Bu kadarı pes! Çöp evden 10 kamyon çöp çıktı
En Çok Okunan Haberler
- Özgür Özel'den 'ABB' açıklaması
- Görüntülerle ortaya çıkardı: Doktor gözaltında
- Milyarlık vurgun iddiası!
- Yavaş'tan 'istifa' iddialarına açıklama
- Ünlü fenomen adeta bir servet kazandı!
- Hâkimin itirafı
- Galatasaray, Tottenham'ı sahadan sildi!
- Konserve ton balığında cıva tespit edildi
- Arbede çıktı, oturuma son verildi
- Köy tipi yoğurt diye yedirmişler!